Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 75

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 75 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 75

Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Manevra

On, on beş balıkçı kayığı açıklardaki ıssız adayı, geceleyin ağlarıyla sardılar. Şafak sökerken türkülerini göklere, var kuvvetlerini de küreklere vere vere ağlarını kaldırmaya başladılar.
Fakat her gün mavilerde tatlı tatlı eriyen türküleri, o gün dudaklarında sönüyordu. Havada bir sıkıntı vardı, yüreklerine bir sıkıntı çöküyordu.
Bir ihtiyar: “Bugün martılar kayıkların üzerinde uçuşmuyorlar. Baksanıza! Yuvalarına dönüyorlar. İşte bu fenaya işaret.” dedi. Ortalıkta garipsi bir ıssızlık hâli vardı. Herkes göz kulak olmuştu. Susan deniz fırtınayı bekliyordu. Balıkçılar “Acaba nereden patlayacak?” diye ufku gözleriyle fırdolayı araştırıyorlardı. O gün bol bol istavrit, mercan, izmarit ve melonas balığı yakalamışlardı. Kayıkların yarı yerlerine kadar dolan ambarları canlı bir gümüşle kaynaşıp kıpırdaşıyordu. Martının kaptanı Yavaşoğlu: “Acele edelim arkadaşlar!” diye bağırdı.
(…)
Balıkçılar hem mal hem can korkusuyla ağları hızla içeriye alıyorlardı. Hırçın bir hışıltı duyuldu. Armanın bütün ipleri acı acı haykırıştılar. Kayıktan kayığa. “Ağları kesin!” emri tekrarladı. Bıçaklar çekildi. Denizciler kendi can damarlarını kesiyorlarmış gibi ağları kestiler. Yelken makaraları hırıldadı. (…) Güney imparatoru Koca Provezza fırtınasının önünde ister ölüm ister kalım, hangisi olursa olsun, ona doğru gitmek zorundaydılar. “Balıklar denize!” diye bağırıldı. Balıklar ve içeri alınmış olan ağlar da denize atıldı.
(…)
Yavaşoğlu’nun Martı’sı uğursuz sayılırdı. Yapıldı yapılalı üç dört kere alabora olmuş, dokuz kişi boğmuştu. Yapısında bir eksiklik, bir yerinde bir çalıklık vardı.
Yavaşoğlu’nun oğlu on dört yaşında Mehmet, direğin dibine çömelmişti. Hemen salıvermek veyahut çekmek üzere sigorta ipinin ucunu elinde tutuyordu. Gözü, her işareti hayat memat olan dümendeki babasındaydı. Babası “Sigortayı boşla!” diye haykırdı. Mehmet ipi salıverdi. Seren babasının başı hizasına indi.
(…)
Yavaşoğlu etrafına bakındı. Kayığa iki kişi tutunuyordu. Biri neredeydi? Yavaşoğlu biricik oğlunun kaybolup kaybolmadığını merak ediyordu. Ama ilk önce oğlunu sormayı kaptanlık şanına yediremedi. Tayfanın adlarını çağırarak, “Orada mısınız?” En son olarak “Orada mısın oğlum Mehmet?” diye sordu. “Buradayım baba!” diye cevap aldı. Yavaşoğlu kayığa tutunanlara “Sıkı tutunuz hepiniz!” diye bağırdı.
(…)
Şuuru söndüren bir korku ve işkence içinde can evlerine işleyen bıçağın acısıyla bağıran hayvanlar gibi “İmdat! İmdat!” diye haykırıyorlardı.
Bir an gök yırtılıp parladı, bir kayığın kendilerine doğru gelmekte olduğunu gördüler. “Kurtarın bizi!” diye acı acı yalvardılar. Gelen kayık Ümit idi. Dümende Habip Kaptanı gördüler. Yirmi metre önlerinden geçerek fırladı gitti.
(…)
Denizdekileri kurtarmaya kalkışmak -onları kurtarmadan- kendilerinin boğulmaları demekti. Denizde kara kaderlerine bıraktıkları arkadaşlarından af diliyorlardı. Derken birdenbire uzaktan bir insan sesi çınladı. Yine gök çaktı. Denizkuşu üzerlerine davranıyordu. Ona Ateşoğlu kumanda ediyordu.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 75 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!