Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Anka Kuşu Yayınevi

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 59 Cevapları Anka Yayınevi

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Anka Yayınevi Sayfa 59 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 59 Cevapları Anka Yayınevi

Vız geliyordu. Yığınla hesap, yığınla kâğıt, fotoğraf, pul. Kar- toteksleri yıldırım gibi geçiyor. Daktiloya kâğıdı milimetrik bir hassasiyetle yerleştiriyor. İncileri ipe dizer gibi yazıyor. Bir elinin ucu ile alnına düşen terli perçemlerini geriye atıyor. Bir kediyi okşar gibi kalem uçlarını itinayla açıyor. Koridorlardan geçerken içinde mütemadi şakıyan bir kuş.
— Bu hafta bize geliyor.
— Kim?
— Engin.
— Ya!
— Annemle tanıştıracağım.
Şükrân donuk, mütebessim. Kaşlarını, o yoluk kaşlarını kaldırıveriyor.
— A, vallahi yaman kızsın Süheylâ.. Demek razı ettin.
Ne demek razı etmek. Mal alıp, mal mı satıyor. Her şeyi
böyle tartmak. Bu Şükrân denen kızı tırmalayabilir. İhtiyar anneciği merak eder olmuştu bu uzayıp giden ilişkinin kahramanını. Hakkı değil miydi? İstemez mi olacaktı müstakbel damadını görmeyi. Her şeyi bir olup bittiye bağlamak… Sevgileri üzerine böyle uluorta konuşulamazdı. Güneşin son ışıkları minarelerin zirvelerinde kızıl kırmızı oynaşıyordu. Birazdan mordan laciverde geçecekti gökyüzü. Kızkulesi koyu yeşil ortasında bir beyaz nokta. Hep sevmişti Kızkulesi’ni. Beyazlığı içini yıkardı. Gelinlikler beyaz olur. Hafif, tül gibi, hatta tül.
Engin saygılı öpmüştü annesinin elini. Ona eliyle kahveler, çaylar getirmiş, kekler, pastalar hazırlamıştı. O küçücük ahşap evde, özenle döşenmiş eski fakat soylu masa örtüleri, emek mahsulü çay takımları, sehpa örtüleri, duvarlarda eski fotoğraflar, ceviz konsolun üzerinde çalar saat.
Böyle bir ilkyaz başlangıcı mıydı? Tahtaboşta kumrular var mıydı?
— Demek kirada oturuyorsunuz.
Annesinin emekli maaşı. Odalara eşyalara, hatta sokağa bile yad yad bakınarak. (…) pencereden görünen inşaatlara bakarak. Geçen zaman. Arabalardan, katlardan, kat fiyatlarından, hatta zaman zaman arkalarında köpükten izler bırakarak rüyâ gibi, gelip geçen deniz motorlarından bile bahsetmişti. Markalarından -şimdi hayret ediyor- markalarından. Ortaköy’de oturup kaldıkları, gerçekten mütemadi oturup kalmayı istediği, o denize bakan yüzü boydan boya cam gazinoda kesik kesik öten kanaryayı dinlerken.
— Kanarya sever misin?
Utanıp kızarıvermişti. Engin omuzunun üzerinden yarım yamalak, bakmış cevap vermemişti. Nereden çıkarmıştı bu kanarya lafını. Pişmandı. İskelede bir an gerçekten eve gidip gitmemeyi düşündü. Çevresinde hep işinden çıkıp evine giden insanlar vardı. Bu akşam saatlerinde eve dönmenin bir mânası olmalıydı. Ev.
Arabalar geçiyor… Yuvasına dönen bir kuş gibi. Çantası omuzundan sarkmış, saçları dağınık. Yuvasına dönen kuş. Engin ona çiçek getirmemişti. Besbelli kanarya da sevmiyordu. Kanlıca sırtlarında küçük bir ev, “Sevgiler soyut değildir” demişti. Nasıl bir laf. Mavi mavi bakan gözlerine dalmıştı. Kelimeler, özge mânalar.
— Hayyaalelfelâaah….
Hayat zor, demişti Engin. İki ayaklarını bir pabuca sokmaktan, kiralardan, ev eşyalarından, fakirlikten-zen- ginlikten bahseder olmuştu. Önünde elinde filesi ile omuzları çökük bir emekli memur yürüyordu. Evlerden

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Anka Yayınevi Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 59 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!