Mehmet Akif Ersoy’un Şairliği ve Sanat Anlayışı
Mehmet Akif Ersoy’un Şairliği
Mehmet Akif Ersoy’un Sanat Anlayışı
Mehmet Akif Ersoy’un Şiir Anlayışı
Milli şair, “İstiklâl Marşı” şairi olarak bilinen Akif, Türk edebiyatının özgün şairlerindendir. Osmanlının son dönemini ve Cumhuriyet’in ilk yıllarını yaşamış bir şair olarak Osmanlının toplumsal ve politik problemleri, Kurtuluş Savaşı ve yeni kurulan devletin kuruluş sancılarını şiirine taşımıştır. Akif’in şiirinde “din”, “say” yani el emeği/çalışma ve “ilim” en önemli konulardır.
Akif şiirinin temel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz. Sokağın dilini aruz ölçüsüyle ifade edebilen belki de tek şairdir. Türk dilinin söz varlığını şiire taşımıştır. Gerçekçi tasvirlerle toplumsal meseleleri manzumelerinde işlemiştir. Şiirde diyalog ve anjambman teknikleri ile konuşma dilinin şiire sokulması Akif şiirinin unsurlarındandır. Şairin didaktik bir yaklaşımı olmasına karşın çarpıcı imgelerle okuyucuyu sarsan dizelere rastlanmaktadır.
Mehmed Akif’in ilk kitabı Safahat (1911) daha sonra bütün kitaplarına ad olmuştur. Safahat, safhalar, evreler anlamına gelmektedir, âdeta Kurtuluş Savaşı’ın ve Türk tarihinin son dönemini evre evre ele almıştır. Safahat, bütün şiirlerin ilk kitabı olarak kabul edilir, ikinci kitap Süleymaniye Kürsüsünde (1912), üçüncü kitap Hakkın Sesleri (1913), dördüncü kitap Fatih Kürsüsünde (1914), beşinci kitap Hatıralar (1917), altıncı kitap Âsim (1924), yedinci kitap Gölgeler (1933)’dir.