Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 176

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 176 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 176

“- Ben sana bir lâkırdı söyleyim mi hekim bey, beni bu hale koyan hastalık değildir, açlıktır. Açlıktan imanım gevredi. Ama şu yemeği yersem ölecekmişim, varayım öleyim. (Aç gezmektense tok ölmek yeğdir) anladın mı iki gözüm, çek bakayım arabanı!” deyip önüne konan yemeğe kaşık atmaya başlayıverdi.
Şevket RADO, Ahmet Mithat Efendi

1. Şinasi, bin beş yüz kadar atasözünü Durub-u Emsal-i Osmaniye adlı eserinde derlemiştir. Ahmet Mithat Efendi, okuduğunuz metinde olduğu gibi bu atasözlerinden bazılarını, sanatçının millet için yaptığı hizmetlere bir teşekkür amacıyla hikâyeleştirmiştir.

a) Atasözlerinin halkın yaşam felsefesini yansıtma biçimlerinden biri olduğu düşünüldüğünde sizce Ahmet Mithat’ın bu hikâyeyi yazma nedenleri neler olabilir?

  • Cevap: Halkın anlayışını geliştirmek amacıyla halka halkın değerlerini kullanarak ulaşmak istemiş olabilir. Hem halkın hoşuna giderek halkta okuma isteği uyandırmayı hem de toplumsal fayda sağlamayı amaçlamış olabilir.

b) Şinasi gibi değerli sanatçıları toplumsal hafızada taze tutmak için sizce nasıl çalışmalar yapılabilir?

  • Cevap: Yaşadığı dönem dolayısıyla eserlerinde kullandığı dil, yaşayan dilden farklıysa eserleri üslubunu etkilemeyecek biçimde sadeleştirilerek tekrar yayımlanabilir (Bazı yazarlar için bu çalışmalar yapılıyor ama sadece özel kurumların çalışmaları yeterli değil, resmî olarak yapılacak çalışmalar daha sistemli olacaktır.). Bu sanatçıların doğum ve ölüm yıl dönümlerinde bir sözleri, eserlerinden bir bölüm (varsa) fotoğrafları ile birlikte basın ve televizyon yoluyla hatırlatılabilir. Adlarına hatıra para bastırılabilir.
    Heykelleri önemli yerlere (mümkünse başta doğdukları şehre) dikilebilir.

Tanzimat Dönemi sanatçılarında Batılı ölçütlerde ve eskisinden daha ulusal bir Türk edebiyatı meydana getirmek; özgürlük, adalet gibi kavramları işlemek; şiiri, edebiyatı halk arasında yaygınlaştırmak genel bir amaç olarak görülmektedir. Bunu yaparken halka halk diliyle yazmaları, konuşma dilini kullanmaları, toplumu aydınlatmak için sanatı bir araç olarak görmeleri edebiyata bakış açılarındaki ortak noktalar olarak ifade edilebilir. Bu anlayışı eserlerinde yansıtmaya çalışan Şinasi (Müntahabat-ı Eşar, Şair Evlenmesi…), Ziya Paşa (Eşar-ı Ziya, Rüya, Zafername, Terkib-i Bend…), Namık Kemal (Cezmi, İntibah, Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk…), Ahmet Vefik Paşa (Şecere-i Türkî, Lehçe-i Osmanî…), Şemsettin Sami (Kaamus-ı Türkî, Taaşşuk-ı Talât ve Fıtnat…) dönemin farklı türlerde eserler vermiş diğer tanınmış sanatçılarından bazılarıdır.

a) Dönemin yukarıda bahsedilen özelliklerinden hangilerinin okuduğunuz metne yansıdığını söyleyebilirsiniz?

  • Cevap: Mizahi bir üslup kullanılarak halkın ilgisi çekilmiş. Kısa ve anlaşılır cümleler kurulmuş. Bireysel değil sosyal bir konu üzerinde durulmuş.

b) Yeni bir anlayışı kabul ettirme yolunda adımlar atılırken bu sanatçılar sizce ne gibi güçlüklerle karşılaşmış olabilirler?

  • Cevap: Eserlerinin basım ve yayımı engellenmiş olabilir. Cezalandırılmış (sürgün, hapis vb.) olabilirler. Bu anlayışı benimsemeyen, eski sanat anlayışının devam etmesini isteyen, yenileşmeye kapalı meslektaşları tarafından eleştiriye uğramış olabilirler.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 176 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!