Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 333

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 333 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 333

Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

İrade ve Özgürlük

(…)
İrade ile özgürlük kavramları arasında karşılıklı bir ilişki bulunduğunu uzun uzadıya açıklamaya gerek yoktur sanırız. Genelde, iradenin, özgürlüğün bulunduğu bir alanda dışlaştırılabileceğini söylemek de yanlış değildir. Buradan hareketle özgürlükle zorunluluk arasında karşılıklı bir ilişki olduğu da söylenir. Zorunluluğun olduğu yerde özgürlük yoktur; veya tersi, özgürlük varsa zorunluluğun üstünü çiziyoruz demektir.
Kuşkusuz bu söylediklerimiz, konuyu en uç noktalarından ele aldığımız zaman böyledir. Özgürlük, irade, zorunluluk kavramları Batı fikriyatında ilk çağlardan beri tartışılan ve ifratla tefrit arasında bir o yana, bir bu yana giden sarkaç halinde değerlendirilen konular arasındadır.
Şimdi soracağımız soru şudur: Böyle bir konu gerçekten tartışmaya değer mi? Sorun yalnızca kuramsal nitelikli olsaydı üzerinde durmaya değmez denilebilirdi. Fakat bu sorun aynı zamanda insanın “değerinin” tartışıldığı ve belirlendiği bir kapsam içinde ele alınmaktadır.

(…)
Varlığın bir irade ürünü olduğunu savunan öğretilere (iradecilik: voluntarizm) göre insan var olmak istediği için var olmuştur (Schopenhauer: Varım, çünkü var olmak istedim.) İradeciliğin zıddı olan mekanizmde ise insan mutlak bir zorunlulukla hareket eder, davranışları doğanın yasalarıyla belirlenir ve onun dışına çıkamaz; insanın özgürlüğü yoktur, zorunlulukların kölesidir. Diyalektik materyalizm ise bu iki görüşü bir bakıma uzlaştırmaya çalışarak insanın ne köle, ne tanrı olduğunu, fakat doğanın zorunluluklarına bilinçli olarak katılan ve o zorunluluğu bilinciyle etkileyen gerçek anlamda bir insan olduğunu ileri sürer.
Yukarda, uç noktalarıyla birer cümle halinde belirtmeye çalıştığımız görüşler konuya bütünüyle ma- teryalistik bir açıdan yaklaşmaktadırlar. Bu konuyla dini bütün hıristiyan düşünürler de ilgilenmişler, açıklamalarında “irade-i cüz’iye” kavramına da yer vermişlerse de konunun temelinde yer alan sorulara doyurucu bir açıklık sağlayamamışlardır.
İslâm, öteki sorunlarda olduğu gibi, bu konuyu da ayrı bir düzlemde ele almaktadır. Bir takım kavramları hareket noktası olarak kabul edip insanın değerini mi belirleyeceğiz, yoksa insan için belirlenmiş bir değere göre kavramlarımızın mahiyetini mi belirleyeceğiz? İslâm’da, insan sadece “kul” olarak değerlidir. Ancak buradaki kulluğu Batı fikriyatında kullanıldığı biçimiyle siyasal anlamda kölelik diye almamalı. İnsan, Allah’ın kulu olduğu hususunda bir bilinç taşıyorsa Allah’tan başka her şeyden özgürdür. Böyle bakınca, insan özgürlükten de özgürdür (müstağnidir). Yani özgürlük diye bir kavrama boyun eğerek yerini ve değerini ölçüp biçmeye kalkışmaz.
Fakat özgürlüğün anlamını, değerini, yerini belirler. Özgürlüğe köle olmaz. Belki özgürlüğü kendine köle kılar.
(…)

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 333 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!