10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 131 Cevapları Gezegen Yayıncılık
10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Gezegen Yayıncılık Sayfa 131 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 131 Cevapları Gezegen Yayıncılık
Dinî Metinlere Yaklaşım ve Onları Yorumlama
İslam düşüncesindeki yorum farklılıklarının bir diğer nedeni de dinî metinlerin anlaşılmasından kaynaklanan sebeplerdir. Bilindiği üzere İslam’ın temel kaynakları Kur’an ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetidir. Müslümanlar karşılaştıkları bir problemin çözümünde öncelikle Kur’an’a, eğer orada bulamazlarsa Hz. Muhammed’in (s.a.v.) uygulamalarına ve açıklamalarına bakarlar. Bilindiği gibi Kur’an’da bazı ayetler “müte- şabih” bazıları da “muhkem” olarak adlandırılır. Özellikle Kur’an’da anlamı kapalı ve pek çok anlama gelebilen “müteşabih” adı verilen, ancak Kur’an’ın bütünlüğü içinde anlaşılabilecek bazı ayetler, din anlayışındaki farklılaşmalara neden olmuştur. Örneğin Kur’an’da “Allah’ın eli”(5), “Allah’ın yüzü”(6) gibi bazı ifadeler geçer. Bazı Müslümanlar bu gibi ifadeleri olduğu gibi alıp Yüce Allah’ın (c.c.) insan gibi elinin, yüzünün ve diğer organlarının bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu yaklaşım da farklılaşmalara yol açmıştır. Hâlbuki bu tür Kur’an ayetlerinde vurgulanmak istenen Allah’ın (c.c.) ne eli ne de yüzüdür. Kur’an’ın bütünlüğü ve üslubu dikkate alındığı zaman, burada anlatılmak istenilen Allah’ın (c.c.) gücü ve kudretidir. Hadislerin anlaşılıp yorumlanmasında da aynı husus geçerlidir. Bazen hadislerde geçen bir kelime veya deyimden, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ne kastettiğinin anlaşılması hususunda farklı yorumlar ortaya çıkmıştır.
Örneğin Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Allah Teala, her gece yarısından sonra dünya semasına iner ve şöyle seslenir: Her kim dua ederse duasına icabet ederim, her kim benden bir şey isterse istediğini yerine getiririm, her kim mağfiret dilerse onu affederim.” Bu hadis üzerinde İslam bilginleri arasında, özellikle zamandan ve mekândan uzak bir varlık olarak Yüce Allah’ın (c.c.) gece dünya semasına inip inmeyeceği hususunda birçok tartışma yapılmıştır. Aslında bu ve buna benzer hadislerde anlatılmak istenen, ne Allah’ın (c.c.) dünya semasına inişi ne de arşa çıkışıdır. Asıl vurgulanmak istenen husus, onun rahmet kapısının daima açık olduğu, insanlara hep yakın olduğu ve bu yakınlığın belirli bir zamanda arttığıdır. Dinî metinlerden kaynaklanan yorum farklılıklarında, daha çok insan yapısına dayanan sebepler rol oynamaktadır. Bu nedenle metni anlayan kimsenin zekâsı, eğitimi, tecrübeleri, bilimsel anlayışı, içinde yetiştiği kültür vb. yorumlarda etkili olmaktadır. İslam’ın akla sınır koymaması, ısrarla insanın düşünmesini, aklını kullanmasını istemesi, siyasi, coğrafi, ekonomik, kültürel vb. sebepler, İslam düşüncesinde dinî yorum farklılıklarının doğmasına zemin hazırlamıştır. Bu durum İslam’ın dinamik yapısını gösterir. İslam dini adalet, kardeşlik, eşitlik gibi ilkeler getirmiştir. İnsanlar bu ilkeleri kendi kültür, sosyal yapı ve bilgi seviyesine göre farklı anlayıp yorumlayabilirler. Dolayısıyla İslam düşüncesindeki farklı anlayışların gruplaşmış hâli olan mezhepler din değil, dinin anlaşılma biçimleridir. Sadece yorumudur. Bu nedenle hiç kimse “Benim yorumum tek doğru yorumdur.”
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Gezegen Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 131 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
