Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri

11. Sınıf Tekrar Testleri Felsefe 4. Ünite Cevapları

11. Sınıf Tekrar Testleri Felsefe 4. Ünite Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Tekrar Testleri Felsefe 4. Ünite Cevapları

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 254

1. Yukarıdaki filozoflardan hangisinin görüşü diğer görüşlerden ikisinin eleştirisi niteliğindedir?

A) A filozofu
B) B filozofu
C) C filozofu
D) D filozofu
E) E filozofu

  • Cevap: C

2. “İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.” argümanının devamında Rousseau, ‘‘Kölelik içinde doğan her insan kölelik için dünyaya gelir, bundan daha su götürmez bir şey olamaz.’’ der. Köleler zincirler içinde her şeyi, hatta onlardan kurtulma isteğini bile yitirirler. Köleliklerini sever olurlar. İlk köleleri köle yapan kaba güç olsa da aslında onları kölelikte tutan korkaklıkları olmuştur. J.J.Rousseau, Toplum Sözleşmesi Rousseau’nun bu argümanının çıkış noktasının öncelikle aşağıdakilerden hangisine dayandığı söylenebilir?

A) İnsanların hayatlarını sınırlayan durumların olması
B) Zayıf bir varlık olan insanın yaşamda köle olmaktan kurtulamaması
C) İnsanın köle olmayı kendisinin arzu etmesi
D) İnsanın özgürlüğünü yaşamaktan korkması
E) İnsanların kölelikten kurtulmasının devletin temel görevi olması

  • Cevap: D

3. Verilen açıklamalarda aşağıdaki felsefe dönemlerinden hangisinin karakteristik özellikleri konuşulmaktadır?

A) MÖ 6. yüzyıl-MS 2. yüzyıl felsefesi
B) MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl felsefesi
C) 15. yüzyıl-17. yüzyıl felsefesi
D) 18. yüzyıl-19. yüzyıl felsefesi
E) 20. yüzyıl felsefesi

  • Cevap: D

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 255

4. Bilgi nesneye uyum sağlamak zorunda değildir. Tam tersine nesne bilgiye uymak zorundadır. Çünkü bilgideki apriori form ve kategoriler nesnede değil öznede bulunurlar. Nesneler insan zihninin anlama yeteneğine uydukları sürece algılanabilirler. Burada nesne pasif durumda, zihin ise aktif olarak belirleyici durumdadır. Belirleme bir tür bilgi ekleme değil, anlama yeteneği ve algıdan gelen duyumları bir biçime ve forma sokmadır. Burada önemli olan zihnin belirleyici olmasıdır. Kant yargıları kaynağına göre apriori ve aposteriori olarak ikiye ayırır. Apriori yargıların doğruluğunu kanıtlamak için deneye gerek yoktur. Zira onlar doğruluğunu kendi içinde barındırır. Aposteriori yargıların doğruluğu ise ancak deneyle bilinebilir. Kant’ın bu görüşlerine göre aşağıdakilerden hangisi aposteriori yargıdır?

A) Her olayın bir nedeni vardır.
B) Hiçbir bekar evli değildir.
C) Parça bütünden her zaman küçüktür.
D) Tüm cisimler uzamlıdır.
E) Atlar dudakları ile su içerler.

  • Cevap: E

5. Aşağıda öğrenciler 18. yüzyıl-19. yüzyıl felsefesini hazırlayan düşünce ortamı hakkındaki bilgilerini paylaşmaktadırlar: Buna göre hangi öğrencilerin verdiği bilgiler 18. yüzyıl-19. yüzyıl felsefesini hazırlayan düşünce ortamı için doğru değildir?

