Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Sağlık

Alerji Nedir Nedenleri Belirtileri Tedavisi

Alerji Nedir

Vücudun bazı maddelere karşı aşırı hassasiyet göstermesidir. Vücudumuzun savunma sistemi fazla çalışır. Polenler, kedi köpek gibi hayvan tüyleri, günlük yaşamda sıkça kullanılan kimyasallar, penisilin gibi bazı ilaçlar, tozlar, akarlar, bazı gıdalar, böcek ısırıkları alerjiye neden olur. Bu maddeleri vücudumuz yabancı madde gibi görüp tepki verir. Alerjiye sebep olan maddelere alerjen madde denir. Saman nezlesi de denilen mevsimsel alerjik rinit, alerjik astım, alerjik dermatit (egzama), ürtiker (kurdeşen) ve alerjik konjonktivit şekillerinde karşımıza çıkabilir.

Polen adı verilen çiçek tozları, ilkbaharda çiçek ve ağaçların çiçek açması ile beraber havaya karışır. Polenlere karşı oluşan saman nezlesine mevsimsel alerjik rinit adı verilir. Sadece belli dönemlerde, ilkbaharda görülür.

Yıl boyunca devam eden alerjilerde ev tozu akarları, gıdalar veya kimyasal maddeler akla gelmelidir.

Alerji Belirtileri 

Saman nezlesi (alerjik rinit): Mevsimsel veya uzun süreli olmak üzere başlıca iki tipi vardır. Mevsimsel tipi polenlerin en yoğun olduğu ilkbahar aylarında görülür. Polenlere veya dış etkenlere karşı bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi ile gelişir. Uzun süreli tipinde ise ev tozu, akar, hayvan teması, sigara dumanı ve küf alerjiye neden olur. Hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı, gözlerde kızarma ve yaşarma görülür. Gözlerde kızarıklık ve sulanma olması alerjik konjonktivittir. Bünyesi daha hassas olan kişilerde alerjik astıma kadar gidebilir. Hatta solunum sıkıntısı ile birlikte ölüme kadar gidebilir. Hastalık şiddeti her insanda farklıdır.

Ürtiker (kurdeşen): Birden ortaya çıkar. Kırmızı, kabarık deri döküntüleri ortaya çıkar. Şiddetli kaşıntı mevcuttur. Üzerine basmakla solarlar.

Alerjik dermatit (egzama, atopik dermatit): Deride kaşıntı, kalınlaşma, çatlaklar ve kızarıklar olur. Çoğunlukla çocuklarda görülmekle birlikte yetişkinlerde de gelişebilir. Atopik dermatit egzamanın sık görülen şeklidir. Egzaması olanlarda astım ve diğer alerjik hastalıklar daha sık görülür. El, yüz, boyun ve uzuvlarda daha sık görülür. Çocuklarda özellikle dirsek ve diz gibi kıvrımlı bölgelerde yerleşir. Kuru cildin kaşınmasıyla yaralar açılabilir ve mikrop kapabilir.

Gıda alerjisi: Belli bir gıda yendikten sonra bulantı, kusma, karında gaz, şişkinlik ve karın ağrıları şeklinde seyreder.

Alerji Tedavisi

Tedavide ilk yapılması gereken, alerjiye sebep olan maddelerden uzaklaşmaktır. İlaç tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar, antihistaminiklerdir. Örneğin loratadin, setirizin, desloratadin gibi ilaçlar verilir. Saman nezlesinde kortizonlu burun spreyleri kullanılır. Cilt bulguları için antihistaminik veya kortikosteroid içeren kremler/losyonlar kullanılır. Egzama veya atopik dermatitte ultraviyole ışık tedavisi yararlı olabilir. İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalara aşı tedavisi, yani immünoterapi uygulanır. Aşı tedavisinin planlanması için öncelikle alerjiye neden olan faktörün çeşitli testlerle aranması gereklidir. Aşı tedavisinde, alerjiye sebep olan madde seyreltilmiş dozlarda aşı şeklinde deri altına verilir. Uzun bir süre zarfında aşılar tekrarlanır. Böylece vücudun o maddeyi tanıması sağlanır.

