Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Rüya Yorumları

Rüyalar Tipleri Nelerdir

Rüyalar Tipleri Nelerdir

Rüyaların genellikle iki tipe ayrıldığı görülür, Jung bunlara “büyük” ve “küçük” rüyalar der. Bunları farklı şekillerde kaydetmek genellikle daha kolaydır. Örneğin rüyacı rüyalarını iki farklı deftere yazabilir. Önemli rüyalar genelde kolay hatırlanır ve neyle ilgili olduğu son derece hızlı bir şekilde fark edilirken, daha az anlamlı rüyaların belirginleşmesi ancak bütün içerik ve boyutlarıyla araştırılınca olur. Çoğunlukla önemli ve daha az önemli rüyaların kıyaslanması ve aralarındaki farklılığın tespiti rüyacı tarafından yapılır, ilk olarak “büyük” rüyalarda kendini gösteren temalar sık sık onu izleyen “küçük” rüyalarda geliştirilir ve daha iyi anlaşılır. Rüyacı rüyalarını kaydetmekte uzmanlaştıkça, rüyaların hatırlanması da daha kolay olacaktır.

Rüyaları kategorize etmenin daha ileriki bir aşaması ise onları “iyi” veya “kötü” olarak ayırmaktır. Rüyacı, daha fazla bilgiyle, kötü bir rüyanın sonucunu iyiye de çevirebilir. Buna RISC Tekniği denir ve Amerika’da bir terapi aracı olarak geliştirilmiştir.

Bu tekniğin dört aşaması vardır: 1) Meydana geldiği sırada kötü rüyayı fark et. 2) Kötü duyguyu tanımla. 3) Rüyayı durdur. 4) Olumsuzu olumluya çevir. Başlarda bu basamaklardan herhangi birisini denemek için uyanmak gerekebilir. Zamanla rüyacı uzmanlaştıkça bunu uyurken de yapabilir hale gelecektir.
Psikolojik seviyedeki değişim yaklaşık altı ayda meydana geldiğinden, rüyacının bu yeni teknikleri öğrenirken sabırlı olması gerekir. Genellikle tutumlardaki değişiklik son derece çabuk fark edilir, ancak alışkanlık haline gelmesi altı ila sekiz hafta geçtikten sonra olur. Bazen gerçekleşen değişikliklere en çok şaşıran rüyacının kendisidir. Önceden zor diye tanımlanan sorunlarla baş edebilmekte daha yeteneklidir veya içsel ikilemleri daha kolay ve etkili bir biçimde ele alınabilmektedir. Karşıtlarla -ya da kendilerini nasıl sunuyorlarsa- çalışmaya başlarsanız, bu karşıtlar uyanık hayatta da daha kolay değerlendirilir ve ele alınır hale gelir.

Rüyalarda günlük hayatta karşılaşmayacağımız, aşırı derecede korkutucu olabilen bir duygu yoğunluğu da olabilir ama her nedense kâbuslarda korkutulmaya izin veririz. Bu durumdan sadece uyanarak kurtulabileceğimizi bilir gibiyizdir. Kâbusların özelliklerinden birisi de imkânsız bir durumda takılıp kalma veya kaçmaya çalışma durumudur. Geçmişteki deneyimlerimizi ve kaygılarımızı araştırana kadar sanki bu durumun hiçbir açıklaması yok gibidir. Böyle rahatsız edici görüntüleri çözebilmek, onları ayrı bir şekilde ele alabilmek şüphe ve korkularımıza dair daha büyük bir kavrayış sağlar.

En sık görülen rüya temalarından biri anksiyetedir. Anksiyete rüyaları, kâbuslardan daha az yoğun olmakla birlikte, hayatımızın bize zorluk çıkaran yönlerinin tekrarlanmasına ve böylelikle bizi esir almasına neden olur. Pek çok rüya korkularımızla ilgili gibi görünür ama bunun nedeni sadece bu rüyaların diğerlerinden daha etkili olmasıdır. Rüyalarımızdaki rahatsız edici unsurlar hatıralarımızdan, başıboş düşüncelerimizden ya da uyanık olduğumuz süre boyunca bilinçli olarak bastırdığımız duygularımızdan kaynaklanır. Bilinçaltı endişeler ve problemler anksiyete
rüyalarında rahatlıkla yüzeye çıkar. Rüyanın en önemli kısmı görüntülermiş gibi gelir, oysa aslında fark edilmesi ve yüzleşilmesi gereken hissedilen duygudur. Bunu yaparak sıradan, günlük endişelerimizle baş edebiliriz.

Düş gücümüzün duygularımız ve bedenimiz üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu fark edebildiğimizde, anksiyeteyle baş edebilme sürecine başlamışız demektir. Eğer duygularımızla, korkularımızla ve acılarımızla yüzleşemezsek, onların bizi kontrol etmesine izin vermiş oluruz. Rüyalar bize endişelerimizle bilinçli olarak yüzleşme ve onları keşfetme fırsatı verir. Sıklıkla bu gizli endişelerle yüz yüze getirerek rüyalarımız bize hata yapmamak için nasıl hareket etmemiz gerektiğini gösterir. Belki de geleceğin bilgisi gizli endişelerimizle ortaya çıkıyordun Haberci rüyalar ise çok ilginç bir konudur. Gerçekten böyle bir şey olup olmadığına dair çeşitli görüşler vardır. Yine de şu kadarını söyleyebiliriz ki, endişelerle baş edildikçe ve daha fazla içgörü kazanıldıkça, rüyalar bizi izlenebilecek en iyi yol haritasına götürür ve görüntüler aracılığıyla bilgi verir. Bilinçli zihin henüz bu durumu kabul etmeye hazır olmasa da rüyacı genellikle bu yol haritasını seçer.

Sihirli rüyalar, her ne kadar bazıları onların varlığını inkâr edecek olsa da, farkındalık alanının bir parçasıdır. Rüyaların bilgiyi daha çok ezoterik yollarla verdiği kanıtlanmıştır. Sayılar, renkler ve içerdiği bütün sembolizm, rüya yorumunun önemli bir parçasıdır ve az bir bilgi bile, başka türlü olsa gizli kalacak bir dünyaya giriş yapmamızı sağlayan bir yapı oluşturabilir. Bilgelik, ritüeller ve seremoniler üzerine kurulu olan gelenek, sembolizm üzerine inşa edilmiştir ve böylelikle oraya girilir.
Kişinin yaratıcı tarafını yönetebilmesi, hem rüyalar hem de uyanıkken gücünü yönlendirebilmesi yoluyla mümkün olur ve rüyalar doğru davranışı gösteren bir ekran işlevi görür.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!