A) Şenay
B) Fatih
C) Şenay ve Fatih
D) Azra
E) Şenay ve Azra

  • Cevap: B

6. Kant’a göre bilginin tek bir kaynağı olamaz. Akıl (anlama yetisi) ve deneyim (duyarlık) tüm yargıların kaynağıdır. Ona göre bütün bilgiler hiç şüphesiz deney ile başlar. Fakat bilginin tamamı deneyden çıkmaz. Çünkü deney bir şeyin şu ya da bu durumda olduğunu gösterir, başka türlü olamayacak olduğunu göstermez. Aynı zamanda bir önermenin zorunluluğu da düşünülecekse bu önerme apriori de olmak zorundadır. Böylece Kant’a göre bilginin hem aposteriori hem de apriori bir boyutunun olması gerekir. Ona göre duyarlık verileri alma; anlama yetisi ise düşünme, kavramlar kurma ve yargılama yetisidir. Bilgide birbirine doğal olarak bağlı olan ve birlikte çalışan bu iki unsur sadece bilgi teorisini inceleme bakımından birbirinden ayrılabilir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

A) Görüsüz kavramlar boş, kavramsız görüler kördür.
B) Tüm bilgiler deneyle başladığı için aprioridir.
C) Bilgi aracısız bir şekilde yalnızca sezgi ile elde edilir.
D) Bilgilerin elde ediliş biçimleri farklıdır.
E) Duyarlık verileri anlama yetisinden önceliklidir.

  • Cevap: A

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 256

7. 18-19. yüzyıl filozoflarından bazılarının ele aldığı felsefe problemleri şunlardır: Kant’a göre bilgilerimiz deneyimle gelir ama bilgi, deneyim değildir. Renkleri görmeden bilemeyiz ama görme deneyimi renk değildir. ‘‘Bilgi deneyim olmadan sadece akılla, akıl olmadan da sadece deneyimle elde edilemez.’’ diyerek bilginin elde edilişini sorgulamıştır. Locke başka bir felsefi alanda devlet kavramını sorgulayarak liberal bir devlet sistemini savunmuştur. Bentham ahlak felsefesinde faydacılığı öne çıkarmıştır. İnsanın acıdan kaçtığını ve hazza yöneldiğini iddia etmiştir. Hegel ise varlıkların oluş ve değişimini diyalektik bir tarzda açıklamıştır. Bu parçadan hareketle 18-19. yüzyılda aşağıdakilerden hangisinin öne çıkan bir problem olduğu söylenemez?

A) Doğru bilginin kaynağı
B) Birey-devlet ilişkisi
C) Ahlakın ilkesi
D) Varlığın oluşu
E) Tanrı-varlık ilişkisi

  • Cevap: E

8. Kant’a göre duyu organlarından gelen veriler, aklın formları sayesinde anlamlı hâle gelir. Bu formlar ancak duyu verileri ile birlikte ortaya çıkan zaman ve mekân formlarıdır. Ona göre mekân deneyden türetilen bir form değil, tüm dış deneyin temelinde yatan zorunlu, apriori bir koşuldur. Bu koşul sayesinde dış duyum olanaklıdır. Dıştan hiçbir algı mekâna bağlı olmaksızın gelemez. Duyarlığın formlarından ikincisi zamandır. Zaman iç duyunun algı formudur. Kant zamanı bilginin zorunlu koşulu olarak görmüştür. Bu metnin konusunun aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir?

A) Bilginin sınırı
B) Bilginin değeri
C) Varlık-bilgi ilişkisi
D) Bilginin imkânı
E) Duyarlık formları

  • Cevap: E

9. Rousseau birçok düşünürün aksine doğada insanların özgür olduğunu ve onları sınırlandıracak bir şey olmadığını savunur. Ona göre toplum ve devlet öncesi dönemde insanlar daha özgür, eşit ve mutludur. Fakat özel mülkiyet sorununun ortaya çıkmasıyla birlikte zenginler ile yoksullar arasında çatışmaların yaşanması sonucu zenginler bunu kendi lehlerine çevirmek için toplumu bir sözleşme etrafında toplamışlardır. Böylece kurulan devlet ve konulan yasalar, herkesin can ve mal güvenliğini korumak amaçlı görünse de aslında zenginlerin lehinedir. Çünkü zenginler, kendi mülkiyetlerini korumak amacıyla yoksul kesime çeşitli görevler vererek onları ikna etmeyi başarmıştır. Aslında özgürlük gibi görünen bu durum yoksul kesim için zenginlere bir nevi kölelik durumundan başka bir şey değildir. Günümüzde de insanlar özgür olduklarını hissederler ancak birçok koldan aslında bağlıdırlar. Rousseau’nun bu düşüncelerini özetleyen yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmek özgürlüktür.
B) Bir kişi yasaları çiğnerse devlete savaş açmış olur.
C) Bir yurttaş ne başkasını satın alacak kadar zengin, ne de kendini satmak zorunda kalacak kadar yoksul olmamalıdır.
D) İnsan özgür doğar oysa her yerde zincire vurulmuştur.
E) Herkes her şeyini verirse hiç kimse hiçbir şeyini vermemiş olur.

