Fesüphanallah! Kitap Özeti Alev Alatlı

Edebiyat severler Alev Alatlı‘nın yazmış olduğu Fesüphanallah! kitap özet ve yorumuna bakmaya ne dersiniz?

Alev Alatlı Fesüphanallah! Kitap Özeti

“Fesüphanallah!” 2019 yılında Turkuvaz Kitaptan çıkan 319 sayfalık bir kitap. “Fesüphanallah!” kitabı Türk Edebiyatı’nın usta ve popüler yazarlarından olan Alev Alatlı tarafından kaleme alınmış. “Fesüphanallah! Özeti”ne baktığımızda ise Türkiye’nin yakın tarihinin anlatıldığını görüyoruz.

Kitaptan Küçük Bir Bölüm

…açık hava müzesine dönüştürür, sığınmacıların trajedisinden ayrıca para kazanır. Yakın zamanda olmaz ama Guantanamo’yu, Ebu Gureyb’i müzeye dönüştürdüklerini duyarsanız şaşırmayın, yavrum. “Sapkın duygusallık’ diye bilinen psikozun tezahürlerinden biridir. İleride başka örneklerini de göreceksiniz, “sapkın duygusallık” terimine bir mim koyasınız.

Avrupa’nın yol masraflarını karşılayamayacak kertede sefil artıklarının ülkenin içlerine gidebilecek paraları yoktur, mecburen New York’ta kalırlar. Şehrin nüfusu katlanarak artar. İşverenlerin istihdam edecekleri ameleleri, bağlı oldukları Hıristiyan tarikatlarına varıncaya kadar araştırarak eleme lüksüne sahip oldukları piyasa koşullarını hayal edin. Tok alıcıların hâkim olduğu piyasada, örneğin Yahudi göçmenlerin New York dışında yaşama şansları hemen hiç yoktur. 1800’lü yılların son çeyreğinde 300 bin Doğu Avrupalı Yahudi, Ne w York’ta kelimenin tam anlamıyla tıklım tıkış yaşar­lar. Yahudi karşıtlığı (antisemitizm) 1870’lerden itibaren Yeni Dünya’da da yayılmaya başlar.

Aklımdayken, Özgürlük Anıtı’nm kaidesindeki dizelerin yazan New York’lu şaire Emma Lazarus (1849-1887), İspanyol Yahudisidir (Sefaradim).15 1881’de Rus gettolarından gelen Yahudi sığınmacıların gördükleri kötü mu­ameleye şahit olan Emma Hanım, merhamet bağlamında “Batı” Hıristiyan­larının, “Doğu” Hıristiyanlarından (Rus Ortodoks) pek de farklı olmadıkları kanaatine varır. Sorunun yegâne çözümünün Filistin topraklarında kurula­cak “bağımsız” bir Yahudi devleti olduğunu savunan ilk Amerikalılardan birisi olur. ABD’nin önde gelen kadim entelektüellerinden, Amerikan tran­sandantalizminin öncü temsilcisi Massachusetts’li papaz çocuğu, Harvard mezunu Ralph Waldo Emerson’la (1803-1882) yakın dostluğu günümüz­de şaşırarak izlediğimiz ABD-İsrail dayanışmasının düşünsel temellerine işaret etmesi bağlamında kayda değer bir ilişkidir. Siz buraya da bir mim koyarken, ben de size “transandantalizm”in insanoğlunun kemale ermesi­nin örgütlü dinlerin doktrinleriyle değil, bireyin kendi içindeki iyiliği fark etmesi ve ona dönmesiyle mümkün olacağım savunan düşünce akımı ol­duğunu hatırlatayım. Çok çok kaba bir anlatımla, bireyin ruhunun Tanrı ve dolayısıyla dünyayla “Bir” olduğu şeklindeki inanç, bir yandan kendine güven ve bireyselcilik doktrinini ihya ederken, öte yandan da küresel kapi­talizmin yeni dininin temellerini oluşturur. Her neyse…

Alev Alatlı’ nın kaleme aldığı Fesüphanallah! tavsiye ettiğimiz kitaplardandır.