İngilizce Öğrenmek İçin 3 Püf Nokta
“İngilizce Öğrenmek İçin 3 Püf Nokta” ile ilgili yazımızı incelemeye ne dersiniz?
İngilizce Öğrenmek İçin 3 Püf Nokta
Günümüzde İngilizce bilmek neredeyse bir zorunluluk haline gelmiştir. Tüm dünyada kullanabileceğimiz ortak bir dil olmasının yanı sıra, sanılanın aksine konuşması ve anlaması da en kolay dillerden birisidir. Belli bir yaştan sonra okullarda verilmeye başlanan İngilizce eğitimi, çoğu zaman öğrenmemiz için yeterli gelmez. Bu noktada iş tamamen bizim kendimizi geliştirme şeklimize ve çabamıza bakar.
Yeni doğan bir bebek, etrafında hangi dil konuşulursa onu öğrenerek büyür. Dil öğrenmenin en önemli yolu, o dile maruz kalmaktır. Yeni bir dil öğrenmek için çıktığınız yolda kendinizi bir bebek gibi düşünmeli ve konuşmayı en baştan öğrenmelisiniz. O dilin konuşulduğu ortamlarda, ülkelerde bulunmak çok kolay olmadığı için, o ortamı sizin oluşturmanız gerekir.
Yeteri Kadar Duymak
Bir dili öğrenmek, onu işitmekten geçer. Çevrenizde o dili konuşan insanların olması elbette işinizi kolaylaştırır ama yoksa burada sizin kendinizi o dile sürekli maruz bırakmanız gerek. Bir gün içinde en çok yaptığın, en fazla vakit ayırdığınız aktiviteyi düşünün. Bu müzik dinlemek, ders çalışmak, koşmak, yürümek ya da çeşitli sanatsal aktiviteler olabilir. Tüm bunların içine biraz İngilizce katmalısınız. Eve, okula ya da işe giderken İngilizce şarkılar dinlemek, bu şarkılarda geçen bilmediğiniz kelimeleri araştırmak, hem kelime dağarcığınızı hem de telaffuzunuzu geliştirir.
Gün içinde bol bol boş vaktiniz varsa, İngilizceyi bir yerlere sıkıştırmak yerine tamamen ona özel bir saat ayırabilirsiniz. Yabancı dizi izlemek, size seyir zevki verirken, o dile maruz kalmanızı da sağlar. Sevdiğiniz bir yabancı diziyi ya da filmi, ilk önce Türkçe, daha sonra İngilizce altyazılı izleyebilirsiniz. Hâlihazırda anlamını bildiğiniz kelimelerin İngilizcelerini görmek, kelimelerin hafızanızdaki kalıcılığını arttırır.
Telaffuz Etmek
İngilizce ile ilgili en büyük sıkıntılardan birisi, anlamak ama konuşamamaktır. Yetersiz gramer bilgisi konuşmamızın önüne geçerek, bizi yarı yolda bırakır. Sürekli dinlemek bir yere kadar İngilizcemizi geliştirir, konuşmadığımız sürece dil bilmemizin bir anlamı yoktur.
Gün içinde girdiğiniz basit diyalogları İngilizce konuşarak yapmakla işe başlayabilir, zaman geçtikçe kendinizi hiç bitmeyen bir dil döngüsü içinde bulabilirsiniz.
Motivasyon
Dil öğrenmenin bizi yeni doğmuş bir bebeğe çevireceğini söylemiştik. Henüz yürüyemeyen bebeklerin, her düştüklerinde tekrar ayağa kalkmaları da bu süreçte bize ilham olmalı. Unuttuğunuz, bilmediğiniz kelimelerin, öğrenmekte zorlandığınız cümle yapılarının sizi yıkmasına izin vermeden, en baştan tekrar tekrar denemelisiniz. Yanlış telaffuz etmekten, yanlış konuşmaktan korkmadan, bilmediğiniz kelimeleri sorarak ilerleyeceğinizi unutmamalısınız. Er ya da geç ayakları üzerinde durmayı başaran bebekler gibi, üzerine düşünmeden farklı bir dil konuşmayı başaracaksınız.
“İngilizce Öğrenmek İçin 3 Püf Nokta” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
