9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 168 (MESEM)
“9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 168 Meb Yayınları (MESEM)” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 168 (MESEM)
Zitvatorok Antlaşması’yla birlikte Osmanlı padişahı ile Avusturya kralı eşit kabul edilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti, İstanbul Antlaşması (1533) ile Avusturya üzerinde kurduğu üstünlüğünü kaybetmiştir. Diplomatik protokolde denklik sağlanmış olması ise Osmanlı Devleti’nin, Avrupa diplomasisinde artık “mütekabiliyet” yani “karşılıklı eşitlik” esasını kabul ettiğini göstermektedir.
Osmanlı Devleti, eski Macaristan Krallığı’ndan kalan yerler için Avusturya’dan vergi olarak aldığı yıllık 30 bin altından vazgeçmiştir. Bu durum, Habsburglar karşısında Osmanlılar açısından açık bir geri adım olmuştur.
Uzun süren savaşlar, Osmanlı Devleti’nin Habsburglar karşısındaki askerî yetersizliklerini ortaya çıkarmıştır. Osmanlılar, 1593-1606 yılları arasında Habsburglarla yaptığı savaşlarda ilk defa Avrupa savaş teknolojisi ve taktikleriyle karşılaşmıştır. Yeni savaş teknolojileri kullanan Avusturya ordusu karşısında eski usul ve silahlarla savaşan tımarlı sipahilerin yetersizliği açıkça görülmüştür. Bu durum, Osmanlıların Batı’da (Avrupa) askerî yapıda meydana gelen teknik değişimleri fark etmesini sağlamıştır. Batı ise Osmanlı Devleti’nin askerî gücünün artık eski seviyesinde olmadığını anlamıştır.
Osmanlı Devleti’ne Yönelik Stratejik Tehditler
Osmanlı-Venedik İlişkileri (1M5-1M9)
Sultan IV. Murat Dönemi’nde, Venedik yönetimindeki Girit Adası’nın korsan yatağı hâline gelmesi, Türk ticaret ve hac gemilerine zarar verilmesi gibi sebeplerle Osmanlı donanması 1645’te Girit’i kuşatmıştır. Kuşatma sürecinde Venediklilerin karşı saldırılarla Boğazlar ve çevresini abluka altına almaları İstanbul’da büyük bir kıtlık döneminin yaşanmasına ve Girit kuşatmasının yirmi dört yıl kadar uzamasına sebep olmuştur. 1669’da Kandiye Kalesi’nin ele geçirilmesi ile Girit Adası tamamen Osmanlı hâkimiyetine girmiş ve Akdeniz’deki Osmanlı egemenliği pekiştirilmiştir. Ancak kuşatmanın bu kadar uzaması Osmanlı donanmasının artık eski gücünde olmadığını da göstermiştir.
Osmanlı-Lehistan (Polonya) İlişkileri (1621-1676)
Lehistan himayesindeki Kazakların Osmanlı topraklarına saldırıları ve Lehistan’ın, Eflâk ve Boğdan’daki Osmanlı egemenliğine karşı girişimlerde bulunması Osmanlı-Lehistan arasındaki savaşların sebeplerini oluşturmaktadır.
Sultan II. Osman (Genç Osman) Avrupa’da Otuz Yıl Savaşlarının yaşandığı bir dönemde Lehistan seferine çıkarak Hotin Kalesi’ni kuşatmıştır. Ancak kapıkulu askerlerinin disiplinsizliği yüzünden Hotin Kalesi alınamamıştır. Bu sırada gelen barış teklifi Sultan II. Osman (Görsel 9.2) tarafından kabul edilince Hotin Antlaşması (1621) imzalanmıştır. Bu antlaşmayla Kanuni Dönemi’ndeki sınırlara geri dönülmüş ve Hotin Kalesi Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Boğdan’a bırakılmıştır.
1668’de Osmanlı Devleti’ne karşı Leh-Rus ittifakının kurulması, Ukrayna Kazaklarının Osmanlılardan yardım istemesi ve Lehistan’ın Ukrayna’yı işgal etmesi üzerine Sultan IV. Mehmet, Lehistan seferine çıkarak Kamaniçe ve Podolya’yı ele geçirmiştir. Bu gelişme sonrasına Lehistan’ın isteği ile Bucaş Antlaşması (1672) yapılmıştır. Antlaşmayla Lehistan’ın Osmanlı Devleti’ne yıllık 22 bin altın vergi vermesi ve Podolya’yla Ukrayna’nın Osmanlı Devleti’ne bırakılması kararlaştırılmıştır. Böylece Osmanlı Devleti, Batı’daki en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Ancak Lehistan Diet Meclisi vergi maddesini kabul etmeyince savaşlar yeniden başlamış, bir süre sonra ise vergi maddesi kaldırılarak Bucaş Antlaşması yenilenmiştir
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 168 (MESEM) ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
