Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 319

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 319 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 319

Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Sanatın Ödülü

(…)
Ödül, sözlüklerde, bir çabanın, iyi, özgün bir çabanın karşılığı olarak verilen armağan ya da yapılan bir iyilik, diye tanımlanıyor. Osmanlıca’da karşılığı ‘mükâfat’ olarak gösterilen ödül, özel olarak, hasmını yenen pehlivana verilen para, koç, inek, at gibi şeyleri alıyor kapsamına. Demek, ödül, sevindirici, özendirici bir şeydir, sevindirip daha üstün çabalara özendirici bir şey.
Bir sanatçıyı sevindiren, daha iyi çabalara yönelten, daha iyiye, daha yetkine özendiren şey ne olabilir, ortaya çıkardığı yapıtının, herkesten önce kendine, evet, kendine verdiği ruhsal bir doyumdan, hazdan başka? “Şekerkamışı yiyen kimse ödül ister mi?” diyor Güney Hindistan kaynaklı bir atasözü. Şekerkamışı, özünde bir ödüldür, tıpkı bir sanatçının, diyelim bir ressamın fırçasından çıkan güzel bir resim gibi. Bir sanatçının yapıp kotardığı bir yapıt, gönlüne göreyse, başlı başına bir ödül değil mi, kendi kendine verdiği? Bu yapıt, hele, beğenisine güvendiği, sayısı bir ikiyi aşmasa da, dostlarının candan yürekten alkışlarıyla karşılanırsa, daha bir değer kazanır, ödüllenmiş olur.
Sayılı ressamlarımızdan Nuri îyem, bakın ne diyor, aynı doğrultuda: “Resim yapmak, bende ruhsal diyebileceğim bir doyum yaratmaktadır.”

(…)
Gerçek sanatın tanımı bu sözlerde özetini buluyor bence: Yaşama bir anlam vermek, onu saygı ve sevgiyle bezemek. Her büyük sanatçı, doğal dürtüden kaynaklanan bir atılım, bir uğraşım sevincini, yapıtının yaratış aşamalarında içine sindire sindire duyar. Hatta, kimi sanatçıda bu sevinç yapıt bittikten sonra da yaşar bütün canlılığıyla, öyle ki, yapıtı karşısında duyduğu sevinci, hadi adını koyalım, ‘ödül sevinci’ sürüp gider. Siz hiç, yaptığı resmi elinden çıkarmamak için sergilemeyen ressama rastladınız mı? Ben rastladım, hem de usta bir iki ressama.

(…)
Ödül, genel anlamda bir yarışma sonucu varılan bir değerlendirmedir. Nesnel açıdan böyledir bu. Ya öznel açıdan? Birinci durumda, sanatçı başka sanatçılarla yarışır. îkincisindeyse, kendi kendisiyle yarışma halindedir, kendini aşma, daha güzele varma yolunda bir yarışma halinde. Bence bu son durumda alınan ödüldür asıl sanatçının başını göklere erdiren.
Ama, bu demek değildir ki, sanatçı, sanatseverlere, sanatsever halka açılmadığı ölçüde kendini ödüllendirmiş olur. Hayır. Her sanatçı, yaşama yeni anlamlar kazandıran, S. Eyüboğlu’nun deyişiyle, “kendini değiştirmiş, insanları değiştirmeye, içlerine mavilikler salmaya adamış,”

(…)
Elbette ki, halkın beğenisiyle ödüllenmek ister. însanların içine mavilikler salmanın başka yolu yoktur.
(…)

Önemli olan, bir ödülün (yüklü bir para dışında) insana, yani sanatçıya neler kattığı ve ondan neler alıp götürdüğüdür. İsmail Tunalı’nın dediği gibi, “ödül kazanmış, hatta Nobel ödülü kazanmış kimi yapıtların, ödül kazandıktan kısa bir süre sonra unutulması olgusu” yabana atılır gibi değil.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 319 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!