  • Cevap: D

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 257

10. 18-19. yüzyıl felsefesi; Batı coğrafyasının toplumsal yaşantısındaki köklü değişimlerin, Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi gibi bütün dünyayı etkileyen olayların yaşandığı bir dönemde geleneksel düşünceye karşı aklı özgürleştirmek adına yapılan felsefi bir harekettir. Bu nedenledir ki bir dönemi anlayabilmek için onun tarihsel arka planına bakmak ve oluşum unsurlarını bilmek gerekir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi 18-19. yüzyıl felsefesini ortaya çıkaran unsurlardan biri olamaz?

A) Rönesans ve reform hareketlerinin toplumsal yapıyı etkilemesi
B) Siyasi ve dinî otoritelerin sorgulanması
C) Bilim ve felsefede yaşanan gelişmelerin, insanın doğaya bakışını değiştirmesi
D) Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimine bağlı problemlerin tartışılması
E) Akıl ve inanç tartışmalarının ön plana çıkması

  • Cevap: E

11. “Aklını kendin kullanma cesaretini göster.” sözüyle Kant 18-19. yüzyıl felsefesini etkileyen önemli bir filozoftur. Kant’ın bu sözüne bakıldığında aşağıdakilerden hangisi 18-19. yüzyıl felsefesinin karakteristik özelliklerinden biri olamaz?

A) Akla güven duyulmuş ve akılcı düşünce artmıştır.
B) İnancın bilgiyi mümkün kıldığı düşüncesi egemen olmuştur.
C) Düşünce özgürlüğü desteklenmiştir.
D) Birey merkeze konulmuştur.
E) Felsefede yeni ekoller çıkmıştır.

  • Cevap: B

12. Aşağıdakilerden hangisi bu filozoflara göre devletin ortaya çıkış nedeni olamaz?

A) Anlaşmazlıkları karara bağlayacak yazılı bir düzenlemenin gerekliliği
B) Doğa hâlinde yaşamanın artık mümkün olmadığının ortaya çıkması
C) Mülkiyet hakkı üzerindeki tehdidin mevcut koşullarla önlenememesi
D) Toplumsal düzenin devamının başka türlü mümkün olmadığının anlaşılması
E) Halkın kendi kendini yönetme olanağının olması

  • Cevap: E

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 258

13. Denizdeki dinmek bitmeyen fırtınaların büyücülük sonucu olduğu ileri sürülerek birçok kişinin yakıldığı İngiltere’de devamlı tekrarlanan veba salgını, Almanya’da Otuz Yıl Savaşları’nın korkunç yıkımı Tanrı’nın bir gazabı ve günahkâr insanların zayıflığının bir delili şeklinde gerçekleşen uyarılar olarak algılanırdı. Temel dinamiği değişim olan insan aklına sınırsız bir güven duyulan, her şeyin akıl süzgeci temel alınarak eleştiriden geçildiği aydınlanma işte böyle bir ortamın sonucunda ortaya çıkmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisinin aydınlanma döneminde ortaya çıktığı söylenemez?

A) Dinsel baskıdan kurtulmanın yollarının aranması
B) İnsanın kendi aklını başkasının kılavuzluğuna başvurmadan kullanmayı istemesi
C) Toplumun dinsel metinlere, eski geleneklere ve ön yargılara dönmeyi arzulaması
D) Geleneksel yaklaşımların kuşkuyla karşılanması
E) Aklın temel alınarak her türlü dogmacılığa karşı gelinmesi

  • Cevap: C

14. Aydınlanma dinsel metinlere, eski geleneklere, ön yargılara bir karşı çıkıştır. Kant aydınlanmayı, insanın kendi kusuruyla içine düştüğü ergin olmama durumundan kurtulması olarak niteler. Ergin olmamayı ise … kullanamamasından kaynaklandığını söyler. Buna göre aydınlanma dönemi dikkate alındığında boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin gelmesi en uygundur?

