Aşık Veysel Sazıma Şiir Şiirinde Ne Anlatmak İstemiş

Kör olmak gözlerinin görmesi demek değildir sadece. Kör olmak aslında etrafında olup biten her şeye, dünyaya kayıtsız olmaktır aynı zamanda.Bazen de körü olmak dünyayı görmemek belki de kendi aklında siyahlar içinde yeniden tasarlayabilmektir. Bu tasarımcılardan biri de Aşık Veysel’dir. Onun Sazım adlı şiirinde belki de onun gönül gözü olan sazı üzerine yazdığı düşünceleri görürüz. O sazıyla sırdaş, yoldaş hatta bazen kardaş bile olabildiğini söyler bu şiirinde. Bu dünyada nasıl dürüst ve namusuyla yaşadığını sonraki nesillere anlatmasını da tembihler sazına.

Onun bu şiirini okuyan herkes aslında Veysel’i okumuş olur aynı zamanda onun dünyasında  sazın, türkülerin yerini değerini de bilmiş sayılabilir.

Faydalı Bilgi: Her “türkünün bir hikâyesi” vardır. Türküler halkın yaşamış olduğu duyguları dile getirdiği üretimleridir. Türküler birden bire sebepsiz yere yere ortaya çıkmazlar. Hepsinin kendilerine özel kendilerine has bir hikâyesi ve ortaya çıkış süreci ulunur. Her türkü biraz da insanların hikâyesini aktarır bizlere. Kiminin aşkından yok oluşunu kiminin yitirdiği kardeşini, kiminin ölmüş öküzünü, kiminin yüksek yüksek tepeli bir köye gelin gitmesini, kiminin ise yaşadığı yerin doğal güzelliklerini sunar bizlere. “Türkülerin hikâyesi”ni bilenler o türküyü daha farklı dinlemeye başlarlar. O türkü artık hikâyesi sayesinde bizlerin de hayatına dokunabilmektedir. Biz de sizler için ulaşabildiğimiz kadar “türkülerin hikâyesi”ni derledik. Sizler için bir başlık altında topladık. Umarım beğenirsiniz.