
10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 135


“10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 135 Bilim ve Kültür Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 135
Kant Ahlakı
“(…) Kant’a göre eylemin ahlaki değeri, sonuçlarından bağımsızdır ama yapılan eylemin dürtüsü önemlidir. Önemli olan şey dürtüdür ve dürtü belli bir şey olmak zorundadır. Önemli olan şey bazı gizli amaçlarla değil, doğru olduğu için doğru şeyi yapmaktır.
Kant ‘iyi bir iradenin, yaratacağı etkiler ve sonuçlara göre iyi olarak kabul edilemeyeceğini’ savunur. İyi bir irade, yaygın olup olmadığından bağımsız olarak kendi içinde iyidir. Bu irade, hedeflediklerini yapma gücünden tamamen yoksun bile olsa, bu niyetin büyük çabaları hiçbir şeyi başaramasa bile kendi içinde değere sahip bir mücevher gibi parlayabilir.’
Her eylemin, ahlaki olarak iyi kabul edilmesi için ‘ahlak yasasıyla uyumlu olması yeterli değildir. Eylemin ahlak yasasının uğruna yapılması gerekir.’ Bir eylemin ahlaki değerini belirleyen dürtü, Kant’ın doğru şeyi doğru sebepten ötürü yapma anlamında kullandığı ödev dürtüsüdür. Kant bir ödevin dürtüsünün, eylemin ahlaki değerini belirlediğini söylerkeri sahip olduğumuz özel ödevlerden henüz bahsetmez. Üstün ahlak ilkesinin neyi buyurduğunu henüz bize söylemez. Kant, sadece eylemin ahlaki değerini değerlendirdiğimizde yapılan eylemin yarattığı sonuçları değil dürtüsünü değerlendirdiğimizi ifade eder.
Ödevden başka menfaat gibi amaçlara göre eylemde bulunuyorsak eylem ahlaki değerinden yoksundur. Kant, bunun sadece menfaat için değil diğer isteklerimizi, arzularımızı, tercihlerimizi tatmin etme çabalarımızda da geçerli olduğunu belirtir. Kant ‘isteklerin dürtüsü’ olarak adlandırdığı bu tür dürtüleri, ödev dürtüsünün karşıtı olarak tanımlar. Sadece ödev dürtüsüyle yapılan eylemlerin, ahlaki olarak değere sahip olacağını ifade eder.
(…) Kant, ödev ve istek arasındaki farkı açıklamak için çeşitli örnekler verir. İlk örnek ihtiyatlı bir esnafın hikâyesidir. Deneyimsiz bir müşteri, çocuk diyelim, bakkala bir somun ekmek almak için gider. Bakkal, çocuktan bir ekmek için her zaman aldığından daha fazla para isteyebilir ve çocuk bunu bilemeyebilir. Fakat bakkal, çocuğu bu şekilde kandırdığını diğerleri öğrendiğinde bu haberin yayılabileceğini ve bunun işini bozabileceğini düşünür. Bu sebeple bakkal, çocuktan fazla para almaktan vazgeçer. Çocuğa normal fiyattan satış yapar. Bu durumda bakkal, doğru şeyi yanlış sebeple yapar. Çocukla dürüst bir alışveriş yapmasının tek sebebi kendi itibarını korumak içindir. Bakkal sadece kendi çıkarı için dürüst alışveriş yapar ve bu nedenle bakkalın davranışı ahlaktan yoksundur. Günümüz dünyasında Kant’ın ihtiyatlı bakkalıyla benzerlikler, New York Tüketiciyi Koruma Derneği’nin kampanyasında bulunabilir. Dernek, yeni üyeler kaydetmek için bazen New York Times gazetesinde “Dürüstlük en iyi politikadır ve aynı zamanda en kârlı olandır.” başlığıyla tam sayfa reklamlar vermektedir. Reklam metni hedeflenen amaç hakkında hataya yer bırakmaz:
‘Dürüstlük, herhangi bir diğer sermaye kadar önemlidir. Dürüst, aleni ve adil fiyatla yapılan ticaret, yardım etmese de en iyisini yapar. Bu amaçla tüketiciyi koruma kurumunu destekliyoruz. Bize katılın ve bundan yararlanın.’
Dürüst ticaret, övgüye değer olduğu için Kant, Tüketiciyi Koruma Derneği’ni kınamazdı. Fakat dürüstlüğü kendi içinde amaç olarak geliştirmek ile kâr için dürüstlüğü teşvik etmek arasında önemli
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 135 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.