Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 393

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 393 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 393

Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Mehmet Akif Ersoy’un Balıkesir Vaazı

(…)
Evet, biz Müslümanlar cihan çalışırken, didinirken, uğraşırken, namütenahi terakkiler, namütenahi inkılaplar geçirirken, uzaktan seyirci sıfatıyla baktık. Bilhassa şu son senelerde, başımıza birçok felâketler yağdı. El’an çilemizi doldurmadık. Sebebi? Hep seyirci kalmamız, din işlerinde olduğu gibi, dünya işlerine karşı da bigâne durmamızdır.

(…)
Çocuk yürümezden evvel bilirsiniz ki emekler. Biz Müslümanlar da tıpkı henüz doğrulamayan, yürüyemeyen sabiler gibi yerlerde emekler dururken, bir de gözümüzü açtık, gördük ki; etrafımızdaki milletler göklerde uçuyorlar. Gelip çöldeki masumların tepesine ateşler yağdırıyorlar. Biz Bandırmadan İstanbul’a kadar adam akıllı vapur işletemezken, herifler, Bahr-i muhitin altından geçiyorlar. New-York’tan dalıyorlar, Hamburg’dan çıkıyorlar ki; aradaki mesafe bizim vapurların ayağıyla bir aylık yoldur. Berlin’den uçuyorlar, Trabzon’a konuyorlar. Biz ise hâlâ yeryüzünde yürümeyi temin edemedik. Tabiat bin çelik bâzûya sahipken insanın bir cılız kolu nasıl kâinata hâkim oluyor? Nasıl bu kadar tabiî kuvvetleri hükmü altına alıyor? Hayır, yanlışın var. Bu kadar işleri gören bir kol değil, binlerce, milyonlarca koldur. Bunların hepsi bir araya gelmiş, teşrik-i mesai etmişler, geceli gündüzlü çalışıyorlar, uğraşıyorlar. Çünkü anlamışlar ki, birleşmeseler kendilerini her taraftan kuşatan tehlikelere karşı duramayacaklar. Demek birleşmekte zaruret var. Bu ıztırar (zorlama, mecburiyet) olmasaydı, birleşmeleri de mümkün olmazdı.

(…)
Mademki tek başına sarf olunan mesainin kıymeti yoktur, biz de aramızda vahdeti temin ederek topluca çalışmaya koyulmalıyız. Cemaatsiz yaşamaya, cemaatten ayrılmaya gelmez, cemaat-i îslâmiye’nin kesafet peyda etmesi için çalışmalıyız. Ufak sebeplerle birbirine küsmemeli. Biliyorsunuz ki yabancılar, asırlardan beri tefrika tohumlarını aramıza serptiler. Bir hayli de mahsul aldılar. Biz gözümüzü açsaydık bugün altında inim inim inlediğimiz şu felâketleri elbette görmeyecektik. Her ne ise geçmişe esefin faydası yoktur. Maziden yalnız ibret alınır. Eğer Müslümanlar yaşamak istiyorlarsa, cemaat arasında nifaka, şikaka, dargınlığa, küskünlüğe, ayrılığa, gayrılığa meydan açabilecek en ufak sözlerden, en ehemmiyetsiz görünen hareketlerden bile çekinmelidirler.

(…)
Emin olmalıyız ki canla başla çalışarak, aradaki tefrika sebeplerini kaldıracak olursak vatanı kurtarırız.
(…)

Mehmet Âkif Ersoy

Kelime Dağarcığı:
bahr-i muhit: Okyanus. bâzû: Kolun omuz ile dirsek arasında kalan kısmı, pazu. bigâne: Yabancı, ilgisiz. el’an: Şimdi, hâlâ, henüz, daha. kesafet: Çokluk, sıklık, yoğunluk. namütenahi: Sonsuz, ucu, bucağı olmayan. nifak: Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk. şikak: Nifak, ikilik, ittifaksızlık. teşrik-i mesai: Bir gaye uğruna kurulan çalışma ortaklığı.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 393 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!