11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 340
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 340 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 340
Bitti. Esirlik yılları bitti artık. Ömrümde ilk defa hür hissediyorum kendimi, hür insanların yaşadıkları topraklardayım. Ölüm korkusu, işkence korkusu bıraktı yakamı. Yıllarca peşinde koştuğum hürriyete kavuştum. Ama içim neden kapalı? Kendimi bildiğim anda kaybettiğim yaşama sevincine neden kavuşamadım yeniden?
Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile bir manası kalmadığını şimdi anlıyorum. İçinde doğduğum, gülüp oynadığım yerlerde benim dilim konuşulmuyor artık. Bir zamanlar o topraklarda dilimi konuşan insanların ne olduklarını da bilmiyorum.
Son fırtına, ağacı devirdi. Bizler, uçurduğu birkaç yaprak; boşlukta yolunu şaşırmış, ümitsiz ve şaşkın, meçhul bir geleceğe doğru yalpa vurup duruyoruz.
(…)
Cengiz Dağcı, Yurdunu Kaybeden Adam
1. Metinde askerler ve romandaki karakter arasında geçen bu diyalogda sizce yazar, bir askerin — Aç mısın? sorusuna karşılık roman kişisini konuşturmak yerine niçin üç nokta “— …” kullanmıştır? Açıklayınız.
- Cevap: Roman kişisinin bir askerin sorduğu —Aç mısın? sorusuna aç olduğu hâlde cevap vermeyip suskun kalışı, onu okurun gözünde yüceltmektedir. Sadık Turan bu soruya “—Evet, açım” diye cevap vermiş olsaydı belki okur üzerindeki etkisi daha az olacaktı.
2. Yıllarca peşinde koştuğum hürriyete kavuştum. Ama içim neden kapalı? Kendimi bildiğim anda kaybettiğim yaşama sevincine neden kavuşamadım yeniden?
Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile bir manası kalmadığını şimdi anlıyorum. İçinde doğduğum, gülüp oynadığım yerlerde benim dilim konuşulmuyor artık. Bir zamanlar o topraklarda dilimi konuşan insanların ne olduklarını da bilmiyorum.
Metinden alınan bu bölümde anlatılanlar romanın başkarakteri Sadık Turan tarafından aktarılmıştır. Aynı metni düzenleyerek bu kez Sadık Turanın duygu ve düşüncelerini kendisi tarafından değil de bir başka anlatıcı tarafından dile getiriniz. Metnin orijinalini ve düzenlenmiş biçimini karşılaştırınız. Sizce metinde anlatım gücü bakımından fark eden bir şey oldu mu? Görüşlerinizi açıklayınız.
- Cevap: Teknik olarak kişi ekleri dışında metnin düzenlenmiş biçiminde değişen hiçbir şey yoktur. Fakat insanların hikâyelerinin, duygu ve düşüncelerinin doğrudan kendileri tarafından dile getirilmesi her zaman daha etkileyicidir. Araya bir başkası girmediği için anlatılanlar okura daha gerçekçi ve samimi gelir. Okur bu sayede kendisini roman karakteriyle özdeşleştirir ve onun hislerine ortak olur.
3. Metindeki karakterin başından geçen olaylar ve bunlarla ilgili duygu ve düşünceleri doğrudan kendisi tarafından, sanki sesli düşünüyormuş ya da kendi kendine konuşuyormuş gibi aktarılmıştır. Duygu yoğunluğu yaşadığınız ya da başınızdan geçen olayları anlatıp içinizi dökme ihtiyacı hissettiğiniz zamanlarda siz ne yaparsınız? Düşüncelerinizi açıklayınız.
- Cevap: Olası Cevap: Konuşmak, dertleşmek, anlatmak veya sohbet etmek özellikle bizim kültürümüzde sosyal bir varlık olan insanoğlu için en temel ihtiyaçlardan biridir. İnsanı rahatlatır, mutlu kılar veya ona derdini unutturur. Duygu yoğunluğu yaşadığımız ya da başımızdan geçen iyi veya kötü olayları anlatma ve içimizi dökme ihtiyacı hissettiğimiz zamanlarda genel olarak bize en yakın olanlarla iletişime geçeriz. Sohbet ederiz, görüş alışverişinde bulunuruz, karşımızdakinin yol göstermesini beklemeden sadece anlatır veya dinleriz. Yaşadıklarımızı ya da bunlarla ilgili duygu ve düşüncelerimizi anlatmanın, içimizi dökmenin bir başka yolu da yazmaktır. Bazen yazarak da rahatlar, mutlu olur, bize üzüntü veren şeyleri unuturuz.
11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 340 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
