Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 353

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 353 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 353

Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Saatin Kazandırdığı Zaman

Ertesi sabah da arkadaşı ona kocaman bir bardakla süt, tereyağı ve reçel getirmişti.
Bunu hatırlayınca gülümseyişi genişledi, gözyaşları da pıtır pıtır akıverdi. O arkadaş şimdi meşhur eczacı Vasıf’tı işte.
Ona daha ne kadar, ne kadar çok borcu vardı daha? O tereyağının, o reçelin, o sütün bedelini ödeyebilmek için, belki de sadece hücresine Nahit için serdiği şiltenin karşılığını ödeyebilmek için kimbilir daha kaç yıl yaşaması gerekti? Ya o, derse giderken bıraktığı kocaman ve pırıl pırıl yirmibeşlik? Acaba kendisine yirmibeş kuruş, hattâ bir bardak süt parası kalmış mıydı? Vasıf da fakirdi. Derslerden sonra gidip birkaç saat çalıştığı eczaneden aldığı altı, yedi lirayla yiyecek, içecek, giyecek, kitap, kâğıt, kalem alacaktı. İşte sabahleyin kendisine süt, yağ, reçel getirmişti ama, gece de zeytin ekmekle doyurmuştu karnını.
Nahit bütün bunları, yıllarca sonra, paraya ve üne kavuştuktan sonra hatırlar da ağlamadan yapabilir miydi? Çekiniyordu kirpiklerinin arasında pır pır ettikten sonra yanaklarına kayıveren gözyaşla- rından. Üstelik, işte öfkesi geçip gitmiş, tiyatroda olanları, Sadi’nin rezilliğini unutmuştu. En iyisi hatırlamaktı:
Nahit, Vasıf çıkıp gittikten epey sonra kendisine gelebildi; biraz kuvvet topladı. Saate baktı ve durmuş olduğunu görünce, bilinmez hangi çağrışımlarla onun satılabilecek bir şey olduğunu düşündü. Hem de ne biçim satış! Saati çok değerliydi, lise son sınıfa geçtiği gün Paşa babasının verdiği armağandı, kaplama değil, altındı. Makbul bir markaydı.
Birdenbire deliriverdi, içinden saati yere çalmak, üstünde tepinmek geldi. Neden düşünmemişti onu satmayı, neden neden? Kendisine bu kadar kızdığı hiç olmamıştı. Olmayacaktı da.
İyi hatırlıyordu; babası:
“Dikkatli kullan ha… en azından yüz lira eder o saat” derdi.
Kendisini sokakta buluvermişti.
Kapalıçarşı’ya gitti. Ama gözü kesmedi. Aldatılmaktan korkuyordu. Aklına Vasıf geldi. En iyisi bu olacaktı. Vasıf’ın aklı daha çok ererdi böyle işlere. Daha doğrusu Nahit böyle sanıyordu. Soluğu Eczacı Okulunda aldı. İki ders arasıydı, Vasıf’ı buldu ve anlattı. Öğle paydosunda Sahaflar’a, onun hemşehrisi olan bir kitapçıya gittiler. Adam dinledi ve saati alıp gitti, onbeş, yirmi dakika sonra da geldi. Cebinden çıkardığı avucunda bir yığın kâğıt para vardı: Kimisi gıcır gıcır, kimisi yırtık pırtık yemyeşil liralar, mor beşlikler, baklaçiçeği renginde onluklar, Nahit’in açılan eline ağır ağır saydı: Tam yüzonyedi lira. Vasıf da onun kadar afallamıştı. Adam:
— Sahip ol, iyi harca, dedi.
Çıktılar. Şaşkınlıkları Bayezid Camii’nin avlusundan sonra da geçmemişti. Vasıf ayrılmak için durdu. Nahit sol eliyle onun bileğini kavradı. Sağ eli cebinde, paraları tutuyordu:
— Gel. Yemek yiyelim.
Vasıf tatlı tatlı güldü. Ondan sonra boyuna güldüler.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 353 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!