Domuza Omuz Vermek Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Domuza Omuz Vermek Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
Domuzun biri, köyün birine dadanmış. Her gece ormandan iner, tarlaları bağları bahçeleri katar karıştırır, talan edermiş. Ne kemirilmedik mısır bırakır, ne de pancarı, patatesi toprakta kormuş. Kimini yer, kimini deşer topraktan çıkarır, kimini de ezer geçermiş.
Köylüler bu domuzdan kurtulmak için pek çok çare düşünmüşler. Sonunda tarlaların kıyısına derin derin kuyular kazıp üzerlerini çalı çırpıyla kapatarak domuzun gelip içine düşmesini beklemeye başlamışlar. Hakikaten bir müddet sonra domuz, bu çukurlardan birinin içine yuvarlanmış. Birkaç gün orada kalmış kimsenin haberi olmamış. Bir akşam vakti tuzaklardan haberi olmayan bir köylü oradan geçerken ayağı kaymış ve o da domuzun düştüğü çukura düşüvermiş.
Günlerdir aç ve susuz tuzaktan kurtulmaya çalışan domuz, hâlsiz ve bitkin bir vaziyette, çukurun bir köşesine sinmiş oturmaktaymış. Domuz köylüden, köylü de domuzdan korkmuş.
Domuz biraz dinlendikten sonra, kendini çukurdan dışarıya atmak için yine çırpınıp durmaya başlamış. Adamcağız bakmış bu domuzun kendi başına oradan çıkacağı yok, “dur şuna bir omuz vereyim çıksın gitsin de, ben de korkusuz bir gece geçireyim bu çukurda” demiş ve domuza omuz verip dışarıya çıkartmış.
***********
Bu deyim, “düşmana yardım etmek” mânâsında kullanılır.