Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Sorularınız

Atatürk, Samsun’a çıktığı gün, genel durumu nasıl görüyordu?

Bugünkü yazımızda “Atatürk, Samsun’a çıktığı gün, genel durumu nasıl görüyordu?” sorusunu cevaplandırmaya çalışacağız.

Atatürk, Samsun’a çıktığı gün, genel durumu nasıl görüyordu?

«1919 yılı mavisinin 19 uncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş:
«Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk, Genel Savaşta (Birinci Dünya Savaşında) yenilmiş, OsmanlI ordusu her yanda zedelenmiş, koşulları ağır bir ‘Ateşkes Anlaşması’ imzalanmış. Büyük Savaşın uzun yılları boyunca, ulus yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve yurdu Genel Savaşa sürükleyenler, kendi başlarının kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve Halife olan Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça yollar araştırmakta. Damat Ferit Paşanın başkanlığındaki Hükümet, güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişahın isteklerine uymuş ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş.
«Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta…
«İtilâf Devletleri, Ateşkes Anlaşması hükümlerine uymayı gerekli görmüyorlar. Birer uydurma nedenle, İtilâf Donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana iline Fran- sızlar; Urfa, Maraş, Anteb’e İngilizler girmişler. Antalya ile Konya’da İtalyan birlikleri, Merzifon’la Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her yanda yabancı devletlerin subay ve memurları ve özel adamları çalışmakta. Daha sonra, sözümüze başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919’da İtilâf devletlerinin uygun bulmasıyla Yunan ordusu İzmir’e çıkarılıyor.
«Bundan başka, yurdun dört bir bucağında Hıristiyan azınlıklar, gizli, açık, özel istek ve amaçlarının elde edilmesine, devletin bir an önce çökmesine çalışıyorlar. (…)
«Durumun korkunçluğu ve ağırlığı karşısında, her yerde, her bölgede birtakım kişilerce kurtuluş yolları düşünülmeye başlanmıştı. Bu düşünceyle girişilen çalışmalar, birtakım örgütler doğurdu. (…)
«Bu durum ve koşullar karşısında kurtuluş için, nasıl bir karar düşünülebilirdi?
«Açıkladığım bilgilere ve gözlem sonuçlarına göre üç türlü karar ortaya atılmıştı:
«Birincisi, İngiltere’nin koruyuculuğunu istemek;
«İkincisi, Amerika’nın güdümünü (mandasını) istemek.
«Bu iki türlü karara varmış olanlar OsmanlI Devletinin bir bütün olarak kalmasını düşünenlerdir. Osmanlı ülkesinin çeşitli devletler arasında paylaşılmasından ise, bu ülkeyi bütün olarak bir devletin kanadı altında bulundurmayı yeğleyenlerdir.
«Üçüncü karar, bölgesel kurtuluş yollarıyla ilgilidir. (…)
«Baylar, ben bu kararların hiçbirini yerinde bulmadım. Çünkü bu kararların dayandığı bütün kanıtlar (deliller) ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduğumuz o günlerde, Osmanlı Devletinin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti. Osmanlı ülkesi bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son olarak, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktaydı. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi kavramını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi.
«Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne yardım istemek düşünülüyordu?
«0 halde sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi?
«Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, kısıntısız, koşulsuz, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak.
«İşte, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu karardır.» (Söylev, I, s. 1 – 10).

Sizler için “Atatürk, Samsun’a çıktığı gün, genel durumu nasıl görüyordu?” konusunu incelemeye çalıştık. Yayınımızı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşarak bize destek verebilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!