11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 171
“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 171 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 171
Marketler ağzına kadar dolu. Kimse kıtlık çekileceğini düşünüp, makarna istiflemiyor. Zaten artık mevsimlere göre yaşanmadığından kimse kayısı hoşafını, kuşburnu marmelatını aramıyor. Reçel kaynatmıyor. Bir markete gir istediğini al. (Yıllar var ki dalından dut, dalından kiraz yemedim. Makbul olan bu meyveleri dalda iken yemektir. Şef olsan müdür olsan, altında gıcır gıcır bir araba olsa ne yazar. Öyle deme hacı, atlar arabaya günübirlik Maşukiye’ye gider yer gelirim. Gidemezsin ağa, önemli işlerin seni bırakmaz. İşi güya bitirirsin ama dut mevsimi geçer.)
İnsanlar çalışıyor. Kira, elektrik, su, doğalgaz, telefon, banka kartı faturalarını yatırmaya çabalıyor. Ve bu çırpınma tüm yıla yayılıyor. Yazın bir hafta, on gün yapılacak tatilin hayalleri kuruluyor, mağazalar yazlık malları vitrinlere koyunca yaz hazırlıkları başlıyor. Mekteplerin tatil olması ile birlikte yazlıkçılar kenti terkediyor. Gelsin güneş, kum, yaz aşkları, deniz safaları. Aldığın mayoların, tişörtlerin birini giy, ötekini çıkar. Kış kış olmaktan çıktığı gibi, yaz da yaz olmaktan çıkıp yerini çöl sıcaklarına bırakıyor. Hemen her evde, iş yerinde bir iki klima çalışıyor, bu sebeple elektirik tüketimi artıyor. Evet bir yaz tatili geçirilecek ve bütün yıl anlatılacak. Sonra yeni tatilin planları yapılacak. Evde yemek artık gündemden kalktığı için ucuzcular ayaküstü, paralılar yeni açılan balık lokantalarından konuşacak; daha paralı mutlu azınlık yurt dışı seyahatinde çektikleri filmleri, fotoğrafları birbirine gösteriyor: “A,
a… Siz hâlâ oraya gitmediniz mi? Aman şekerim görseniz harika. Yani tarifi mümkün değil.” diyorlar.
Bu koşuşturma arasında cemre Şubat sonu ve Mart başında birer hafta arayla önce havaya sonra suya ve karaya düşerek kışın bittiğini müjdeler. Kimin haberi var? Hem haberdar olmaya ne gerek var.
Mevsimlere göre takvime hem mevsimler hem insanlar ihanet etti. Mevsimlerin bir suçu yok onları insanlar ifsat ettiler. Mevsimler lafta kalınca hayat baştan başa değişti. Dünya kurulalı beri yerleşmiş gelenekler, hava tahminleri, kış hazırlıkları, bağlara veya yaylaya göç unutuldu. Yerini turizm, şenlikler, festivaller, arabalar, gösteriler aldı.
Şu yalan dünyadan geçip giderken cemreleri de koynumuzda götürüyoruz. Ne de olsa içinde kardelenler, çiğdemler, nevruzlar, sümbüller var. Çiçekçilerin görkemli ama kokusuz çiçekleri size kalacak.
Mustafa Kutlu, Basından (Metnin orijinal yazım ve noktalamasına uyulmuştur.)
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA FIKRA
Cumhuriyet Dönemi’nde gazete ve dergilerin sayıca artması, geniş bir okur kitlesinin oluşması ve iyi yetişmiş yazarların hayli çoğalması ile fıkra türünde yazılan metinler de artmıştır. Yazarlar yalın bir dille güncel, siyasi ve sosyal konularda düşüncelerini ortaya koymuşlardır. Bu dönemde Peyami Safa, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, Şevket Rado, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Sabri Esat Siyavuşgii, Attilâ İlhan, Burhan Felek, Haldun Taner, Ahmet Kabaklı gibi birçok yazarımız tarafından fıkra türünde metinler yazılmıştır. Günümüzde Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu gibi yazarlarımız fıkra türünde metinler yazmaktadır.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 171 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.