11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Cevapları

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 67 Cevabı

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 67 Cevabı 2017 – 2018 Yeni Müfredat

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 67 Cevabı

3. “Finlandiya’da Üç Gün” adlı metinde yazarın gördüğü her şeyi yazıp yazmadığını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.

Cevap: Finlandiya’da Üç Gün adlı metinde yazar gördüğü her şeyi yazmamıştır. Gezi yazılarında, görülen her şey anlatılmaz. Yazar seçicidir. Yazarın kendisi için farklı olan, sıradan olmayan şeyleri anlatması önemlidir. Aynı şekilde hitap ettiği kitlenin de ilgisini çekecek şeyleri işlemesi gereklidir.

4. “Finlandiya da Üç Gün” adlı metin ve sınıfta okuduğunuz gezi yazıları sizde ne tür etkiler uyandırdı? Düşüncelerinizi açıklayınız.

Cevap: Finlandiya’da Üç Gün adlı metin okuyanda Finlandiya’yı gezip görme isteğinin yanında Finlandiya’ya karşı bir hayranlık da uyandırıyor.

5. “Finlandiya1 da Üç Gün” adlı metinde yazar gezip gördüğü yerleri kendi kişisel dikkatine göre seçerek anlatmıştır. Okuduğunuz örneklerden hareketle gezi yazılarında görülen yerin yazarın dikkati ile anlatılmasının önemini söyleyiniz.

Cevap: Gezi yazılarında gözlem ve kişisel dikkat önemli bir yer tutar, gezilip görülen yerlerle ilgili önemli detaylı bilgiler gözlem sayesinde elde edilebilir.

6. “Finlandiya da Üç Gün” adlı metinden alınan aşağıdaki paragrafları birbirine bağlayan unsurları belirleyiniz. Metnin diğer paragraflarının birbirleriyle ve metnin iletisiyle olan ilgisini açıklayınız.

Gece yarısını geçti. Yorgunluk duymuyorum, uykum hiç yok. Avrupa’ nın hiçbir yerinde bu denli rahat, bu denli ince, pırıl pırıl keten örtüleri olan tren görmedim dersem yeridir. Yatmaya, oturmaya kıyamadım. Vagonlarda tertemiz kadınlar iş görüyor. Biraz dalmışım. Üç buçukta uyandım. Gökte artık kızıllık yok, karanlık da yok. Beyaz bir akşam loşluğu var. Sonra yine pembelik ve aydınlık…
Burada akşamla sabah el ele vermiş, ufkun çevresinde dönüp duruyor. Biri geçerken öbürü geliyor. Yollarda yerine konulmamış bir tek taş, bir avuç toprak yok. Ağaçlar, bahçeler, köyler, ekinler hepsi bir insan özeniyle düzeltilmiş. Kentlerde, köylerde her ev boyalı. Her evin penceresindeki perdeler pırıl pırıl kolalı. Bahçe köşelerinde bir bebek köşkü gibi duran tavuk kümesleri bile boyalı… Boyasız bir tahta parçası görülemez. Evlerine iyi boya süremeyenler, daha ucuz olduğu için kırmızı aşı boyası kullanıyor ve oturduğu yeri kara, kirli yüzlü bırakmıyor.