Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 466

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 466 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 466

…iyilik ile kötülüğü bir arada gören, insanı ve kâinatı bütünüyle kucaklayan bir gerçekçiliktir. Sait Faik’in hikâyelerini hayat gibi zengin, karmaşık ve güzel yapan, bu sevgi dolu, derin, geniş, anlayışlı ve müsamahalı bakıştır.

Mehmet Kaplan, Hikâye Tahlilleri

Kelime Dağarcığı:
bizar olmak: Usanmak, bıkmak. dülger: Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse. hakir: Aşağı görülen, değersiz. mahmuz: Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça. munis: Cana yakın, uysal, sevimli. müsamaha: Hoşgörü.

1. Dülger Balığının Ölümü hikâyesinde konu dülger balığıdır ama dikkat, ilgi, sevgi ve acıma duygularıyla ona yazarın kendisi de karışır. Buna göre denilebilir ki hikâyenin kahramanlarından biri de Sait Faik’tir. Yazar, dülger balığına bakarken adeta onda, kendisine benzer, çevresi tarafından anlaşılmayan, sevilmeyen, hakir görülen insanların sembolünü bulur. Sait Faik bu hikâyesini hayatının son yıllarında, hastalandıktan sonra tedavi için gittiği Fransa’da tesadüfen, öleceğini öğrendikten sonra yazmıştır. Yazar dülger balığının ölümünde âdeta kendi ölümünü görür gibi olur.
Okuduğunuz metinden seçilen bölümden hareketle eleştirmenin metin-yazar ilişkisi ile ilgili tutumunu değerlendiriniz.

  • Cevap: Eleştirmen; Sait Faik’i hikâyenin kahramanlarından biri olarak görür, yazarın hayatının eserine yansıdığını düşünür. Eseri yazarından bağımsız olarak ele almaz. Hikâye eleştirisini yaparken yazarının hayatını da göz önünde bulundurur. Eleştirmen, ele aldığı eserde yazarının hayatından, kültüründen, dünya görüşünden izler bulunduğu fikrinde olmalıdır.

2. Sait Faik’i yakından tanıdım ve sevdim. Bir sabah, tesadüfen Köprü altından eşimle beraber geçerken onunla karşılaştık. Selâmlaştık. Sait Faik’i ilk defa gören eşim: “Kim bu serseri, eşkıya kılıklı adam!” dedi. “Sait Faik” dedim. Gözlerine inanamadı. “Ne, o güzel hikâyeleri yazan bu adam mı?” diye hayret etti. Hikâye tahliline böyle şahsi bir hatırayı karıştırdığım için özür dilerim.
Okurlarından özür dilemesi eleştirmenin yazar kimliği hakkında size ne düşündürmektedir? Düşüncelerinizi belirtiniz.

  • Cevap: Eleştirmen, hikâye tahlilinde kişisel anıların yer almaması gerektiğine inanır. Kişisel duygular katılmadan yapılan nesnel eleştiri anlayışını benimsiyor olabilir. Ayrıca yazarın özür dilemesi okurlarına duyduğu saygının bir ifadesi olarak kabul edilebilir.

3. Sanat ile şahsiyet arasında münasebet vardır. Sait Faik, hikâyelerinde yaşadıklarını ve kendisini anlatmıştır. Fakat bu düşünceye hemen şunu da ilave edeyim. Hayat, kendiliğinden güzel eser vücuda getirmez ve bizde, yaşanırken her zaman güzellik duygusu da uyandırmaz. Sait Faik’i büyük hikâyeci yapan yaşantısı değil, sanat gücüdür. O, yaşantılarını anlatırken hayatın güzelliğini ve manasını bulmuştur. Metinden alınan yukarıdaki ifadelerden hareketle eleştirmenin sanat ile şahsiyet arasında nasıl bir ilişki kurduğunu açıklayınız.

  • Cevap: Eleştirmen; bir eserin tamamen yazarın hayatının ve kişisel özelliklerinin yansıması olduğunu düşünmenin doğru olmadığı, önemli olanın yaşantı değil bu yaşantıyı anlatan yazarın sanat gücü olduğu görüşündedir.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 466 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!