10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 143 Cevapları Gezegen Yayıncılık
10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Gezegen Yayıncılık Sayfa 143 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 143 Cevapları Gezegen Yayıncılık
Düzenlediği ders oturumlarında problemleri tek tek ele alır, öğrencilerinin görüşlerini öğrenir ve konunun niteliğine göre tartışmalar uzun bir zamana yayılırdı. Araştırmaya dayalı bilim anlayışının ve özgür düşüncenin sembolleştiği derslerde oluşan yorumları, sonraki dönemlerde fıkıh kurallarına dönüştü ve mezhebin ilmi geleneğinin yerleşmesine katkıda bulundu. Fıkıh ilmindeki başarısı, çözümü zor gibi gözüken meseleleri kolayca cevaplayabilmesi nedeniyle kendisine daha sonraları İmam-ı Âzam (Büyük İmam) denildi. En meşhur eseri “Fıkh-ı Ekber”dir. Ebu Hanife pek çok öğrenci yetiştirdi. Yorumlarını alıp sistemleştiren Ebu Yusuf, İmam Züfer, İmam Muhammed bunlardan bazılarıdır.
Ebu Hanife, İslam inanç esaslarını savundu ve yanlış inançlarla da mücadele etti. Onun ticari hayatın ve günlük meselelerin içinde bulunması, insanların problemlerini, eğilim ve ihtiyaçlarını yakından tanıması, fıkhi yorumlarının kısa zamanda kabul görmesini sağladı. Ebu Hanife, yorumlarında dinî bilgiler ile akıl arasında bir denge kurmayı başardı. Yorumlarını Kur’an-ı Kerim’in temel ilkeleri, sünnet ve kendinden önce ortaya konulan ilmî birikimi esas alarak yaptı. Ayrıca insanların içinde yaşadıkları kültürü, toplumsal yapıyı ve ihtiyaçlarını, örf ve âdeti ve kamu yararını daima göz önünde bulundurdu. Yaptığı yorumlarda daima kişisel teşebbüs ve sorumluluğun, kişi hak ve hürriyetlerinin korunmasını ilke edindi. Ebu Hanife’nin bu yöntemi ve tutumu, daha sonra adına nispet edilerek oluşacak olan Hanefi mezhebinin de genel esaslarını oluşturdu.
Hanefilik Irak’ta doğan bir mezheptir. Abbasiler döneminde Ebu Hanife’nin öğrencisi Ebu Yusuf’un başkadı olması ile devletin başlıca fıkıh mezhebi hâline gelmiştir. Özellikle doğuya doğru yayılarak Horasan ve Mâveraünnehir’de büyük bir gelişme gösterdi. Pek çok Hanefi fıkıh bilgini de buralarda yetişti. Abbasilerden sonra yayılması durmuşsa da Osmanlı Devleti’nin kurulması ve bu mezhebi benimsemesi üzerine etki alanı yeniden genişledi. İstanbul’dan Hanefi fıkıhçıların diğer şehirlere tayin edilmesi, Hanefiliğin resmîlik kazanmasına ve özellikle Türkler arasında gelişmesine neden oldu. Günümüzde Afganistan, Pakistan, Türkistan, Buhara, Semerkant gibi Orta Asya ülkelerinde Hanefilik hâkimdir. Bugün Türkiye, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya Müslümanları genel olarak Hanefi mezhebine mensuptur. Hicaz, Suriye, Yemen’in Aden bölgesindeki Müslümanların bir kısmı da Hanefi’dir. Hindistan ve Pakistan’da da Hanefi mezhebinin tek fıkhi mezhep olduğu söylenebilir.
Etkinlik
Sizce Hanefilik mezhebinin Müslümanlar arasında yaygın olmasının sebepleri nelerdir? Arkadaşlarınızla değerlendiriniz
- Cevap: Fıkhî ve itikadî mezheplerin çoğunluğu kurucusu sayılan kişilerin isimlerine nisbetle adlandırıldığı ve öylece meşhur olduğu gibi, hicrî ilk iki yüzyılda Kûfe merkezli olarak Irak bölgesinde başlayan ve daha sonraki yüzyıllarda giderek gelişip yaygınlaşan Irak fıkhı, bu fıkhın metodoloji, doktrin ve sistematiğinin oluşmasında en büyük paya sahip bulunan İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’ye nisbetle Hanefî mezhebi (Hanefiyye) olarak adlandırılmış, bu mezhebe mensup olan fakihlere ve bu mezhep görüşüyle amel eden kişilere de Hanefî (çoğulu Hanefiyyûn, ahnâf) denilmiştir.
10. Sınıf Gezegen Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 143 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
