Bal Tutan Parmağını Yalar Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Bal Tutan Parmağını Yalar Deyiminin Anlamı ve Hikayesi Kısaca
Köylünün birisi, güz vakti arı kovanlarından balı toplar, tahta teknelere doldurarak, satmak üzere kasabaya getirirmiş. Kendisine bakkaldan bir müşteri bulmuş. Pazarlık yapmışlar, üç aşağı, beş yukarı derken anlaşmışlar. Sıra balın tartılmasına gelmiş. Bakkal balı tartmaya başlamış ama, terazisinin kefesine koyacak yarım okka’dan başka ağırlığı olmadığı için, köylünün getirdiği koca koca petekleri, elleriyle böler parçalar kefeye öyle koyarmış. Tabi bu arada elleri dirseklerine kadar bal oluyormuş. Ne yapsın, eline
koluna bulaşan bu balı yalamaya başlamış.
Köylü bu durumdan biraz rahatsız olmuş:
“Emmi, balın yarısı yalamaya gidiyor” diye söylenmiş.
Bakkal:
“Ağam, işkillenme* kastım yok! Ama bilirsin ki, bal tutan parmağını yalar!” demiş.
- ••
Bu deyim, “bir işte kimlerin emeği geçiyorsa, menfaatini onlar görür” mânâsında kullanılır.