Alerji Uygulanacak Diyet

Süt alerjisi: Çocuklarda en çok görülen gıda alerjisidir. Büyüme çağında çocukların ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin çoğu süt tarafından karşılanır. Protein, kalsiyum, D vitamini, A vitamini, B12 vitamini, riboflavin ve fosfor bu besin maddelerinin başında gelir. Süt alerjisi olan çocuklarda sütün yerini tutabilecek diğer besin öğeleri seçilir. Et, tavuk, yumurta, balık, fındık, ceviz, bakliyat gibi gıdalar proteinden zengindir. Kalsiyum için sütün yerine bol miktarda kalsiyum içeren gıdaların tüketilmesi gereklidir. Bir fincan yeşil sebze, 100 gram sütteki kadar kalsiyum içerir. Günlük 500 mg kalsiyum ihtiyacı olan bir çocuk günde en az 4 su bardağı yeşil sebze tüketmelidir. Çocukların bunu tüketmesi biraz zor olduğu için kalsiyum ile zenginleştirilmiş gıdaların etiketleri okunarak günlük ihtiyaçlar karşılanmalıdır. Organik soya sütü, takviye edilmiş organik pirinç sütü, yulaf ve badem sütü alternatif kaynaklar olup, çocuk tüketebilirse kullanılabilir. Gıdanın etiketindeki protein içeriği değerlendirilmelidir. Yaklaşık 225 gram besinde 8 gram protein bulunması ihtiyaç için gereklidir. Kalsiyum takviyeli meyve suları da kalsiyum ihtiyacı için ek fayda sağlar.

Yumurta alerjisi: Yumurta alerjisi olduğunda bütün yumurta çeşitleri tüketilmemelidir. Yumurtanın beyazında bulunan proteine alerji olsa bile, yumurta beyazında bulunan proteinin sarısından tamamen ayrılması teknik olarak mümkün değildir. Yumurta demir, biotin, folik asit, pantotenik asit, riboflavin, selenyum, A, D, E ve B12 vitamini gibi maddelerden yana zengindir. Protein ihtiyacı süt, et, tavuk, hindi, fındık, ceviz ve bakliyat gibi gıdalardan karşılanabilir. Selenyum ve B12 vitamini etten alınabilir. Folik asit bakliyat, meyve ve yeşil sebzelerde boldur.

Fıstık, ceviz ve badem alerjisi: Bu besinler protein kaynağıdır. Ni- asin, magnezyum, E ve B6 vitamini, manganez, pantotenik asit, krom, folik asit, bakır ve biotinden zengindir. Bu besin maddeleri diğer gıdalardan karşılanmalıdır.

Soya alerjisi: Soya, yüksek kalitedeki protein kaynağıdır. Tiamin, riboflavin, demir, fosfor, magnezyum, kalsiyum, çinko ve B6 vitamininden zengindir. Meyve, sebze, takviye edilmiş tahıl ürünleri ve diğer protein kaynakları tüketilebilir.

Buğday alerjisi: Buğday alerjisi de sık görülmektedir. Mısır, pirinç, arpa, çavdar ve yulaf gibi besinler tahıl grubunda olup daha az alerjiye neden olurlar. Alerji kaynağı iyi belirlendikten sonra onu içermeyen tahıl ürünlerinin tüketilmesi gereklidir. Buğday sıklıkla birçok tahıla karışabildiği için dikkat edilmelidir. Tahıllar özellikle demir ve B vitaminleri ile takviye edildiğinde çok iyi bir besin öğesidir.

Balık alerjisi: Balık, protein, niasin, B6, B12, A ve E vitaminleri, fosfor, selenyum, magnezyum, demir ve çinkodan yana zengindir. Balık yerine et, bakliyat ve tahıl ürünlerinden besin öğeleri karşılanmaktadır.

Glüten alerjisi: Baş ağrısı, ishal, bulantı ve kusma yakınmalarına neden olan ve sıklıkla çocukluktan itibaren başlayan bir rahatsızlıktır. Çocuklarda açıklanamayan kilo kayıpları olması durumunda mutlaka araştırılmalıdır. Eğer tanı konabilirse glütensiz beslenmeye geçilmesi kansızlık, diş minesi bozuklukları, boy kısalığı ve şişmanlık gelişmesi engellenebilir. Glütensiz diyet ile bağırsak yakınmalarının yanı sıra otizmi düzelen vakalar olması nedeni ile önemli yarar sağlayabilir. Yetişkinlerde şişkinlik, ishal ve kabızlık gibi yakınmalara neden olabilir, tanısı zordur. Glütene karşı vücudun bağışıklık sisteminin verdiği şiddetli reaksiyon sonucu bağırsak hücrelerinin hasar gördüğü çölyak hastalığı gelişir. Çölyak hastalığında bağırsaklardan emilen birçok maddenin eksikliği gelişir. Çölyak hastalığında glütenli gıdalar kesinlikle tüketilmemelidir. Çölyak hastalığı tanısı kan testi ile konabilmektedir.

