Doğru konuşmak, verilen sözü tutmak ve emaneti korumakla güvenilir olmak arasında nasıl bir ilişki vardır
Doğru konuşmak, verilen sözü tutmak ve emaneti korumakla güvenilir olmak arasında nasıl bir ilişki vardır
Doğru cevap:
İnsanlar her zaman için güvendikleri insanlarla iş yaparlar. Onlarla dostluklar kurar, onlarla zaman geçirirler. Güvenilir olmak için de belli kıstaslar vardır. Bunlar arasında dürüst olmak, yalan söylememek, verilen emaneti korumak gibi özellikler vardır. Her insanda olması gereken bu özellikler insanın toplum içindeki saygınlığını arttırmak için önemlidir.
Ekstra bilgi:
Güvenilir bir kişi olmak sosyal ilişkilerde [tooltip text=”önemli” gravity=”nw”]Doğru konuşmak, verilen sözü tutmak ve emaneti korumakla güvenilir olmak arasında nasıl bir ilişki vardır [/tooltip] bir yer tutar. İnsanların birbirine güven duymadığı bir toplumda barış ve huzurun sağlanması mümkün değildir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), güvenilir bir kişiliğe sahipti. O, gerek peygamber olmadan önce, gerekse peygamberliği döneminde doğruluğa, dürüstlüğe çok önem vermiştir. Düşünce, söz ve davranışlarıyla hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamıştır. Yalandan, hileden her zaman uzak durmuştur. Allah’ın (c.c.), “…Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!..”* emrini kendisine daima ilke edinmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.), kendisine vahiy gelmeden önce de bireysel ve sosyal ilişkilerinde kendisine güven duyulan bir kişiydi. Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamber olduktan sonra tüm Mekkelilerin ona olan güveni devam eni. Mekkeli müşrikler, ona kahin, sihirbaz gibi çeşitli iftiralar anılar ama hiçbir zaman ona yalancı olduğunu diyemediler. Hz. Muhammed (s.a.v.), kendisine peygamberlik geldikten sonra bir gün Mekkelileri Safa Tepesi’ne çağırarak onlara “Ey Kureyşliler! $u dağın arkasında size karşı hazırlanan bir ordu var desem, bana inanır mısınız?” diye seslenmiştir. Onlar, hep bir ağızdan “Evet inanınız çünkü senden hiç yalan söz işitmedik.”” diyerek onun doğruluğunu onaylamışlardır.