Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Sorularınız

Denizin Altındaki On Bin Yıllık Japon Piramidini Kimler İnşa Etmişti

Denizin Altındaki On Bin Yıllık Japon Piramidini Kimler İnşa Etmişti

Bundan tam yirmi yıl önce dalgıçlar Yonaguni Jima adasının güneyinde ve 25 metre derinlikte dalıyordu. O günün farklı bir gün olacağına dair denizde herhangi bir işaret yoktu. Ama dalgıç Kihachiro Aratake çok geçmeden yanıldığını anlayacaktı. O gün diğerleri gibi bir gün değildi. Bunu 5 metre altına kadar yükselen bir piramidin varlığını görünce anladı. Şaşkınlık içinde baktığı bu gizemli yapı, derinliklere doğru uzanıp giden hayaletimsi bir görüntü arz etmekteydi.

Japon dalgıç keşfini Okinawa üniversitesi hocalarından suali arkeolojisi ve jeoloji uzmanı Profesör Masaaki Kimura’ya bildirdi. Bir yanı 50 metre olan ve muntazam kesilmiş kaya bloklarının üst üste konulmasıyla yükseltilen yapı, denizin içinde muhteşem bir görüntü oluşturuyordu. Profesör Kimura denizin derinliklerinde karşılaşüğı bu olağandışı manzaradan çok etkilenmişti. Derhal uluslararası bir bilim ekibi oluşturmaya girişti.

Kendisine eşlik edenlerden Dr. Robert Schoch daha ilk dalışta denizin içindeki bu sıra dışı piramidin görüntülerinin dünya tarihini yeniden yazmaya yol açacak kadar eşsiz olduğunu açıkladı. İşin ilginç tarafı sualü arkeologlarının gördükleri sadece kalmülarm küçük bir bölümüydü. Civarda yaşayan balıkçılar denizin derinliklerinde bu yapılardan daha pek çok olduğunu söyleyince araşürmalar derinleştirildi.

Araştırmalar ilerledikçe keşfedilen yapıların sayısı da tıpkı balıkçıların söylediği gibi çoğalmaya başlamıştı. 200 x 140 metre bir temel üzerinde 26 metre yüksekliğinde, bir diğeri bir yanı 100 metreyi geçen, 25 metreye kadar yükselen yapılar son derece büyüleyici bir şekilde denizin dibinde çağlara meydan okuyarak duruyorlardı.

Beş yıl sonra yani 1990 yılında, ilk dalış yapılan adanın biraz daha güneyinde, bir yanı 183 metre ve yüksekliği 27 metre olan beş basamaklı bir başka piramit daha bulundu. Ama bu sefer ortalık karışmışü. Çünkü önlenemez bir durum olarak sürekli denizin dibinden mantar gibi ortaya çıkan bu yapıları tarihî olarak bir yerlere yerleştirmek gerekiyordu. Bu da işin en zor kısmıydı. Bir kısım araştırmacılar suskunluğu yeğlerken, bazıları bu piramitlerin doğanın işi olduğunu ve bunun sonuçlarının da bazen araştırmacıları ve bilim adamlarım bile yanıltabileceğini savundular.

Fransız uzmanlar ise bunların doğal oluşumlar olduğunu, ancak kimi bölümlerinin insan   eliyle biçimlendirildiğini savunuyorlardı. Ancak Prof. Kimura’ya göre bu gizemli yapılar kesinlikle insan elinden çıkma yapılardı ve yaşları 10.000 yıl öncesine değin gidiyordu. Bu gerçekten insanlık tarihinin yeniden yazılması demekti.

Tarüşmalar bilimsel platformlarda sürüp giderken, Prof. Kimura ortaya yeni buluntular koymaya devam etti. Bu buluntular yaklaşık 7 metre boyunda bir insan başı heykeli, su altındaki duvarın üzerinde yazılı olan hiyeroglifler ve yine su alündan çıkan taş yontma aletleriydi. Dünya yine yanıtını bulmakta zorlandığı garip bir durumla karşı karşıyaydı.

Profesör Kimura’ya göre denizin dibinde yatan bu yapılar ve heykeller, bizlere geçmişimizde var olan yüksek bir uygarlığı işaret etmekte, ama bu yüksek uygarlığın tarihi ne yazık ki taş devrine tarihlenmekteydi. Peki ama bu ileri teknoloji ve mimari bilgi gerektiren yapıları kimler inşa etmişti? Ve daha önemlisi dünyamızın bilgi hâzinelerine bilim adamları neden korku ile yaklaşıyorlar? Şimdiki tarihî bilgilerimiz, insanlığın uygarlık tarihi olarak elimize sadece altı bin yıllık bir tarih tutuşturuyor. Gerçekten bununla yetinmeli miyiz?

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!