Buğday, arpa, bulgur, yulaf, çavdar, kuskus, makarna, irmik gibi gıdalarda glüten bulunur. Tavuk suyu, soya sosu, vejetaryen burger, bira mayasında da glüten bulunur. Meyve ve sebzeler, fasulye, çekirdek, bakliyat, fındık, patates, yumurta, süt ürünleri, mısır, pirinç, balık, yağsız biftek ve tavuk gibi gıdalar glütensizdir. Karabuğday, kinoa, pirinç ve organik soya gibi gıdalar da glütensizdir.

Alerjik dermatit, atopik dermatit veya egzama gibi cilt hastalıklarında sıklıkla süt, yumurta, fıstık, ceviz ve badem gibi gıdalara karşı alerji olabildiğinden, buna dikkat edilmelidir. Eğer kişi bu gıdalardan birini aldığında yakınmalarında artış oluyorsa beslenme listesinden çıkarmalıdır.

Atopik dermatitin en sık nedenlerinden birisi, inek sütü alerjisidir. Atopik dermatit olanlarda diğer memeli hayvan sütlerinin kullanılması tercih edilebilir. İnek sütüne karşı atopik dermatit yakınması olan çocuklarda inek sütü yerine eşek sütü kullanılmasıyla atopik dermatit yakınmalarında belirgin düzelme elde edilmiştir.166 Bu nedenle atopik dermatiti olan çocuklarda anne sütüne en yakın süt olan eşek sütünün tercih edilmesi yararlı olabilir. Keçi sütünün ise böyle bir yararı bulunmamaktadır. Ayrıca keçi sütünün tadı nedeni ile tüketimi daha zor olurken, eşek sütünde böyle bir sorunla karşılaşılmamaktadır.

Alerji Yapılması Gerekenler

Saman alerjisi veya alerjik rinitte bazı yaşam tarzı değişiklikleri, yakınmaları azaltır. Mevsimsel alerjisi olanların atak dönemlerinde evlerinde vakit geçirmeleri ve pencereleri kapatmaları yararlıdır. Evde ve arabada filtreleri kontrolden geçirilmiş klima kullanılması, havayı dışarıdan olduğu gibi içeriye veren fanların kullanılmaması, çamaşırların dış ortamda kurutulmaması, dışarıdan gelindiğinde duş alınıp kıyafetlerin değiştirümesi, yatak odasında HEPA filtreli klima kullanılması önerilir.

Alerji, uzun süreli ortam içi alerjenlere bağlıysa; yastık ve yataklar toz ve akarlara karşı korumalı kılıfla kaplanmalı, hah ve kilimler kaldırılmalı, çok sıcak suyla temizlenebilecek pürüzsüz döşemeler tercih edilmeli, perde yerine cam içi jaluziler tercih edilmeli, hayvanlar yatak odası dışında tutulmalı, temizlik cihazlarının vakum sistemi HEPA filtreli olmalı, hava temizleyicisi kullanılmalı, yatak takımları ve içi doldurulmuş oyuncaklar haftada bir sıcak suyla yıkanmalıdır.
Gıda alerjisi olanlar, alerjiye neden olan gıdaları tüketmemelidir.

