Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 295

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 295 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 295

Aşağıdaki metinleri okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metinler, asıllarına sadık kalınarak alınmıştır.)

I. Metin

Kalem

Fikir hayatı olanlar için kalem, eşyadan biri değil, âzadan biridir. Hem de parmaktan üstün ve başa yakın bir uzuv… Dil sözü kulaklara veriyor, kalem uzaklara..
Eskiden kalemin cennetten çıkma olduğuna inanırlardı. Onda yaratıcılık sıfatının bulunması bu inanışı haklı göstermez mi? Yirminci asra kadar onun tılsımlı ve mukaddes şeyler gibi itibar görmesi bundan olacak. Yerlere düşen bir kalemi öpüp başa koymak bizde de âdet değil miydi?
Üç türlü kalem vardır: Nebatî kalem, hayvanî kalem, madenî kalem! Her birinin yalnız zamanı ve muhiti değil, eseri de bambaşka bir mahiyet gösterir. Nebatî, yani kamış kalem içli ve mistik bir ruh taşırdı. Rüzgârlara ve nefeslere ses vermeye alışkın kamış parçası, kalem olduğu zaman kâğıt üzerinde yine terennüme çalışırdı. Sekiz, on kâtibin yazı yazdığı bir odaya girdiğiniz zaman bir Çin orkestrası işitiyorum sanırdınız. Onun edebiyatında bir ney çeşnisi yok mudur? Bütün Şark edebiyatı ve divan şiiri kamış kalemle yazılmış oldukları içindir ki, dimağdan ziyade hisse dokunur.
(…)

İbrahim Alaattin Gövsa, Söz Oyunları

II. Metin

Kaybettim!

“Unutkanlık” denilen ve kişiye göre gülünç, acıklı olaylara yol açan beklenmedik dert hakkında geçenlerde yazdığım bir iki fıkra, okuyanlardan kiminin dikkatini çekmiş.

(…)
Bizde, eskiden beri mühür, çanta, senet, tapu kâğıdı, önemli evrak, elmas yüzük, broş, gerdanlık, bilezik bohça, çocuk, cüzdan, para, şehrin bölümleri dolayısıyla yol. ve başkalarını kaybetmeye alışılmıştır. Hattâ benim küçüklüğümde, tellâllar vasıtası ile kayıp aranır, Okçularbaşı, Şehzadebaşı, Aksaray ve Eminönü taraflarında hemen her gün böyle bir tellâlın, yüksek sesine ve dünyanın beğendiği kıyafetine eklenen özel tavırla, meselâ:

Dünkü saat beş raddelerinde Çarşıkapısı ile Sultan Mahmut Türbesi arasında içinde üç lira, dört mecidiye ve beş bin kuruşluk bir senet, iki inci, yüz on para ufaklık bulunan bir kese kaybolmuştur.. Bulup getirene helâlinden yüz kuruş verilecektir, diye saatlerce bağırıp durduğu görülürdü. Yine bir gün böyle bir tellâlın, yanında duran üç, dört yaşındaki bir çocuğu parmağıyla göstererek: “Bundan üç gün önce, öğle üzeri, köprü üzerinde kaybolmuş. İsmini, cismini, ne tarafta oturduğunu söyleyemiyor, yalnız baba diyor.. Babasını bulana bir hayır sahibi tarafından ikram olunacaktır” nidası ile güle güle zarâfet sattığını görmüş ve işitmiştim. Şimdilerde ise böyle bir nidâya, bağırtıya lüzum yok. Gazetelerin son sütunlarında yer bulmak yetiyor.
(…)

Ahmed Rasim, Eşkâl-i Zaman

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 295 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!