Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 213

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 213 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 213

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Gün Olur Asra Bedel

(…)
Şimdi asıl konuya gelelim: Bu olay nasıl meydana geldi:
Bir gün sırf merak güdüsü ile, sürekli ve düzenli radyo dalgalarının geldiği noktaya cevap sinyali göndermeye karar verdik. Bir mucize oldu! Sinyalimizi hemen aldılar. Hem yakalamış, hem de anlamışlardı! Alıcımız, her zamanki radyo sinyalini bu defa çift olarak aldı, sonra bir üçüncüsü daha geldi. Bu üçlü sinyal, selam sinyalleriydi. Evrenden gelen eş-zamanlı selam sinyalleri, galaksimiz dışından, akıl almaz bir uzaklıkta, kendilerine benzeyen akıllı varlıkların bulunduğunu ve bunlarla ilişki kurulduğunu müjdeleyen zafer marşlarıydı sanki. Bu bizim, uzay biyolojisi kavrayışımızda, uzay ve zaman, mekân ve uzaklık anlayışımızda bir devrim idi. Demek ki biz, uzayın akla sığmaz sonsuz boşluklarında yalnız değildik! Evrende, dünyadaki insanlardan başka akıllı ve ruh taşıyan yaratıklar da vardı! Keşfimizin gerçekliğini doğrulamak için başka bir mesaj daha gönderdik onlara. Bununla, tâ yaradılıştan bugüne hayat beşiğimiz olan yerkürenin yapısı ile ilgili formülü bildirdik. Ve cevap olarak, onların gezegeninin kütle yapısını gösteren formülü aldık. Bunu çözünce, gezegenlerinin bizim gezegene benzediğini anladık. Fakat onların gezegeni oldukça daha büyüktü ve dolayısıyla da daha kuvvetliydi. Dünya dışındaki akıllı yaratıklarla ilk ilişkimiz ve bilgi alışverişimiz işte böyle oldu.

Dünya dışında, başka bir gezegende yaşayan bu akıllı yaratıklar, ilişkileri arttırmak, geliştirmek için çok istekliydiler. Onların çabaları sayesinde, karşılıklı olarak bilgilerimizi arttırdık. Böylece onların ışık hızıyla hareket eden bir uzay araçları olduğunu da öğrendik. Bütün bu bilgi alışverişini başlangıçta matematik ve kimya formülleri ile yapıyorduk. Sonra bize konuşma dilleri olduğunu da bildirdiler. Dünyalılar kendi gezegenlerinin yerçekiminden kurtulup uzaya açıldıkları ve uzayda uzun süre kalmaya başladıkları zamandan beri, astronomik-dinleyici dedikleri ve çok uzaklardaki sesleri zapt eden çok güçlü bir aygıtla bizim konuşmalarımızı dinlemişler. Uzay ve dünya arasında kurulan konuşma bağlantılarını zapt etmiş, karşılaştırma ve analiz yoluyla, kelimelerin ve cümlelerin anlamını öğrenmişler. Bizimle İngilizce ve Rusça konuşarak anlaşmaya çalıştıkları zaman söylediklerine daha çok inandık. Bu bizim için akıl almaz bir olay, bir gerçek idi.
Şimdi işin özüne dönelim: Biz, dünya dışı bir uygarlığa sahip o gezegene gitmeye karar verdik. Gezegenlerinin adı Orman-Göğsü idi. Yaptığımız konuşmalara göre, gezegenlerinin adı aşağı yukarı bu anlama geliyordu. Fikir onlardan geldi, Orman-Göğüslüler bizi kendileri davet ettiler. Biz de düşünüp taşındıktan sonra daveti kabul ettik. Işık hızıyla giden uzay araçlarının bizim uzay istasyonumuza 26-27 saatte varabileceğini bildirdiler. Dönmek istediğimiz zaman aynı süre içinde istasyona getireceklerine dair güvence de verdiler. Kenetlenme konusunda kaygılandığımızı anlayınca bunun bir mesele olmadığını, çünkü uzay araçlarının herhangi bir cisimle, yapısı ve şekli nasıl olursa olsun, kolayca birleşip kenetlenebileceğini bildirdiler. Herhalde araçlarının elektromanyetik kenetlenme özelliği vardı. Bunun üzerine biz, onların gemisinin, bizim uzaya çıkış kapısına yanaşmasının uygun olacağını, bu şekilde onların aracına daha kolay geçebileceğimizi düşündük. Her şey uz giderse, dönebilirsek, istasyona geçişimiz de aynı yoldan olacaktı.

İşte şimdi biz, Parite istasyonuna böyle bir mesaj bırakıyoruz. Bu bir çeşit açıklama, bir açık mektup, bir dilekçedir. Ama konumuzda asıl mesele bu değil. Biz, ne yaptığımızın, ne kadar ağır bir sorumluluk yüklendiğimizin bilincindeyiz. Biz, insanlığa tasavvur edilemeyecek kadar büyük bir hizmet etme şansı bulduğumuza, talihin bize böyle eşsiz bir fırsat verdiğine de inanıyor, bunun önemini anlamış bulunuyoruz

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 213 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!