Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Gizem Yayınları

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 270

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 270 Gizem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gizem Yayınları Sayfa 270

kadar “hayranlık” ve “yüceltme” duygusu hâkimdir. Ulvî değerler uğruna ölüme meydan okuması ve şehadeti, mütevazı bir asker olan Mehmetçik’i efsanevî bir kahraman hâline getirir. Mehmed Âkif burada “yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatan” Mehmetçik’i yere, göğe sığdıramaz. Bütün yıldızlar âlemini onun “açık türbe”sinin üstüne “tavan” yapmak ister.
(…)
Çanakkale şiirini okurken insan, duyduğu heyecanla Akif’in sanatını vücuda getiren maddî unsurları farketmez. Unutmamak lâzımdır ki, bütün sanatlar gibi şiir de, kendine has teknik vasıtalara dayanır. Şair bu vasıtaları ustalıkla kullanmak suretiyle, okuyucuda istediği duyguları uyandırır.
Akif’in vezin, kafiye ve dile nasıl hâkim olduğuna daha önce işaret etmiştik. Ulvi duyguları ifade eden son parça daha başka unsurları ihtiva ettiği için, kısaca onlar üzerinde de durmak istiyoruz. Burada ses bakımından birbirine benzer veya yakın kelimelerin tekrarlanmasıyla, ifadeye kuvvet verdiği görülür. Bu kısımda birinci beyit “asker-değer”, sonuncu beyit “makber-peygamber” kafiyeleriyle sona erer. Bu kafiyelerin, muhtevada anlatılan teme uygun olmaları dikkati çekicidir. Âkif, parçanın ana kelimelerini kafiye olarak kullanmak suretiyle onların mânâlarına ayrı bir güç katmıştır.
(…)
Son parçada aralıklı olarak tekrarlanan “sen ki” kelimesi de heyecan ifade eden bir hitabet vasıtasıdır:
Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultanı Selâhaddin’i Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…
mısralarında (s) aliterasyonu bârizdir. Onlardan sonra gelen mısralarda geçen kelimelerin (s) ünsüzleri de dikkati çekicidir. Fonetik cihazlarıyla yapılacak bir inceleme, Akif’in şiirinde, ahange mânâ kadar önem verdiğini daha kesin olarak ortaya koyabilir.
Sadeliği seven Âkif, şiirlerinde Servet-i fünuncuların düşkün oldukları sanatkârâne sıfat ve benzetmelerden hoşlanmamakla beraber, Çanakkale’de ölen Mehmetçik’e türbe yaparken, az da olsa bunları kullanmaktan kendini alamamıştır. Gök kubbe-rida, mor bulutlar-tavan, yedi kandilli Süreyyâ-avize, mehtab-türbedâr, tüllenen magrib-sargı arasında kurulan münasebetler muhtevaya uygun, yücelik duygusunu ifade eden benzetmelerdir.
Akif’in burada geniş bir şiir cümlesini kullanması da dikkati çekicidir. Bu suretle o, Mehmetçik’in türbesini vücuda getiren tarih, tabiat, din gibi unsurlara ihtişamlı bir bütünlük verir.
Çanakkale manzumesinde, Âkif, Çanakkale savaşına derin bir mânâ vermiş, Avrupa’nın insanı yokeden maddî medeniyeti karşısında Mehmetçik’de tecelli eden Türk-İslâm ruhunun yüceliğini ortaya koymuştur. Onun bu mânâyı ifade edişinde, sanat gücünün büyük rolü vardır. Alelâde bir dille bu mânâ bu kadar ihtişamlı bir şekilde anlatılamazdı.
Mehmet Kaplan, Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar II (Metnin orijinal yazım ve noktalamasına uyulmuştur.)
(Kısaltılmıştır.)

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Gizem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 270 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!