Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 495

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 495 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 495

Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Türk Edebiyatının Usta Kalemi Metin Savaş’la Mülakat

Sekizinci romanı “Baykuşlar Gece Öter” adlı eseriyle yine dikkatleri üzerine çeken, romanlarındaki konuları ve kurguları haricinde, yoğun bilgi birikimiyle farklı bir kalem olduğunu ortaya koyan, günümüz Türk edebiyatının önemli ve etkili kalemlerinden Metin Savaş ile eserleri ve kendisi hakkında konuştuk.

Kimdir Metin Savaş? Yazarlık merakı ve cesareti ne zaman, nasıl geldi?

Okurlarımın pek çoğunun bildiği üzere, çocukluğum ve ilk gençliğim İstanbul’da geçmiştir. Askerlik sonrasında ise memleketim Balıkesir’e dönerek burada, Balıkesir Çarşısı denen 500 yıllık ortamda yaklaşık 25 yıl müddetle mahalle bakkallığı yaparak geçinmişimdir.

Lisedeyken elime geçen “Sinekli Bakkal” romanı hayatımın dönüm noktalarından biri olmuştur. Yine aynı yaşlardayken Osman Turan’ın eserlerini keşfetmiştim ve Türk tarihine böylelikle kapılıp gitmiştim. Yirmili yaşlarımın ortalarındayken bir gece değişik bir rüya gördüm, gecenin içinde üşenmeksizin yataktan çıktım ve görmüş olduğum rüyanın ilhamıyla ilk kısa hikâyemi yazdım. Bu ilk yazı tecrübem Türk Edebiyatı dergisinde yer bulunca yazarlık serüvenim de başlamış oluyordu. Akabinde hem bu dergide hem Dergâh dergisinde epeyce hikâyelerim ve denemelerim yayımlandı. Peşisıra Orkun dergisinin yazar kadrosuna kabul edildim. Daha sonrasında ise “Efendi Dayının Kozalakları” adlı ilk romanımı yazdım. Bu roman Mustafa Miyasoğlu başkanlığındaki ve Mehmed Niyazi, Necmettin Türinay, İskender Pala ve hocaların hocası Orhan Okay jürisinden geçerek roman yarışmasında birinci seçilince profesyonel yazarlığım da kısmen başlamış oluyordu. Yine de

Metin Savaş’ın edebiyat camiasındaki esas kabulü “Zemheri Kuyusu” romanımı yazması ile gerçekleşmiştir.

Biraz da romanlarınızdan söz edelim. Her bir romanınızın konusunu ve muhtevasını, birer cümleyle de olsa, açıklar mısınız?

İlk romanım “Efendi Dayının Kozalakları”, Türk toplumundaki ikilikler üzerine inşa edilmiştir. Ana- dolu-Rumeli, eski ve yeni, mazi ve istikbal, İstanbul ve taşra, göçebelik ruhuyla yerleşiklik veya şehirlilik şeklindeki ikilikleri bu romanda yansıtmayı denedim. İkinci kitabım “Polika’nın Yeşil Çeşmesi” bir Anadolu kasabasında Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşananları anlatmaktadır. Annemin dayısı Ali Efendi ile Rum kızı Polika’nın aşk hikâyesidir ve bütünüyle gerçek olaylardan esinlenilerek kurgulanmıştır. Üçüncü romanım “Zemheri Kuyusu”, 1999 Körfez depreminde yaşadığımız toplumsal travmayı ele almaktadır. Söz konusu deprem ile Türkiye’miz üzerinde oynanan büyük oyunlar arasında bir ilinti kurulmuştur bu romanda. Komplo teorilerine yaslanan bir romandır diyebilirim. Dördüncü romanım “Me- lengicin Gölgesinde” ise kurgunun başında ve sonunda işlenen iki cinayet arasındaki gerilimi anlatır. Polisiye roman değil, toplumsal meselelere değinen bir anlatıdır. Beşinci romanım “Kargalar Derneği”, Türk tarihinde binlerce yıldan beridir varlığını sürdürdüğü varsayılan gizli teşkilatın kurmaca anlatıya dönüşmüş hâlidir. Gerçeklikle hiçbir bağı yoktur ve tamamıyla muhayyel bir anlatıdır. Altıncı romanım “Erlik”, diğerlerinden farklı bir romandır. Türk mitolojisindeki yeraltı ruhlarının (iblisin) lideri olduğu kabul edilen Erlik adlı kötülüğün yirmi birinci yüzyıldaki Türk toplumuna musallat olmasını anlatır bu roman. Yedinci romanım “Kuvayı Milliye’nin Hazinesi” ise sanıldığı gibi tarihî roman olmayıp, kendi çağımızın Türkiye’sinde Kuvayımilliye ruhunu canlı tutmak gerektiği mesajını işleyen bir romandır. Bu kurgudaki hazine, Kuvayımilliye ruhunun ta kendisidir. Sekizinci ve şimdilik en yeni romanım “Baykuşlar Geceleyin Öter” ise “İstanbul’da Karnaval Üçlemesi” ortak adını vermiş olduğum üçlemenin ilk kitabıdır. Bu üçlemede, tüketim toplumundan postmodern yaşam tarzının absürtlüklerine yirmi birinci yüzyıl insanını anlatmaya çalışıyorum.

Roman yazarının sorumluluğu ve misyonu nedir? Ya da şöyle sorayım: Roman yazarının bir sorumluluğu ve misyonu olmalı mıdır? Buradan yola çıkarak da şunu öğrenmek isterim: Roman yazarken önceliğiniz, şahsi tatmin elde etme hissiyatı mı yoksa başkalarına da bir şeyleri aktarma mı? Dürüstçe cevaplamam gerekirse; genelde her sanatçının, özelde her yazarın roman yazarken önceliği…

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 495 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!