Cevdet Kudret Sokak Hikaye Kitap Özeti

İki bölüm: Eğlencelik bölümünde altı, Ağlancalık bölümünde de altı hikâye. Birinci bölümde Karanfil Sokağındaki Ev Ankara’da, kömürlükten bozma alt katında, orta halli iki ailenin oturduğu evdir. Bakanlıklardan birinde seksen lira aslî maaşlı bir memur olan ev sahibi, yazın
İstanbul’a gidince dairesi soyulur. Kiracı, hırsızı yakalatırsa da, çalınan eşyaların neler olduğu gazetelere geçtiği için, ev sahibiyle araları açılır, evden çıkarılmak üzeredir. Utanma Korkusu’nda bir küçük memur, işinden ayrılmıştır; beş yıl sonra tanıdığı birinden bir göreve atanması için yardım rica edince ustalıkla atlatılır. Fantastik bir hikâye olan Gök Mahkemesi’nde bir hastane başhekimi, hileli bir rapor işinden dolayı bıçaklanmış, ölmüştür; ruhu sorguya çekilir, görevini kötüye kullanmaları ortaya çıkar. Hoş Geldin Victory’de bir İngiliz zırhlısının geleceği haberi üzerine, İstanbul’da genelevlere varıncaya kadar canla başla yapılan hazırlıkler ele alınıyor. İtalya’da doktora yapmış, şimdi İstanbul’da Hukuk fakültesine asistan olmak isteyen Ertuğrul’un, annesi İtalyan diye, bürokrat çevrelerce engellenişinin anlatıldığı hikâyedeki Kulak, Zaptiye Nezareti ve tramvaylar devrinde, pencerelerden konuşmaları dinleyen sivil polisin kulağıdır. İki ay izlenen avukat Ertuğrul, kulakla o kadar doludur ki, sonunda aklî dengesini yitirir, Kadıköy vapurunda önünde oturan birisinin kulaklarını koparmak istediği gerekçesiyle adlî tıbba sevk edilir. Terlikler, ünlü ressam Fıtnat’ın hâtırasına saygısızlık ve vicdansızlığı simgeleyen bir hikâye. Kitabın ikinci bölümünde Sokak’ta tıbbi müdahale gerektiren bir doğum ve para canlısı bir doktor; Dikimevi’nde Birinci Dünya Savaşı yıllarında yoksul bir ailenin geçim sıkıntıları; Ölü Yemeği’nde saka Dursun Ağa’ın ölümü üzerine karısıyla iki çocuğunun aç kalışları; Göçmen’de Türkiye’ye gelmiş göçmenlerin ilgisizlikten telef oluşları; Eşya Piyangosu’nda köylülerin jandarmalarla bucağa getirtilip bilet almaya zorlanmaları anlatılıyor. Öbür Ankara başlıklı son hikâyede Çankırı köylerinden İsmail, ölenin yerine yeni bir öküz alabilmek için Ankara’ya çalışmaya gelmiştir. Altındağ mahallesinde amcası oğlu Ömer’in kira odasında barınır, iyi de bir iş bulur, bir ara köyüne gidip tarlasını ve tek öküzünü satar, döner gelirse de, sevdiği kızın o yokken başkasına verildiğini öğrenince gene köyüne döner.