Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Cem Yayınları

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 256

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 256 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 256

Dağ başından kasım sulîâniye bulduk bir mermer

Enli dehlizlerde saydık cn trilyon on kemen

beytini okudu. “Güzel, güzel!..” diye güldü.

Böyiece mevzu dışına çıkmış gibi görünmesinden istifade ederek dedim ki:

— Gençler hakkında ne düşünürsünüz?

Genç… Gençler… Bundan ne anlıyorsunuz? Sanatkâr için yaş, anladığımız bildiğimiz senelerin birbiri üstüne gelip çoğalmasına denmez zannederim. (…) Gençlik şairlerin, bahar mevsimi gibi, kadınlar hesabına icat etmiş oldukları bir muhayyel yaş olsa gerek. İki manasiyl© de gençlik ve ihtiyarlık zooloji bahislerini alakadar eden bir meseledir. Sanat âleminde genç ve ihtiyar yoktur; yalnız sanatın efendileri ve köleleri vardır. “Genç” sözü, çok zaman, ağırbaşlı tenkitçilerin yenilik meydana getirmiş kimseleri küçümsemek, belki hor görmek için kullandıkları bir kelimedir Edebiyatımızda tanınmış; bîr ebedî genç var zaten. Uzun saçları süs gibi takılan o ölü gençliğin kıymeti nedir? O genç zât, gerçekte, ihtiyar (N@sîor)dan daha da ihtiyar değil midir?”

— Son zamanlarda, sanat millîdir, diyorlar. Siz ne dersiniz?

Zannederini ki son zamanlarda hemen her şey dediler. Gazetelerde görüyorum. Her gün yeni bir ilim, yeni bir âlim, yeni bîr sanat ve yeni bir dâhiden bahsettiler. Birçok dâhiler var ortada, fakat bir tek dâhice eser yok. Ben kendi hesabıma, şimdiye kadar gerçekten üstünde durulabilecek bir millî edebiyattan bahsedildiğini bilmiyorum. Size itiraf edeyim: Ben fazla bir Avrupalılıktan pek hoşlanmam; bazen Anadolu türkülerini dinlemekten sonsuz hazlar duymuşumdur. Ayaş’tan Ankara’ya dönerken bir gece, arabacının söylediği sarkılan belki bütün bir Servetifünun edebiyatına tercih etmekte tereddüt etmem. Fakat, buna rağmen, ben bu yeni millî şiirden ne bir şey anlıyorum, ne de hoşlanıyorum.”

— Fakat hece vezni, millî gramer, millî dil ve ifade ile Türkçede millî bir şiir arayanlar var. Sizin yeni dil ve hece vezni haklımdaki fikirleriniz nedir. Millî cereyan taraftarlarının pek istedikleri bir Türkçe kökleşecek mi?

Türkçe gerçekten de sadeliğe doğru mühim bir gelişme gösteriyor. Bu bahiste Ziya Gökaîp’in mütevazı bir hava içinde gösterdiği gayret herhalde unutulmayacak. Fakat millî şiire gelince, böyle bir şey icat etmeye bilmem lüzum var mı? Her dilde olduğu gibi Türkçede de çok eski zamanlardan beri doğup süregelmekte olan bir millî şiir var. Onu, şairler değil, isimsiz halk yapmıştın Dille meşgul olan bütün ilim akademileri birleşse, halka ait olan o mukaddes sazın tellerinden, gülünç olmayan bir sesi yine de çıkaramazlar.

Taklit, hiçbir suretle yaşayamaz. Onun için, bu tarzdaki tecrübeler de bence kökSeşemeyecekîir. Hece veznine gelelini: Hece vezni, zannediyorum kî, Türk köylüsünün veznidir. Aruz vezni de, Türk köylüsünden büsbütün başka bîr şey olan, şehirlilerimizin veznidir. Günkü iki taraf da, karşılıklı olarak, birbirlerinin vezinlerinden hoşlanmıyorlar. Gerçek budun Başka milletlerde böyle şehirli vezni, köylü vezni diye ayrı vezinler var mıdır, yok mudur? Bu bizim bahsimizin dışındadır. Bizde böyle acayip bir vaziyet bulunmaktadır. /Ancak, acayip hâdiseleri normal bir hava içinde birleştirmeye muktedir olan, dünyada hangi insan vardır? Hadiseler arasındaki mantıksızlıktan şaşıp kalan, kararsızlığa düşen kinidir? Eğer yer yüzünde böyle bir adam bulunuyorsa, o adamın aklı başında bir İrimse sayılmaması lazım gelin Zannederini ki hece veznini şehirlilerin, yüksek tabakanın vezni yapmayı ilk düşünen şair Mehmet Emin’din Bu hassas şair Anadolu’yu dolaşmış, o toprağın şiiriyle sarhoş olmuş ve bu sarhoşluk onu bir çeşit âlîcenablık havası içinde, demokrasi merakına götürmüştür. Mehmet Eminin büyük şiiri, bir ızdıraba deva olmak üzere yazılmıştın O şiirin manasına hürmet edelim; fakat dokunuşu ve yapısı bakımından o şiir millî olmasa gerek. Hece vezniyle benim anladığım millî şiiri yalnız iki kişi yazmıştır: Filozof Rıza Tevfîk Bey ve İhsan Raif hanımefendi.”
— Peki, nesirde Türkçülük ne yaptı, ortaya neler koyabildi?

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 256 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!