Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 327

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 327 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 327

Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Esir Şehrin İnsanları

(…)
Kâmil Bey nerdeyse dağılacak gibi her yanından gıcırtılar gelen paraşolla Üsküdardan Bağlarbaşı’na çıkıyordu.
Düşünüp taşınmış, hesaplamış, uygun bir ev bulup döşemeye gücü yetmeyeceğini anlayarak, anneannesinden kalan Bağlarbaşı’ndaki köşkü hatırlamıştı. Köşk daha babasının sağlığında haraptı. Bir ara selamlık onarıldı mı, yoksa onarılması mı düşünüldü birazdan görecekti. Avukat anahtarları verirken bekçinin iki yıl önce öldüğünü, o zamandan beri uğramaya vakit bulamadığını, satılması için bir emlakçıya bırakıldığı halde müşteri çıkmadığını söylemişti. “İster misiniz söküp götürmüşler, köşk değil kümes bile kalmamış olsun!”
Kâmil Bey, karısıyla kızını buralardan geçirip Bağlarbaşı’ndaki harap köşke nasıl götüreceğini, orada nasıl barındıracağını düşünerek kaygılandı. Parasızlığın ne kadar umut kırıcı bir şey olduğunu şimdiye kadar hep aklıyla bilmiş, böyle yaşayışında hiç denememişti. Yoksul insanların varlıklılarla neden aynı olaylar karşısında aynı düşüncede, duyguda, davranışta olamayacaklarını şimdi daha iyi anlıyordu. Yoksulluk umut kırıcıydı. “Umudunu yitiren her şeyi yitirmiş olur” sözü doğruysa yoksulların duyacakları bunaltının hele çok sürer, hele başkalarının sorumlulukları da binerse ne kadar dayanılmaz hale geleceğini şimdi, bu eski arabanın diş gıcırtılarına benzeyen sesleriyle sarsılırken gerçekten anlıyordu. Oysa parası yoktu ama gene de hatır sayılır büyük zenginlerdendi, “Belki de duyduğum korkulu şeyler bile asıl gerçek değil… Çünkü benim için bu durumda kesin umutsuzluk daha söz konusu olamaz.” diye geçirdi aklından…
Köşkü gözünün önüne getirmeye çalıştıkça, ağaçları, orman kadar kalabalık çok büyük bahçeyi, suyu kesilmiş büyük havuzları, dibi görünmeyen derin kuyuları, yıkık duvarlar hatırlıyordu. Köşkün oturulmaz halde olduğuna emindi. Selamlığa yerleşmeyi tasarlamıştı. Hiç hatırlayamadığı, belki de hatırlamak istemediği için hatırlayamadığı selamlığa nasıl yerleşeceği üzerinde hiçbir fikri yoktu. “Yerinde görürüm, ne yapacağımı orada kararlaştırırım,” diyerek çıkmıştı yola… Bina çok eskimişse kaça onarılır? Eşyalar kullanılabilir gibi değilse, şubat ortalarından mayısı tutabilmek için gerekli sobalar, odun, kömür kaç paraya, nereden sağlanır?
Dondurucu soğuğu iliklerinde duyarak kalın paltosuna sarındı. Ne olursa olsun enişteden, haladan para istememeye kesinlikle karar vermişti. İstemeyecekti de ne yapacak? Orasını bilmiyor, düşünmeye de yanaşmıyordu. Belki okul arkadaşlarının varlıklılarına, uzak akrabalarına, baba dostlarına başvuracaktı. Avukat bazı hisseli arsaların satışı imkânından söz etmişti. “Veririm yok pahasına… Yok pahasına verilince alıcı bulunur elbette…”
(…)

Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 327 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!