A) ahlakı
B) dini
C) metafizik unsurları
D) aklı
E) kutsal metinleri

  • Cevap: D

15. 18-19. yüzyılda İngiliz aydınlanmasının emprizm ve duyumculuğun; Fransız aydınlanmasının rasyonalist ve matematik unsurların; Alman aydınlanmasının ise idealist, rasyonalist, romantik kurgulara dayanan gizemciliğin etkisinde kaldığı gözlemlenmektedir. Ayrıca aynı yüzyılda aynı ulustan olan filozoflar arasında da büyük oranda farklı görüşlerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Buna göre bir düşüncenin farklı algılanması ve uygulanmasının nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Aydınlanma düşüncesinin kişiye ve topluma yüklediği anlamın anlaşılmaması
B) Ana karakter aynı olsa da her oluşumun farklı toplum ve kişilerde aynı seyretmemesi
C) Toplumların düşünce birikimlerini sistemli hâle getirememesi
D) Dünya gerçekliğinin kişi ve toplumdan bağımsız olması
E) Düşüncenin oluşumunun toplumsal beklentilerden bağımsız olması

  • Cevap: B

16. Ahlak yıllardan beri özellikle felsefe ve psikoloji olmak üzere birçok disiplinin ilgisini çeken bir konu olmuştur. “İnsanın olmadığı yerde ahlak olur mu, hangi insan davranışı ahlakidir ya da ahlaki değildir?” gibi sorular birçok düşünürün üzerinde durduğu sorulardandır. ABD’li psikolog Lawrence Kohlberg’in ahlaki anlamda gelişmemiş insan düzeyini ifade ettiği; davranışlarında sürekli kişisel çıkarı amaçlamak olarak özetlenebilecek ‘Saf Çıkarcı’ insan evresinde olmanın aksine Kant, insanın ihtiyacı olan birine para verirken bile kendi vicdanını rahatlatmayı amaçlaması söz konusuysa bunun ahlaki bir davranış olamayacağını, bir davranışın ahlaki olabilmesi için görev bilinciyle karşılıksız yapılması gerektiğini savunur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Kant’ın ahlak görüşünü ifade eden kavramdır?

A) Hazcılık
B) Ödev ahlakı
C) Toplumsal faydacılık
D) Sezgicilik
E) Mutluluk ahlakı

  • Cevap: B

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 259

17. 18. yüzyılın en önemli düşünürlerinden olan Rousseau’nun çalışmalarında çözmeye çalıştığı temel problem hem insan toplumunun ortak çıkarı doğrultusunda bir ilerleme sağlanması hem de bu ilerleme sağlanırken bireysel özgürlükler ile kişiler arası eşitlik durumunun bozulmamasıdır. Rousseau’ya göre yurttaşlar olmadan erdem, erdem olmadan özgürlük, özgürlük olmadan devlet olamaz. Rousseau devletin iktidara değil, halka ait olduğunu savunmuş ve ulus- devlet anlayışını benimsemiştir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılamaz?

A) Bireyler ahlaki olgunluğa sahip olmasa da özgürlükten söz etmek mümkündür.
B) İnsanların olmadığı bir yerde erdemden söz etmek mümkün değildir.
C) Devlet esasen halka ait bir olgudur.
D) Toplumsal ilerleme tüm insanların ortak çıkarları korunarak gerçekleşebilir.
E) Toplum içerisinde bireylerin özgürlük ve eşitliği arasındaki denge oldukça önemlidir.

  • Cevap: A

18. 18-19. yüzyıl aydınlanma felsefesi, 15. yüzyıl modern düşünce ile başlayan aklın ve bilimin öne çıkarıldığı bir sürecin sonucudur. Bilim, teknik, sanat, siyaset ve felsefede birçok ürünün ortaya konulduğu aydınlanma dönemini daha iyi anlamayabilmek için onun tarihsel arka planına bakmak ve oluşum unsurlarını bilmek gerekir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi 18-19. yüzyıl felsefesini hazırlayan unsurlardan biri değildir?

