Hümanizm ve Rönesans’ın Doğuşu Hakkında Bilgi
Hümanizm ve Rönesans’ın Doğuşu Hakkında Bilgi
Hümanizmin Doğuşu
Rönesans’ın Doğuşu
Rönesans’ın Genel Özellikleri
Hümanizmin Genel Özellikleri
14. yüzyıl Avrupa’sında doğan ve 19. yüzyıla kadar gelişimini sürdüren hümanist düşünce, insancıllık, insana değer verme ve inşam yüceltme anlamlan taşır. Eski Yunan ve Latin filozoflarının düşüncelerini kendine değer alarak inşam yeniden keşfeden ve Yunan filozofu Protagoras’ın “her şeyin ölçüsü insandır” sözünü kılavuz edinen Avrupa, öteki dünya telkiniyle kendisi üzerinde baskı kuran Kilise’nin zincirlerinden bu dünyayı yücelterek kurtulmaya çalışır. Hümanist düşüncenin özünde aklı temel alarak dinle olan ilişkiyi dengeleme ve insanı yeryüzünde Tanrılaştırma arzusu vardır. En büyük değer, insandır. Ve o, aklıyla ve çabasıyla bu dünyayı öte dünyaya ihtiyaç kalmadan cennete çevirebilecektir. Rönesans, hümanizmin sanattaki görünümüdür. 16. yüzyıldan itibaren fikrî, edebi, ekonomik, dini ve sosyal yönlerden akim ipine tutunarak yeni bir Avrupa inşa edilmesinde yaşanan süreç, Rönesans’ın eseridir.
Hümanizmin oluşumunda Endülüs Emevileri doğrudan etkili olmuştur. Akılcı Müslüman filozofların düşünceleri ve Emevi kütüphanelerindeki Eski Yunan filozoflarının kitaplarının muhafaza edilmesi, Avrupa’nın düşünce ve sanat anlayışım tamamen değiştirmiştir.
Hümanist düşünceye katkıda bulunan bazı isimler şunlardır: Dante, Petrarca, Boccacio, Montaigne, Cervantes, Shakespeare.