Deyim Aktarması Nedir Kaça Ayrılır Çeşitleri Kısaca Özellikleri Maddeler Halinde
Deyim Aktarması Nedir Kaça Ayrılır Çeşitleri Kısaca Özellikleri Maddeler Halinde
Bir sözü benzetme ilgisi ile başka bir söz yerine kullanmaya deyim aktarması denir.
********************
1. Doğadan İnsana Aktarma
Doğadaki özelliklerin insana aktarılmasına doğadan insana aktarma denir. Özellikle açık istiarede (eğretileme) karşımıza çıkar.
- Papatyam, yüzümün haline bak!
- Arım, balım, peteğim.
- Gülüm, dalım, çiçeğim
- Dönmezsen öleceğim
Hayvandan insana aktarma yapılabilir.
- Şu bizim kazı bu kez kimler yolacak?
- İnek le görüşebilmek ne mümkün?
- Bu tilki kimseye zırnık koklatmaz.
- Arslanlar, sahada nasıl bir oyun çıkardılar!
DİKKAT
Mecaz anlamda kullanılan sözcüklerde doğadan insana aktarma söz konusudur. Bu nedenle mecazlarda yapılan aktarmalara dikkat ediniz.
- Onun ne kadar ağır bir insan olduğunu herkes bilir.
- Öğretmenin sert tavırları öğrencileri korkutmuştu,
- Bu tüccar buraların kurdudur.
- Olgun insan, komplekssiz insandır,
- Bu pişkin adamlarla alışveriş olmaz.
- Yüreğimizde ilk aşkımızdan ince bir sızı kalır.
********************
2. İnsandan Doğaya Aktarma
İnsandan doğaya aktarmalar, insanın duygu, düşünce, organ ve giysilerinden yararlanılarak yapılır.
Özellikle kişileştirmelerde insandan doğaya aktarma görülür.
Hasta deniz, ihtiyar ağaçlar, dalgın nehir, yorgun akşamlar, sağır dağlar, kel tepeler
mecaz mecaz mecaz mecaz mecaz mecaz
Kişileştirme amacı olmayan insandan doğaya aktarmalarda yan anlam söz konusudur. İnsan vücudu ve organlarının doğaya aktarımı vardır.
Denize limanın burnundan bakar iki genç sarmaşık.
Yan.anlam
Dağ basında oturur bir yiğit.
Yan.anlam
Fırının ağzı bir kaplanın ağzı gibiydi.
Yan.anlam
Tarağın dişleri zamanla tek tek kırıldı.
Yan.anlam
Köprünün ayakları çok sağlamdı.
Yan.anlam
İnsan giysilerinden doğaya aktarmalar da vardır.
Dağın eteği, nehrin yakası
Yan.anlam Yan.anlam
********************
3. Duyular Arası Aktarma
Deyim aktarmasında, bir duyunun başka bir duyu yerine kullanılması anlamına gelen duyu aktarmasında dokunma, koklama, işitme, görme ve tatma duyularının birbirlerinin yerine kullanıldığı görülür.
“Bir tatlı bakışın yeter, ömrümün son bulmasına.” cümlesinde “tatlı” sözcüğü aslında “tatma duyusu yla ilgilidir, ancak burada “görme duyusu’na aktarılmıştır. Aynı şekilde “tatlı” sözcüğü: “Tatlı bir ses işittim.” cümlesinde tatma duyusu, işitme duyusuna; “Tatlı bir rüzgâr esiyor.” cümlesinde ise dokunma duyusuna aktarılmıştır.
- “Güneş alan odalara sıcak renkler kullanılmamalıdır.” (Dokunmadan görmeye)
- “Yumuşak bir konuşması vardı.” (Dokunmadan işitmeye)
- “Kartalın keskin bakışları doğayı bile ürkütüyordu.” (Dokunmadan görmeye)