Töre Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Töre Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Töre Türküsünün Hikayesi
Olay bundan on beş yıl önce Urfa’da bir şirkette şoför olarak çalışan Fahrettin adlı bir gencin başından geçer. Fahrettin, evli ve üç çocuk babasıdır. Şantiyede yıkım için dinamit patlatılmaktadır. Patlama sırasında gelen bir taş Fahrettin’in başına düşer ve Fahrettin orada can verir. Aradan bir kaç ay geçer. Fahrettin’in babası torunlarına her baktığında oğlunu hatırlar. Her bir torunun bir tarafı oğlu Fahrettin e benzemektedir. Kiminin gözü, kiminin yüzü, kiminin saçı. Onu her hatırladığında gözyaşlarını tutamaz ve sakalı ıslanana kadar ağlar. Bir gün yine ağladıktan sonra düşünür ve kendi kendine: “Oğlumu kaybettim, bari gelinimi kaybetmeyeyim, en iyisi Fahrettin’in hanımını diğer oğluma alayım, hiç olmazsa torunlarıma baba şefkatini hem ben gösteririm, hem de hanım gösterir, nasıl olsa amca da baba sayılır, baba sevgisi vardır, çocuklar babasızlıklarını az da olsa hissetmez” der. Gelinine bir gün bu fikrini açıklar. Gelin, gideceği başka bir yer olmadığı için ve töre de bunu gerektirdiği için ses çıkarmaz. Meseleyi yengesini alacak oğluna bir gün çıtlatır. Oğlu biraz da okur yazar olduğu için babasının düşüncesine ve töreye karşı çıkar. Ama baba, nuh der, peygamber demez, diretir. Töreye bağlılığını sürdürür. Bütün eş dost ve aile yakınlarım çağırarak nikahın kıyılmasını ister. Bu ara oğlu arkadaşı ve sırdaşı Arife derdini ağlaya ağlaya anlatır. Arif ozan olduğu için sazını da yanına alarak nikahın kıyılacağı yere gider. Cemaate selam verdikten sonra sazını eline alarak “Töre” türküsünü okur. Bunu duyan Fahrettin’in babası ayağa kalkar ve gelenlere: “Ey cemaat, ben nikahtan vazgeçtim.” deyip ağlayarak orayı, daha sonra oğlu da başını alarak Urfa’yı terk eder. Bir daha geri gelmez. Böylece töre gereği yapılacak bir yanlışlık bu türküyle engellenmiş olur. Türkünün sözleri şöyledir.
Töre Türküsünün Sözleri
Bugün için mi verdin bu bedeni
Bu vicdan mı insanlık mı töre mi
Ne zalim adetimiz var Yarabbi
Miras kavlettiler biye yengemi (of, of…)
**************
Ölmem mi beni daşlara vurun
Tabuda kanım sürün
Aynı tabut içinde
Kardaşıma götürün
**************
Fark eder mi ha yengemmiş ha bacım
Yatağıyda nasıl yatım kardaşım
Ben kimin bi behti kara var mıdır
Töreymiş yengemi alacahmışam (vah, ah …)
**************
Ölmem mi beni daşlara vurun
Tabuda kanım sürün
Aynı tabut içinde
Kardaşıma götürün
**************
Bu cemaat eşim dostum getmesin
İmam burda babam şahitlik etmesin
Bacım dediğim yengemin yerine
Nikahım mezar daşına kıyılsın (ah, ah…)
**************
Ölmem mi beni daşlara vuran
Tabuda kanım sürün
Aynı tabut içinde
Kardaşıma götürün