Masalların Üslûbu ve Masalların Çevirisinde Karşılaşılan Sorunlar
Masalların Üslûbu ve Masalların Çevirisinde Karşılaşılan Sorunlar
Derlemelerde, masal kelimesi için, sörçek ve erteki kelimeleri geçmektedir. (krş. Bâm-Safîâbâd ağzında yazılmış Kalem Ucu dergisi), ancak hikâyet kelimesi de kullanılır.
Masalların girişinde, genellikle Türk masallarında görüldüğü gibi, kalıplaşmış (stereotip) söylemler bulunur. Örneğin, ‘bir varmış, bir yokmuş’ yerine; biri var idi, biri yox idi, xodadan gayraz biç kim yox idi. “Bir varmış bir yokmuş, Tann’dan başka kimse yokmuş”. Bunda, İran masallarındaki giriş formelinin etkisi de düşünülebilir: yeki büd, yeki nabüd, geyr az xoda hiç kes nabüd.
Masal bitiminde de benzer etkileşim vardır. Örneğin; şonda housila-ye mâ besar rasid, qessâ-yâ mâ tâmam şod. “Burada sabrımız sona erdi, masalımız bitti”, krş. F. housele-ye mâ be sar rasid, qessa-ye mâ tamâm şod.
Masal içinde “az gitti, uz gitti” şeklindeki kalıplar, derlemelerde az gitti, çok gitti şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bundan başka şiir öncesinde veya cevaplarda, aldı, dedi gibi kalıplaşmış deyimler görmekteyiz.
Derlemelerin dili anlatana göre değişken olduğundan, masal metinlerinin dili, konuşma dilinden pek fazla ayrılmaz. Çeviride, genellikle kaynak kişilerin dillerinin özgün stilleri korunmaya çalışıldı; bundan ötürü kimi yerde sözlü çeviriden kaçınmak mümkün olmadı.
Çeviride, Almancaya yapılan çevirilerden ve kaynakçada geçen sözlüklerden de yararlanıldı. Bu arada, diğer yazarlarda görülen kimi hatalar da burada düzeltildi. Kaynak kişiden kaynaklanan, sık geçen yersiz cümle veya kelime tekrarlan dışarıda bırakıldı. Kaynak kişiler, kimi zaman bazı pasajları hatırlayamamakta, düzeltmelere gitmekte ve ek bilgiler vermektedir. Bunlar da çeviride fazla değişikliğe yol açmadan aktarıldı.