7. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Cevapları SDR Dikey Yayıncılık Sayfa 28
“7. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Cevapları Sayfa 28 SDR Dikey Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
7. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Cevapları SDR Dikey Yayıncılık Sayfa 28
Davud Peygamber (a.s.) zamanını planlı bir şekilde kullanır, vaktini hayırlı işler yaparak iyi değerlendirirdi. O, gecenin belli bir bölümünde uyur, bir bölümünde namaz kılar, ibadet ederdi. Günün bir bölümünde İsrailoğullarına nasihatlerde ve uyarılarda bulunurdu. Zamanının bir bölümünü de devlet işlerine ayırır, İsrailoğulları arasındaki anlaşmazlıkları çözüme kavuştururdu. O, aile fertlerini ihmal etmez, onlara da zaman ayırır, kendileriyle ilgilenirdi.
Hz. Davud’a (a.s.) hem peygamberlik hem de hükümdarlık verilmişti. Bu konuyla ilgili bir ayet-i kerimede, “Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Heva ve hevesine, nefsin arzusuna uyma, yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır. Allah’ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır.”1 buyrulmakta- dır. Aynı konuyla ilgili başka bir ayette ise “Biz Davud’un mülkünü güçlendirdik, ona hikmet ve hakla batılı ayıran söz (hüküm verme) yeteneği verdik.”2 buyrulmaktadır. Ayetten de anlaşılacağı üzere Davud Peygamber (a.s.) halkın şikâyetlerini dinler, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları hak ve adalet ölçüleri çerçevesinde çözüme kavuştururdu.
Kur’an-ı Kerim’de belirtildiğine göre Cenab-ı Allah (c.c.) dağları ve kuşları Hz. Davud’un (a.s.) emrine vermiş, onlar da sabah akşam onun tesbihine katılmışlardır. Dağlar ve kuşlar, Davud Peygamber’le (a.s.) beraber Allah’ı (c.c.) tesbih etmişlerdir. Rabb’imiz (c.c.) bu durumu Kur’an’da, “Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Davud’un emrine verdik. Onların her biri Allah’a yönelmişlerdi.”3 buyurarak belirtmiştir.
Davud Peygamber (a.s.) insanlara yük olmaz, çalışmayı severdi. O, kendi emeğiyle kazandığını yerdi. Yüce Allah (c.c.) Hz. Davud’a (a.s.) demiri yumuşatıp zırh yapma sanatını öğretmişti. Bu durum Kur’an’da, “Bir de Davud’a, sizin için zırh yapma sanatını öğrettik…”4 ayet-i kerimesiyle ifade edilir. Aynı konuyla ilgili başka bir ayette de “Ant olsun, Davud’a tarafımızdan bir lütuf verdik. ‘Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tesbih edin.’ dedik ve ‘(Bütün vücudu örtecek) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur.’ diye demiri ona yumuşattık…”5 buyrulur. Hz. Davud (a.s.) demirden zırh yapar, onları satar böylece kazanç elde ederdi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde, “İnsanın yediğinin en güzeli, kendi emeğiyle kazandığıdır. Allah’ın nebisi Davud da kendi elinin emeğiyle kazandığını yerdi.”6 buyurarak onun bu özelliğini insanlara örnek göstermiştir. Davud Peygamber (a.s.), kazancının bir kısmıyla ailesinin geçimini sağlar, bir kısmıyla da muhtaçlara yardım eder, tasaddukta bulunurdu.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
7. Sınıf SDR Dikey Yayınları Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Sayfa 28 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