A) İlk neden ve değişim düşünceleri
B) Hümanizm anlayışı ve felsefede yeni ekoller
C) Coğrafi keşifler ve bilimsel gelişmeler
D) Rönesans ve reform hareketleri
E) İslam coğrafyasından Avrupa’ya yapılan çeviri faaliyetleri

  • Cevap: A

19. 18-19. yüzyıl felsefesi, Batı coğrafyasının Fransız İhtilali ve Sanayi devrimine bağlı siyasal, sosyal ve ekonomik alanda birçok problemlerin yaşandığı bir dönemde, geleneksel düşünceye karşı aklı özgürleştirmek adına yapılan felsefi bir harekettir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi 18-19. yüzyıl felsefesinin özelliklerinden biri değildir?

A) Din merkezli düşünceden, insan merkezli düşünceye geçilmiştir.
B) İnsanı ve doğayı sadece akıl temelinde anlamak amaç edinilmiştir.
C) Toplumsal değişimler sonucu siyasi otoritelerin gücü artmıştır.
D) Felsefede yeni akımlar çıkmış, sanat ve edebiyatta önemli eserler verilmiştir.
E) İnsan aklı sayesinde tüm sorunlardan kurtulabileceği düşüncesi gelişmiştir.

  • Cevap: C

20. Bu dönem filozofları; daha çok siyaset, ahlak ve bilgi alanında düşünceler geliştirmiştir. Siyaset felsefesinde hayatın dinamiklerini açıklayacak ve toplumsal düzeni daha iyi taşıyacak fikirler üretmeye çalışmışlardır. Değişen toplumsal yapının farkına varıp ahlaki kuralların üzerine eğilmişlerdir. Bilimin ilerlemesiyle birlikte yöntem kazanarak çoğalan bilginin doğasına yönelik sorgulamalar yapılmıştır. Parçada hakkında açıklama yapılan dönem aşağıdakilerden hangisidir?

A) MÖ 6. yüzyıl- MS 2. yüzyıl felsefesi
B) MS 2. yüzyıl- MS 15. yüzyıl felsefesi
C) 15. yüzyıl- 17. yüzyıl felsefesi
D) 18. yüzyıl- 19. yüzyıl felsefesi
E) 20. yüzyıl felsefesi

  • Cevap: D

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 260

21. Bentham’a göre kötülük, insanın yanlış tercihte bulunmasından kaynaklanır. Haz ve acı arasında hesabını yeterince yapamayan insan, kötülüğün ortaya çıkmasına neden olur. Mutlu olmak istediği için eylemlerde bulunmuş ama hesabı tutmamıştır. Ona göre mutluluk, insanın çevresiyle ilgilidir. Çoğunluğun faydasına olan doğru eylemdir, haz verici ve mutlu edicidir. Buna göre Bentham’ın ahlak görüşleri aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilebilir?

A) Toplumsal faydacılık
B) Ödev ahlakı
D) Mutluluk ahlakı
C) Haz ahlakı
E) Sezgi ahlakı

  • Cevap: A

22. Bir hasta için ilik kan hücresi bağışlayacak olan donörler aranmaktadır. Hasta ile uyumlu ilik kan hücrelerine sahip iki donör ilik bağışı için gönüllü olmuştur. Birinci donör işlemlerinin başlatıldığı sırada temin edilen maddi tutarı alarak hastaneden uzaklaşmıştır. Bunun üzerine işlemler diğer gönüllü donörle tamamlanmıştır.
Bu örnek olay yalnızca Kant’ın ödev ahlakı açısından değerlendirildiğinde;
I. İlik kan hücresi bağışlama eylemine donörler maddi destek amaçlı başvurduklarından, eylem ahlaki olamaz.
II. Gönüllü donörlerden ikincisi maddi tutara yönelik eylemde bulunmadığından ahlaki bir eylem sergilemiştir.
III. Gönüllü donörlerden birincisi faydasına uygun eylemde bulunurken aynı zamanda maddi tutara yönelik eylemde de bulunduğundan davranışı ahlaki değildir.
yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) II ve III
E) I, II ve III

  • Cevap: E

23. Hegel’in felsefesinde tin, ilk başta kendiyle özdeş ve kendisi için varlıktır. Tin, bu aşamada kendini tanımamaktadır. Kendini tanıyabilmesi için kendi olmayanda kendini görmelidir. Kendi olmayan karşıtıdır. Tinin karşıtı doğadır. Doğaya ve evren olmaya dönüşen tin, burada kendini yitirmiştir. Yitirileni çekip koparmak yeni bir dönüşümü gerektirir. Amacı kendini tanımak olan tin, doğayı yeni bir dönüşüme zorlar. Tin ve doğa uzlaşır. Sentezlenen yeni durum, tin ve doğanın mükemmel uyumu olan insandır. İnsanlık tarihi, tinin kendini bulup tanımasının zeminidir. Bu parçadaki süreç felsefede aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?

