11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 23 Cevapları Gezegen Yayıncılık
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Gezegen Yayıncılık Sayfa 23 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 23 Cevapları Gezegen Yayıncılık
Sembolizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış, şiire özgü bir akımdır. İnsanın iç dünyasına yönelen sembolistler, semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki etki ve izlenimlerini anlatmışlardır. Sembolistler, kapalı bir anlatımı tercih etmişler ve şiirde müzikaliteye önem vermişlerdir. Bireysel bir anlayışı benimseyen sembolist şairler, lirizmi ön plana çıkararak gündelik hayat ve sosyal meselelerle hiç ilgilenmemişlerdir. Stephan Mallarme (Sitefın Malarm), Baudelaire (Bodler), Arthur Rimbaud (Ağtu Rembo), Paul Verlaine (Pöl Veğlen) bu akımın sanatçılarıdır.
Sembolizmin Türk edebiyatındaki ilk örnekleri Cenap Şahabettin’de görülür. Bu akımın kurallarını benimseyen şairlerimizin başında Ahmet Hâşim gelir. O da sembolistler gibi “Piyale” adlı şiir kitabına yazdığı ön sözde, şiir hakkındaki görüşlerini açıklamıştır.
Aşağıdaki metin, sembolizm akımının özelliklerini yansıtmaktadır
Belirme
Hüzünleniyordu ay. Ellerinde keman yayı,
Buğulu çiçeklerin dinginliğinde, hülyalı
Taçların mavisinde kayan ak hıçkırıklarla
Gözü yaşlı Melekler çekiyorlardı akşamla
Tellerini inleyen viyoların, üzgün
(…)
Düşüncelerim bana zulmetmeyi seviyordu,
Kendinden geçiyor, bilgece esrikleşiyordu,
Bir Düş hasatının onu devşiren yüreklere
Bıraktığı hazin, hoş kokular, ıtırlar ile;
Hiçbir pişmanlık, hiçbir nedamet duymadan, heyhat!
Ağzımın içinde ne acılık, ne buruk bir tat.
Gözlerimi dikmiş yaşlı kaldırım taşlarına
Saçlı güneşle akşam, dolaşıyorken sokakta
Göründün bana, tatlı bir yüzle, gülümseyen
(…)
Stephane Mallarme çeviren: Erdoğan Alkan
Türk edebiyatında “İzlenimcilik” olarak da bilinen empresyonizm 19. yüzyılın sonlarında Fransa’da doğmuştur. Önceleri resim sanatına özgü bir akım olan empresyonizm, zamanla edebiyatta da kendine yer bulmuştur. İzlenimci sanatçılar, realist ve natüralistlerin insan ve çevreyi yansıtma biçimlerini gayet sıradan ve basit bulurlar. Onlara göre sanatın amacı, gözlemleri bire bir aktarmak değil, gözlemlerin kişinin iç dünyasında oluşturduğu izleri yansıtmak olmalıdır. İzlenimcilere göre bir eserde dile getirilenler, dış dünyada görülen varlığın gerçek yönü değil, kişide bıraktığı izlenimlerdir. Bu yüzden “sanat için sanat” ilkesini benimsemiş ve kapalı bir anlatımı tercih etmişlerdir. Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Rainer Maria Rilke (Rayna Mağya Rilkı) akımın Batı edebiyatındaki temsilcileridir.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Gezegen Yayıncılık Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 23 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