Hazır gıdalar, etiketleri iyice okunduktan sonra tüketilmelidir. Dışarıda yemek yenecekse, görevli alerji ile ilgili uyarılmalı ve karışımlarda neler bulunduğu öğrenilmelidir.
Alerjik dermatit, atopik dermatit veya egzama gibi cilt hastalıkları stres, yün, sentetik ürün, parfüm, makyaj, toz, klorin, çözücü maddeler, sigara, sabun, sıcak, terleme, soğuk, kuru iklim, cilt kuruluğu gibi faktörlerle tetiklenebilir. Kişiler, olası nedenler açısından kendilerini takip etmeli, tetikleyebilen faktörlerle temastan kaçınmalıdırlar.
Havuzda veya banyoda uzun süre suyla temas etmek cildi kurutarak yakınmaları artırabilir. Sıcak suyla duş alınmalı, duş sonrasında kaliteli cilt nemlendirici ürünler kullanılmalı, nötr pH sabun ve şampuanlar tercih edilmeli, sıkı, tüylü ve kaşındırın kıyafetler giyilmemelidir. Yoğun egzersiz ve aşırı terlemeden kaçınılmalıdır.
Ciltteki lezyonlar kaybolana kadar, önerilen tıbbi tedavi gün atlamadan uygulanmalıdır. Mentol ve kâfur içeren losyonlar cildi rahatlatır. Tahriş etmeyen bir sabunla kaşıntılı saha yıkanarak temizlenmeli ve arkasından rahatlatıcı krem-losyon uygulanmalıdır. Stresten kaçınmalı, sağlıklı beslenmeli ve hafif egzersizler tercih edilmelidir.

Alerji Önerilen Besin Takviyeleri

Bitkisel steroller ve sterolinler (bitkisel yağlar): Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olmaktadır. Günde 3 kez 1 kapsül alınması önerilir.167
Probiyotikler: Vücudun dost bakterisi olup atopik dermatit yakınmalarını ve polen alerjisini azaltmada yardımcı olduğu gösterilmiştir.168 Gebelik esnasında probiyotik verilmesi atopik dermatit gelişme sıklığını azaltırken, diğer alerjik yakınmalara etkisi bulunmamaktadır.169 Polen alerjisine bağlı alerjik riniti olan çocuklara polen mevsimine girilirken 4 ay boyunca günde bir kapsül probiyotik bakterileri içeren kapsül verilmiş ve probiyotik almayan çocuklara göre burna ait alerjik yakınmaların azaltıldığı gösterilmiştir.170 Günde 1-3 kapsül alınması önerilir.
Kuersetin: Antihistaminik özellikleri olan flavonoit yapısında maddedir. Suda çözünen kuersetin (WSQ), ağız yoluyla 3 gün boyunca günde 2 gram alındığında nikele bağlı gelişen kontakt dermatit yakınmalarını ve ışığa karşı cilt hassasiyetini (fotosensitivite) azaltmaktadır.171 Özellikle tedavilere az yanıt veren kaşıntı yakınmalarda oldukça yararlıdır. Günde
3 kez 500 mg içeren kapsül veya tablet formunun alınması önerilir.172
C vitamini: Histamin üretimini azaltmaya destek olabilir. Kuer- setin ile birlikte etkisinin arttığı görülmüştür. Günde 1.000 mg C vitamini takviyesi önerilir.
E vitamini: Alerjik yanıtı ve burun yakınmalarını (burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, burunda kaşıntı vb) azaltmaya destek olmaktadır. Günlük dozu 400 IU’dur.
Spirulina: Mavi-yeşil alg olup alerjik reaksiyonlara karşı yararlı olabilmektedir. Alerji yakınmalarını başlatan histamin saliminim engeller ve özellikle alerjik rinit yakınmalarına karşı fayda sağlayabilir. Alerjik rinit yakınması olanlarda günde 2.000 mg spirulina alınmasıyla alerjik rinit yakınmalarının plasebo alanlara göre belirgin şekilde daha az olduğu gösterilmiştir.
C vitamini: Egzersize bağlı astım atağı olan kişilerde egzersizden 2 hafta önce günde 1.500-2.000 mg C vitamini başlanmasıyla egzersizle gelişen solunum testindeki bozulmayı azaltmakta, yakınmaları iyileştirmektedir. Soğuk ile tetiklenen astımı olanlarda kışın günde 1-5 gram arasında değişen dozlarda C vitamini alınmasıyla astım yakınmalarında azalma olabilmekte ve nefesle alman kortizon ilacı dozunda azalma sağlanabilmektedir.

Alerji Önerilen Bitkisel İçerikli Takviyeler 

Isırgan (Urtica dioica): Gün içinde kuru kök ekstresi içeren prepa- ratlardan 0.6-2.1 g, sıvı ekstresinden ise 2-6 ml kullanılması önerilir. Ayrıca 100 mg ısırgan kökü ekstresi, 50 mg mürver ekstresi, 50 mg bromelain, 50mg zencefil, 31.5 mg zerdeçal ekstresi, 30 mg C vitamini ve 75 mg kuersetinden oluşan Allergforte® isimli bir preparat da alerjik rinitte destekleyici tedavi amacıyla önerilir.