A) Eş değerlik
B) Diyalektik
C) Görecelik
D) Ereklilik
E) Gerçekçilik

  • Cevap: B

24. Hume, felsefeye yeni soluklar getirir. Bunlardan biri zihinsel süreçleri öne çıkaran yeni bakış açısıdır. Bu damar bir yandan psikoloji bilimine evrilir, diğer yandan zihin felsefesine ulaşır. Bir başka yeniliği ise Kant’a giden yolu açmış olmasıyla transendental felsefesini hazırlamasıdır. Büyük Alman filozofu Kant, Hume için “beni dogmatik uykumdan uyandıran filozof” ifadesini kullanır. Bu uyanış Hume’un nedensellik eleştirisi aracılığıyla gerçekleşir. Bu parçadan hareketle Hume ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Görüşleri ile psikoloji bilimine katkı sağlamıştır.
B) Zihinsel süreçlere ilişkin görüşleri ile hem psikolojiye hem zihin felsefesine ulaşmıştır.
C) Görüşleri ile Kant’ı etkilemiştir.
D) Nedensellik eleştirisi Kant’ı etkileyen önemli bir görüşüdür.
E) Psikoloji ve zihin felsefesine yönelik katkıları en önemli katkılarıdır.

  • Cevap: E

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 261

25. Voltaire’in temel görüşü her türlü kör, sorgulanmamış düşünceye karşı aklın egemenliğini ve ilerlemeyi savunmaktır. Akıl, eleştiriyle bir araya getirilince insan yaşantısı esenliğe kavuşur. Nerede toplumsal bir sorundan, bunalımdan, açmazdan söz edilse orada sağduyu ve aklın kullanımıyla ilgili bir sorun olduğu görülür. İnsanlık tarihi de bunun açık bir kanıtıdır. Buna göre Voltaire için toplumların ilerlemesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?

A) Dogmatik görüşleri temele almasına
B) Sorunların görmemezlikten gelinmesine
C) Çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşılmasına
D) Aklın sağlıklı kullanılabilme başarısının kazanılmasına
E) Bilimsel gelişmelere paralel yaşam koşullarının geliştirilmesine

  • Cevap: D

26. Ruhun Doğal Tarihi, İnsan Makine adlı eserleri bulunur. Bir hekim olan La Mettrie, Descartesçi mekanik doğa felsefesini sonuna kadar götürür. Descartes hayvanları otomat olarak görürken O, insanla hayvan arasında otomat olmak açısından bir fark olmadığını belirtir. Bu bakımdan O, insan bedeninin tüm işlevlerinin maddi süreçlerle açıklanabileceğini düşünür. Maddenin hareket gücü ve duyumlama yeteneği bulunur. İnsan ile hayvan arasında olsa olsa nicelik bakımından bir fark bulunur yoksa onlar birbirinden tümüyle farklı yapıda değildir.
Buna göre La Mettrie’nin görüşleri aşağıdakilerden hangisi ile ilişkilendirilebilir?

A) İdealizm
B) Materyalizm
C) Empirizm
D) Rasyonalizm
E) Kritisizm

  • Cevap: B

27. Berkeley için varolamak algılanmış olmayı gerektirir fakat bu, bireysel insan olarak benim algımdan bağımsız bir nesnelliğin olmadığı anlamına gelmez. Ben şu an içinde bulunduğum odadan dışarı çıkmış olsam bile odada bıraktığım ve artık algılamadığım masam ve kalemim var olmaya devam edecektir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

A) Bilginin kaynağı bireysel algılara bağlı olsa da deney öncesi veriler de bulunmaktadır.
B) Bilginin varoluşu bireysel özneden bağımsızdır ve insan algısından bağımsız bir nesnellik vardır.
C) Varolmak insan algısına bağlı olsa da, insan algısından bağımsız bir gerçeklikte bulunmaktadır.
D) Yalnızca daha önceden tecrübe edilen bilgilerin var olduğundan emin olunabilir.
E) İnsan algısı zaman zaman nesneye ilişkin tecrübesini bireysel algıları sayesinde edinir.

