10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 88 Cevapları Gezegen Yayıncılık
10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Gezegen Yayıncılık Sayfa 88 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 88 Cevapları Gezegen Yayıncılık
İslam dininin en önemli özelliği evrensel olmasıdır. İslam’ın sosyal değişimi göz ardı etmesini düşünmek, onun evrenselliğini görmemek olur. Hem Kur’an’ın hem de Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünnetinin en temel özelliği, sosyal değişimde ortaya çıkabilecek problemlere çözüm sunabilecek temel ilkeleri içermesidir. Sahabe, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatından sonra ortaya çıkan ancak Kur’an ve sünnette hakkında açık bir çözümü olmayan problemleri, bu iki kaynağı esas alarak yaptıkları içtihat yani yorumlarla çözmüşlerdir. Sonraki nesillere de bu yöndeki birikimleri ile öncülük etmişlerdir. Daha sonraki nesiller de yeni problemlerin çözümü konusunda Kur’an ve sünnetten hareket ve geliştirdikleri bilimsel yöntemle temel ilkeler belirleyerek çözümler üretmişlerdir.
İslam bilginlerinin çözüm ürettikleri öneriler, dinin inanç ve ibadetle ilgili olan alanlarında değil, bireysel ve toplumsal hayatın gelişim ve değişime açık olan yönleridir. Dolayısıyla din değişmez. Ancak yeni ihtiyaçlara göre dinin temel ilkeleri çerçevesinde yeni hükümler konulabilir. İnanç ve ibadetle ilgili olmayan eski bazı hükümler şartların değişmesi sebebiyle kaldırılabilir veya şartlar tekrar oluştuğunda tekrar uygulanabilir. Bütün bu süreçler Kur’an ve sünnetin getirdiği temel ilkelere göre gerçekleştirilir. Tarihsel süreç içinde sosyal değişmeye paralel olarak başta sahabe olmak üzere İslam bilginleri, Kur’an ve sünnetten hareketle ortaya çıkan yeni gelişmelerle ilgili yorumlar yapmışlardır.
Bu yorumları yaparken İslam dininin temel kaynakları yanında yine bunlardan çıkardıkları “maslahat, istihsan, örf-âdet, sahabenin görüşü ve seddu zerayi gibi delilleri de kullanmışlardır. Maslahat, yarar gözetme veya zararı önleme ilkesidir. İstihsan bir şeyin birey veya toplum için iyi ve güzel bulunması ilkesidir. Örf-âdet, Kur’an ve sünnetle çelişmeyen toplumsal uygulamalardır. Seddu zerayi ise kötülüğe giden yolu kapatma ilkesidir. Yeni gelişmeler ve ihtiyaçlar karşısında İslam bilginlerinin yaptıkları yorumlardan bazı örnekler şunlardır: Hz. Peygamber (s.a.v.), yoksulluğun yaygın olduğu yıllarda kurban etlerinin üç günden fazla saklanmasını yasaklamış, fazlasının fakirlere verilmesini istemiştir. Sonraki yıllarda ise kurban sahiplerini bu konuda serbest bırakmıştır. Günümüzde sel, deprem, ekonomik kriz bulunan yerlerde bu uygulamaya tekrar dönmek mümkündür. Çünkü mevcut gelişmeler, yeniden aynı durumun uygulanmasını gerektirebilir. Bir diğer örnek de şöyledir: Kur’an-ı Kerim’in Tevbe suresinin 60. ayetinde zekât verilecek yerler belirlenmiştir. Bunlardan biri de “müellefe-i kulüb” yani kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlardır. Bunlara Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanında zekât verilirken Hz. Ömer (r.a.) zamanında onun tarafından bu uygulama kaldırılmıştır. Çünkü, artık Müslümanlar yeterli çoğunluğa ulaşmış oldukları için ayette belirlenen sebep ortadan kalktığı için hüküm de kalkmıştır.
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Gezegen Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 88 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
