Metinlerarasılık Nedir
Metinlerarasılık Nedir
Metinlerarasılık Ne Anlama Gelir
Metinlerarasılık, metinlerin birbirlerinden etkilenmesini kaçınılmaz ve makul gören bir edebi anlayıştır. Bu anlayışa göre her yazar, yazar olmadan önce mutlaka bazı metinler okumuş olduğuna göre, “kimseden etkilenmeden yazar olmak” mümkün değildir. Her yazar, geleneği, önceki metinleri bilerek yazar olur. Bu eski metinlerin yazar üzerinde hiçbir etkisi olmadığını söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla bu etkilenmeyi gizlemeye çalışmak gereksizdir. Zaten hemen her yazarda / şairde kendisinden önceki yazarların / şairlerin eserlerinden izler bulunmaktadır. Edebiyat, bir nevi, geçmişten aldığını ilaveler yaparak geleceğe aktaran sanatçıların ürünlerinden ibarettir.
Metinlerarası anlayışa göre, anlatılacak hikâye kalmamıştır, özgünlük mümkün değildir. Yapılması gereken, özgün olmaya çalışmak yerine, daha önce söylenmiş sözleri yeniden ve farklı bir şekilde söylemektir. Bu da çeşitli tekniklerle olur.
Pastiş ve parodi, bu tekniklerin en bilinenleridir. Postmodem teori ile ilgili metinlerde birbirlerinin yerine ya da birlikte (pastiş-parodi) kullanılabilen bu iki terim metinlerarasılığın en bilinen terimleridir.
Parodi, “taklit edilen metnin içeriğini, üslubunu değiştirerek kullanmaktır.” (Ayık, 2010: 69) ya da “bir edebî eserin biçimini konusundan koparıp o konunun yerine başka ve aykırı bir konu yerleştirerek gülünç bir uyumsuzluğu ortaya çıkarmak, böylece alaya alan bir taklit etkisi uyandırmak” (Akt. Işıksalan, 2007: 430-431) yani daha önce işlenmiş bir konuyu, önceki metindeki bağlamından koparıp yeni metnin içerisinde yeni bir bağlamla kullanmak parodidir. Örneğin Kara Kitap’ta, Galip’in yeraltma inmesi, oradaki tuhaflıklar; oradan çıktıktan sonra, rehberin görevini bir kadına devretmesi ve o kadınla bir camiinin minaresine çıkması; İlahi Komedya’da, Dante’nin Cehennmem’i gezmesi ve rehber Vir- gilius’un görevini Araf’ın tepesinde Beatrice’e devretmesi, Beatrice’in Dante’yi cennete götürmesinin parodisidir. Yine Orhan Veli’nin “Eskiler Alıyorum” şiiri ve özellikle “Bir de rakı şişesinde balık olsam” mısrası, Haşim’in şiir anlayışının ve özellikle “Bir Günün Sonunda Arzu” şiirindeki “Göllerde bu dem bir kamış olsam!” mısrasmm parodisidir. (Daşçıoğlu, 2012a: 45)
Pastiş, “bir metnin biçimini taklit etmektir.” (Tosun, 2007: 75) Kara Kitap örneğinden devam edersek Kara Kitap’ta, Mantıku’t-Tayr ya da Binbir Gece Ma- sallan’nda olduğu gibi ana konunun ara hikâyelerle kesintiye uğratılması pastiştir.
İntihal “başkasına ait metni kaynak belirtmeksizin, ayraç, parantez, italik ya da herhangi bir farklı kodlamaya gitmeksizin kendi metni içinde kendisininmiş gibi kullanma olayıdır. Bilimde ve sanatta bu işlemi yapanlar hoş karşılanmazlar, Postmodem metinlerin iç içe geçmişliği intihali meşru kılacak sonuçlara götürdüğü açıktır.” (Kolcu, 2008: 357) İntihal, metinlerarasılığm -ve bu anlayışın uygulandığı Postmodem kuramın- sınırlarının ya da kurallarının belirsiz olması nedeniyle sık sık Postmodem romancılarla ilgili olarak gündeme gelen bir konudur. Aslında bu konuda pastiş ve parodinin, etkilendiği metinlerle olan ilişkisini ironilerle afişe etme niyetinden; intihalle suçlanan sanatçıların ise en fazla buna gerek duymamasından bahsedilebilir. Tabii ki buradaki kasıt, bütün bir eserin tamamıyla kopyalanması değildir.
Metinlerarasılık ve üstkurmaca kavramları arasında bir ilişkiden de bahsedilebilir. Metinlerarasılık, metnin içinde bazen başka bir metinden, örneğin bir romandan, bahsetmiş olmakla içe doğru kurmaca bir katman daha kurarak üst- kurmacaya da yaklaşır. “Yani başka bir eserin varlığından bahsetmek, bahseden eserde “kurmacadan çok hayata yakın durma” yanılsaması yaratması dolayısıyla üstkurmaca, bu yanılsama oluşturulurken sonuçta başka bir eserle metinlerarası bir ilişki kurulduğu için de parodi sayılır.” (Yaprak, 2012: 44) Hatta kimi kuramcılara göre metinlerarasılık, üstkurmacanm bir türevinden başka bir şey değildir.