  • Cevap: C

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 262

28. David Hume’a göre fenomenlerden hareketle hiçbir numenal gerçeklik kanıtlanamaz. Nasıl ki bir çiçek çeşitli niteliklerin bir toplamı ya da demetiyse, öznenin kendisi de çeşitli duyum ve düşüncelerin bir ardışıklığı ve dizisi olarak düşünülebilir. Bu mekânsal birliktelik ve zamansal ardışıklığa ruhsal açıdan tözsel bir zemin aramanın, birbirini biteviye izleyen fenomenlere aşkın ve metafizik bir tinsellik ve akılsallık yüklemenin, hiçbir meşru zemini yoktur. Bu parçanın aşağıdakilerden hangisine yönelik bir açıklama içerdiği söylenebilir?

A) Tanrısal iradeden bağımsız olduğu düşünülebilecek bir mekânik nedensellik ve düzenin gerçekliğinden söz edilemez.
B) Varolan duyum ve düşünceleri aşan bir tözsel ruh ya da öznellik fikri, hiçbir algı deneyimi ile kanıtlamayacak metafizik bir iddiadır.
C) Duyulur nesnelere ve onların birbirleriyle nedensel ilişkilerine dair ne doğrudan sezgiye ve ne de mantıksal çıkarıma dayalı zorunlu ve kesin bir bilgimiz yoktur.
D) İnsan zihninin, kökenlerini duyu verilerinde bulan yalın düşünceleri çok farklı biçimlerde bir araya getirip yeni düşünceler oluşturma yeteneği oldukça gelişmiştir.
E) Tanrı düşüncesi varlık, güç gibi düşüncelerimizin genişletilmesi ya da sonsuzluk düşüncesiyle bir araya getirilmesiyle oluşturulur.

  • Cevap: B

29. Hume’a göre yan yana gördüğümüz nesnelerden her biri bir diğerini düşünmeye iter. Bu açıklamada ifade edilen ilke aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özdeşlik
B) Bitişiklik
C) Çelişmezlik
D) Deneyimsellik
E) Yeter-sebep

  • Cevap: B

30. Kant da tıpkı empiristler gibi tüm bilgimizin deneyimle başladığını savunur. Fakat Kant’a göre tüm bilgilerimiz deneyimle başlamış ve harekete geçirilmiş olsa bile, bu tümünün deneyimden doğduğu anlamına gelmez çünkü deneyim yalnızca algı içeriklerini bize vermekle yetinmez. Deneyim aynı zamanda bir süreçtir ve zamana işaret eden bu süreç bizde deneyimden kaynaklanmayan bazı zihinsel form ve kategorileri de harekete geçirir. Algı içerikleriyle harekete geçen ve işlevsellik kazanan bu form ve kategoriler, insanın duyumsama ve düşünme yetisinin deneye önsel, yani a priori yapısına işaret ederler. Buna göre Kant’ın aşağıdaki kavramlardan hangisini uzlaştırmaya çalıştığı söylenebilir?

A) Akıl — sezgi
B) Olgu — sezgi
C) Deney — akıl
D) Duyum — olgu
E)Duyum — sezgi

  • Cevap: C

31. Hume’a göre iki temel algı türü vardır: İzlenimler ve fikirler. İzlenimler bir şeyi gördüğümüz, hissettiğimiz, sevdiğimiz, nefret ettiğimiz, arzuladığımız ya da dilediğimiz zaman edindiğimiz deneyimlerdir. Hume’a göre izlenimler fikirlere göre daha canlıdırlar. Fikirler ise izlenimlerin kopyalarıdır; onlar deneyimlerimizi hatırladığımız ya da imgelerimizi kullandığımızdaki düşüncelerimizin nesneleridir.
Parçadan hareketle;
I. Fikirler olmadan izlenimler olamaz.
II. İzlenimler deney yoluyla elde edilirler.
III. Fikirlerin kaynağı izlenimlerdir.
yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III

