Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 118

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 118 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 118

yormaktadır. Ama o bir şeye aldırmaz. Hüzün içinde bir hâli vardır. Belki de böyle olması sadece görünüşüdür. Onu kaç kere sebze, meyve arabalarının üstünde çatlak bir sesle türkü çağırırken gördüm.
Şu ilerde saçları kıvırcık, şişmanca, bej tayyörlü güler yüzlü kadın civardaki okulların birinde elişi öğretmeni. Bir annesi, bir de küçük kız kardeşi var. Onlara bakıyor. Bu akşam onların üçünü birlikte, sofralarında görmeyi ne kadar isterdim. Belki de hiç konuşmazlar. Sadece bir iki tabak çatal sesi duyulur. O kadar. Her biri ayrı ayrı bütün bir gün hülyalanmaktan yorulmuşlardır.
(…)
Yaşamanın güzelliği dedim de hatırladım. Yaşamanın güzelliğini her zaman duyabilir insan. Hatta şimdi gördüğünüz gibi, geciken bir vapur beklerken bile. Yeter ki her şeyi, her şeyi, insanları, duyularımızı, eşyayı sevelim. Bir çocuğun dış dünya karşısında duyduğu hayranlık olsun içimizde. En küçük bir yağmur damlasına bile ilgi duyalım. Böyle oldu mu, bir iskele meydanında, on dakikada, dilerseniz hatıralarınızın dünyasına kayar gider, yıllarca önce yaşanmış bir anı yeni baştan yaşarsınız. Dilerseniz meydandan geçen insanları seyreder, kafanızda romanlarını kurar, kurar da sonra yine kendiniz okursunuz.
Sabahattin Kudret Aksal, Gazoz Ağacı ve Diğer Öyküler
Kelime Dağarcığı:
enikonu: İyiden iyiye, iyice, oldukça. figüran: Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse. hülya: Tatlı düş, hayal. tayyör: Ceket ve etekten oluşan kadın giysisi.

1. Kulak konukluğundan enikonu bir tat alırız da, insanları tanımayı bilmediğimiz, insanlara kaderler biçip yakıştırmayı bilmediğimiz için onları görmekten, sadece seyretmekten pek bir şey anlamayız. Ama niçin? Çalışalım bir kere. Belki olur, belki olmaz. O başka iş. Kim bilir, belki de işe kulak karışmadan, deyim yerindeyse, göz konukluğunun da kendine göre bir tadı vardır. Sonraları bunun da tiryakisi olur insan. Okuduğunuz metinde geçen kulak karışmadan, göz konukluğuyla ifadeleri ile anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.

  • Cevap: Hikâyenin kahramanı bir meydanda geciken vapuru beklemektedir. Bu bekleme esnasında orada bulunan varlıkları gözler. Orada bekleyen insanların ne konuştuğunu duyamaz ama onları görür. Bunu da kulak karışmadan göz konukluğuyla seyretmek olarak nitelendirir.

2. Öbür çocuk da civardaki köylerden birinde, bir bostancının oğlu. Her zaman mahzun duran hâline bakılırsa üvey oğlu. O kadar çalıştığı hâlde, bostancı bereketi yağmurlardan bilmekte, kıtlığıysa ona yormaktadır. Ama o bir şeye aldırmaz. Hüzün içinde bir hâli vardır. Belki de böyle olması sadece görünüşüdür. Onu kaç kere sebze, meyve arabalarının üstünde çatlak bir sesle türkü çağırırken gördüm. Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki bölümde geçen …bostancı bereketi yağmurlardan bilmekte, kıtlığıysa ona yormaktadır. ifadesini açıklayınız.

  • Cevap: Bostancı, çocuğun babasıdır ve meyve, sebze yetiştirmektedir. Çocuğun babası ürünü fazla olduğunda bunu yağmurun bereketi olarak ifade etmektedir. Ürün az olduğunda ise bu kıtlığın sebebi olarak çocuğunu göstermektedir.

3. Yaşamanın güzelliği dedim de hatırladım. Yaşamanın güzelliğini her zaman duyabilir insan. Hatta şimdi gördüğünüz gibi, geciken bir vapur beklerken bile. Yeter ki her şeyi, her şeyi, insanları, duyularımızı, eşyayı sevelim. Bir çocuğun dış dünya karşısında duyduğu hayranlık olsun içimizde. En küçük bir yağmur damlasına bile ilgi duyalım. Böyle oldu mu, bir iskele meydanında, on dakikada, dilerseniz hatıralarınızın dünyasına kayar gider, yıllarca önce yaşanmış bir anı yeni baştan yaşarsınız. Dilerseniz meydandan geçen insanları seyreder, kafanızda romanlarını kurar, kurar da sonra yine kendiniz okursunuz. Okuduğunuz metinde geçen yukarıdaki ifadeleri de göz önünde bulundurarak dış dünyaya bakarak yaşamın güzelliğini anlatan bir yorum paragrafı yazınız.

  • Cevap: Öğrencinin bilgi birikimi ve yorum yeteneğine göre cevaplar farklılık gösterebilir. Aşağıdaki gibi bir cevap yazılabilir: Kar yağıyor. Pencerem buğulandı. Zar zor gördüğüm kar taneleri uçuşarak salınarak dökülüyorlar. Dışardan çocuk sesleri geliyor. “Kar, kar…” diye bağırıyorlar. Çocukluk günlerim geldi aklıma. Kar yağmasını sabırsızlıkla bekler, elime bir naylon alıp kaymaya giderdim. Ben hülyalara dalmışken bir kuş gelip kondu pencereme…

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 118 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!