Kekik çayı: Güçlü antimikrobiyal özelliktedir. Bronşları ve sinüsleri rahatlatır. 1 çay kaşığı drog 1 fincan kaynar su içinde karıştırılır ve ağzı kapalı olarak 5 dakika demlenir. Süzülür ve günde 3-5 defa 1 çay fincanı içilmesi önerilir.

Okaliptüs yaprağı: Burun tıkanıklığı ve burun akıntısına karşı kaynar suya okaliptüs yaprakları veya uçucu yağ damlaları ilave edilerek hazırlanan buğu yöntemiyle kullanılır. Dahilen de çayından boğaz mukozasında gelişen iltihabı iyileştirici olarak yararlanılır. 1.5-2 gram drog 1 çay fincanı kaynar su içine konur ve ağzı kapalı olarak 10 dakika bekletilir. Süzülüp günde 3 defa 1 çay fincanı içilmesi önerilir.

Çin Geveni (Astragalus membranaceus): Burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı gibi alerjik rinit semptomlarını azaltmaya destek olarak günde 2 kez 160 mg geven ekstresi (%40 polisakkarit içeren) önerilmektedir.181 Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç alanların, ro- matoid artrit veya Chrohn’s hastalığı olanların doktorlarına danışmadan kullanmamaları gereklidir.

Palamut: Alerjik rinit tedavisinde randomize 6 çalışmanın 3 ünde palamut ekstraktının ilaçlar kadar etkili olduğu gösterilmiştir.182 Palamut ekstraktının önerilen maksimum günlük dozu 500 mgdır. Çalışmalarda, 12-16 haftalık kullanımın emniyetli olduğu gösterilmekle birlikte daha uzun kullanılması ilgili bilgi bulunmamaktadır. Hamile ve emziren kadınlarda, küçük çocuklarda, yeterli bilgi olmadığı için kullanılmamalıdır. Uzun süreli kullanım için piro- lizidin içermeyen ürünler seçilmelidir. Pirolizidin içermeyen, 7.5 mg petasin içeren 50 mg palamut esktraktından günde 2-3 tablet 4 ay kullanılabilmektedir. Meşe yaprakları, kabukları ve palamutları 15 dakika kaynatılarak elde edilen su banyodan sonra egzama bölgelerine uygulanarak yarar elde edilebilir.

Isırgan otu: Ülkemizde alerjik rinit yakınmalarında en çok kullanılan doğal ürünler ısırgan otu, siyah mürver ve spirulinadır.183 Alerjik riniti olan 69 hastaya günlük 600 mg dondurularak kurutulmuş ısırgan otu yaprağının verilmesi üe hastaların çoğunda yakınmalarda düzelme elde edilmiştir.184 Hamile ve emziren kadınlarda, küçük çocuklarda, kullanımıyla ügili yeterli bilgi olmadığından kullanılmamalıdır. Bir tatlı kaşığı ısırgan otu yaprağı bir bardak kaynamış suda 10 dakika demlenip süzülerek sabah ve akşam 4-6 hafta içilebilir.

Tinospora cordifolia: Hindistan bitkisi olup 300 mg tinospora ekstraktı içeren tabletin günde 3 defa birer tablet, 8 hafta kullanılmasıyla, yakınmalarda plaseboya göre yüksek oranda iyileşme elde edildiği gösterilmiştir.185
Pişik ve temas dermatiti merhemi:
• Peru balsamı, 0,4 gram
• Hintyağı, 0,2 gram
• Borik asit merhemi, 4 gram
• Çinko oksit merhemi, 30 gram

Peru balsamı ile hintyağı karıştırılır. Çinko oksit merhemi ile borik asit merhemi güzelce karıştırılır. Balsam-hintyağı karışımı ile merhem karışımı birleştirilir. Sonuç ürün kahverengimsi, tekdüze bir görünümde olmalıdır.

Bu merhem pişik ve kontakt dermatit tedavisinde kullanılır. Hava geçirmez, geniş ağızlı plastik veya cam kavanozlarda ambalajlanır. Bu preparat 6 ay boyunca kullanılabilir.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!