  • Cevap: E

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 263

32. Kant’a göre bütün iyiyi hedefleyen eylemlerimiz sonuç olarak boşa çıksa bile iyi irade bir mücevher gibi parlar. Buna göre Kant için bir eylemin iyi olmasını belirleyen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Topluma sağladığı fayda
B) Ödev duygusu
C) Bireysel haz
D) Mutluluk duygusu
E) Manevi haz

  • Cevap: B

33. Bentham’a göre her koşulda ahlaken doğru eylem, toplam mutluluğu maksimuma çıkarma eğiliminde olan eylemdir. Mutluluk ise keyifli bir zihinsel eylem olup, acının yokluğu ve haz durumudur. Bu parçada altı çizili ifade ile anlatılan ahlak sistemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ödev ahlakı
B) Toplumsal faydacılık
C) Mutluluk ahlakı
D) Hazcılık
E) Sezgi ahlakı

  • Cevap: B

34. “Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.”
Kant
Kant’ın bu eleştirisini;
I. Tembel ve korkak insanlar akıllarını bir otoriteye devrederler.
II. Ergin olmama durumu çok rahattır.
III. İnsanlar kendi rızaları ile erginleşmemiş olarak kalırlar.
yargılarından hangileri destekler?

A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) I ve II
D) II ve III
E) I, II ve III

  • Cevap: E

35. Hegel bütün varlıkların tek bir özden bir yasa dâhilinde var olduğunu söyler. Buna göre Hegel’in felsefesinde altı çizili ifadeyi karşılayan kavram aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Geist
B) Tanrı
C) Akıl
D) Tin
E) Madde

  • Cevap: E

36. J. Locke’un “İnsan Zihni Üzerine Bir Deneme” isimli eserindeki “İnsan zihni doğuştan boş bir levha gibidir.” sözü ile aşağıdaki görüşlerden hangisini eleştirdiği söylenebilir?

A) “Bilginin kaynağı akıldır.” diyen rasyonalizmi
B) “Bilginin kaynağı hem akıl hem de deneydir.” diyen kritisizmi
C) “Yalnızca olgusal olarak nitelendirilebilen bilgiler doğrudur.” diyen pozitivizmi
D) “Doğru bilginin kaynağı sezgidir.” diyen entüisyonizmi
E) “Bilginin kaynağı deneydir.” diyen empirizmi

  • Cevap: A

11. Sınıf Felsefe Tekrar Testleri 4. Ünite Çözümleri Sayfa 264

37. Kant’a göre ödev insanın kendi isteğiyle sorumluluğunu aldığı, koşulsuz, içten ve vicdanı tarafından verilen emirlerdir. O, bütün insanlar için olan ama kimsenin arzu ve isteklerine bağlı olmayan evrensel bir karakter taşır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi ödeve dayalı eylemlerin bir özelliği olamaz?

A) Özgür olarak eyleme geçme
B) Sorumluluk bilinci taşıma
C) Çıkar amacı gütmeme
D) Öznel olma
E) İçten gerçekleşme

  • Cevap: D

38. Comte felsefesinin çıkış noktası, onun meşhur üç hâl kanunudur. Comte’a göre insanlık tarihi, bireyin gelişim tarihi ve insan bilgisinin her dalı üç evreden geçmiştir: İlki teolojik evredir. Bu evrede doğal hadiseler doğaüstü güçlerin neticesi olarak kabul edilmiştir. İkinci evrede, yani metafizik evrede, doğaüstü güçler yerine soyut kuvvetlerin doğal hadiselere sebep olduğuna inanılmıştır. Üçüncüsü pozitif evredir. Bu evrede insanlar hadiselerin biricik idare edici sebeplerini aramak yerine gözlem ve akıl yürütme yardımıyla görünüşün kanunlarını keşfetmeye yönelmişlerdir. Pozitif evrede, yani bilimsel evrede temel amaç, bize faydalı olabilecek hadiselerin tespit edilmesidir. Bu parçadan hareketle “üç hâl kanunu”nun aşağıdaki süreçlerden hangisi ile ilişkisi kurulamaz?

A) Olayların açıklanış şeklindeki değişim ile
B) İnsanlık tarihi ile
C) Bilgi dallarının değişimi ile
D) Bireyin gelişim tarihi ile
E) Bireyin ihtiyaçlarını giderme şekli ile

  • Cevap: E

11. Sınıf Tekrar Testleri Felsefe 4. Ünite Çözümleri ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!