Kirlian Tekniği ile Ruhun Fotoğrafı Çekilebilir mi

Kirlian Tekniği ile Fotoğraf Çekmek

Görünen ile görünmeyen arasında insan gözüne bir köprü oluşturan bu buluş, bugün Rusya’da bilimsel bir gerçek olarak tanınmaktadır. 1999 yılında Rusya, kirlian fotoğrafçılığını hastalık teşhislerinde resmen kullanmaya başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde keşfedilen bu fotoğraf tekniği ile doğada var olan her şeyin bir enerji yaydığı tespit edilmiştir.

Yaşamın giysisi denilen bu enerjiye aura adı verilir. Aura, fiziki bedenin içinde olan yaşam enerjisinin dış yüzeye yansımasıdır. Böylece insanların sadece et ve kemikten oluşan maddî bedenlere sahip olmadığı, aynı zamanda taşıdıkları bu bedenin idarecisi olan bir enerji bedenleri olduğu iddiaları da ispatlanmıştır.

Semyon Kirlian ve eşi, yüksek frekans alanı içindeki canlı organizmalar üzerinde bu fotoğraf tekniğini geliştirdiklerinde, buluşlarının ne kadar değerli olduğunu hemen fark etmişlerdi. Keşfettikleri bu fotoğrafçılık tekniğini ilk kez bitkiler üzerinde denediler. Bu basit ama düşündürücü tekniğin, gözle görülmeyen şeyler hakkında bilgi sağladığı anlaşılınca her nesnenin, hayvanın ve en çok da insanın bu teknikle fotoğraflanmasına başladılar.

İlk önceleri yapraklar üzerinde çalışan karı koca, dışarıdan bakıldığında aynı görülen yaprakların Kirlian çekimlerinde farklı enerji alanlarına sahip olduklarını gözlemlediler. Sağlam gibi görülen yaprağın aslında hastalık taşıdığını kirlian tekniği gösteriyordu. Sağlıklı olan yaprak parlak bir ışık taşıyor ve göz alıcı canlı bir renk yayıyorken, çıplak gözle anlaşılamayan ama kirlianda belli olan hastalıklı yaprak renksiz ve donuk bir haleye sahip görülüyordu.

Yaprakla yapılan bir diğer deneyde ise yaprak ikiye bölünmüş ve yarım yaprağın fotoğrafı çekilmişti. Yaprak yarım olduğu hâlde bir bütünmüş gibi görünmeye devam etmişse de, yapılan sonraki kirlian çekimlerinde bu bütünlük kaybolmuştu. Bu da ölen canlının enerji alanını yitirdiğini gösteriyordu. Daha sonra kirlian tekniği kullanılarak çekilen ölüme yakın insan fotoğraflarında enerji alanlarının yok denecek kadar az olduğu gözlemlenmişti. Ölmüş olanlarda ise aura alanı hiç görülmüyordu.

En çok metafizikle ilgilenenleri sevindiren bu buluş sayesinde insanın ve canlı cansız her şeyin bir enerji yaydığı gözle görülür olmuştu. İnsanın taşıdığa ruh hâlinin ve bilinç seviyesinin bedeninden dışa yayılan yansımasını kirlian fotoğraflarında rahatlıkla görmek mümkündü. Kirlian fotoğraflarında fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar, sağlıklar hatta bireysel yetenekler bile şaşırtıcı bir biçimde belli oluyordu.

Bugün artık insanların psikolojik ve biyolojik durumlarının kirlian tekniği ile rahatça tespiti  yapılabilmektedir. Kirlian tekniği tıp alanında henüz çok yaygın bir yöntem olarak kullanılmasa da, bu yöntemi kullanan tıp insanlarının insan vücudunun kendine ait elektriksel akımlarının sağlıklı olup olmadıklarını rahatlıkla anlayıp, tedavide yöntem belirledikleri bilinmektedir.