Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 519

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 519 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 519

Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Kızımı da Götür

Yıllarca önce İzmir Kadınlar Hapishanesinde mahkûm kadınlara akşam dersleri verilmesi kararlaştırılmıştı. Bir gün maarif müdürünün odasına zayıf, ufak tefek bir genç kız girdi:
— Ben bu dersleri memnuniyetle kabul ederim efendim, dedi.
Maarif müdürü şaşırmıştı; karşısındaki genç kız, okuldan yeni çıkmış, üstelik de son derece hassas bir insana benziyordu. Müdür bir kere daha hapishanedeki tipleri gözünün önüne getirdi. Olacak şey değildi!
— Peki hoca hanım, dedi bu işle meşgul olacağım.
İki hafta geçmeden genç kız, soluk ışıklar altında hapishane koğuşundaki akşam derslerine başlamıştı. İşi bittikten sonra ince pardösüsünün yakasını kaldırıyor; süngülü nöbetçilerin, zincirli demir kapıların arasından geçerek sokağa çıkıyor ve hızlı adımlarla evine koşuyordu.
Hapishane müdürü de maarif müdürü gibi hayretler içinde idi. O kavgacı, o geçimsiz mahkûmlar genç öğretmeni hem sevmeye hem saymaya başlamışlardı. Hatta bir kere dersten çıkarken kendisini alkışlamışlardı da. Kadınlar hapishanesinde ilk defa böyle bir hava esiyordu. Fakat işinde inanılmaz bir başarı gösteren genç kızın bir müddet sonra acayip bir suçla mahkemeye verildiğini görüyoruz. Hakkındaki isnat: Misyonerlik. Gittikçe kabaran dosyalar, mütemadiyen misyoner öğretmenden bahsediyordu. Neler de neler yapmamıştı ki! Kadınlar hapishanesi, derken (…) teşkilâtında faaliyet, çocuklara iyi insan olmak etrafında birtakım telkinler. Bütün bunlar, misyonerlik denilen şeyden başka ne idi?
İş o kadar dallanıp budaklandı ki Atatürk meseleyi merak etmişti. “Bana misyoner öğretmenin dosyasını getiriniz.” dedi. Bütün bir gece dosyayı inceledikten sonra ertesi günü Avar’ı yanına çağırttı.
Genç öğretmen Atatürk’ün karşısında çıktığı vakit bir yaprak gibi titriyordu. Atatürk bu ufak tefek genç kıza hayretle baktı:
— Misyoner öğretmen sensin öyle mi, diye sordu.
Avar şaşırmıştı. Yavaşça:
— Efendim, ben öğretmen Avar, diye fısıldadı.
Atatürk, o zaman genç öğretmene doğru parmağını uzatarak yüksek sesle şunları söyledi:
— Hayır. Sen misyoner Avar’sın. Bana da senin gibi misyonerler lazım.
Ondan sonra Atatürk fikirlerini açıkladı:
Bir toplum, daha ziyade aile yoluyla, bilhassa kadın yoluyla kazanılabilirdi. Genç öğretmen Doğu’ya gidecekti. Oradaki genç kızları hatta bunların arasında hiç Türkçe bilmeyenleri bile toplayacaktı. Onları bu cemiyetin potasında yetiştirecek, sonra bu çocukları birer ışık huzmesi halinde köylere gönderecekti.
Sözlerinin sonunda:
— Git, memleketin içine gir, dağ köylerine uzan, orada bizden ışık bekleyen yarının annelerini bulacaksın, dedi.
Genç öğretmen içi içine sığmaz bir hâlde Atatürk’ün yanından çıktı.
İşte yıllar ve yıllardır Avar, Doğu illerinden birinde kız enstitüsü müdürlüğünde bu inanılmaz işle meşguldür.
Şimdi Elâzığ, Tunceli, Bingöl çevresindeki halk, bu ufacık tefecik kadından bir azize gibi bahseder. Onun hakkında iki yüze yakın mani, masal ve çocukların dilinde sayısız Avar şarkıları vardır. O, yol…

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 519 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!