8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları Anka Yayınevi

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 31 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 31 Cevapları Anka Yayınevi

ZEKÂT VE SADAKA

Hazırlık Çalışmaları

1. Zekât, sadaka ve infak kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz.

• Cevap:

Zekat, İslâm’ın beş şartından biri. Sözlükte “artma, arıtma; övgü ve bereket” mânalarına gelen zekât, terim olarak Kur’an’da belirtilen sınıflara sarfedilmek üzere dinen zengin sayılan müslümanların malından alınan belli payı ifade eder. Örfte bu payın maldan çıkarılması işlemine de zekât denilir. Sadaka kelimesi de terim olarak zekâtla eş anlamlıdır.

Sadaka, Gönüllü olarak veya dinî bir vecîbeyi yerine getirmek üzere ihtiyaç sahiplerine yapılan maddî yardım. Sözlükte “(haber) gerçek olmak; doğruluk” gibi anlamlara gelen sıdk kökünden türeyen sadaka kelimesi (çoğulu sadakāt), Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için ihtiyaç sahiplerine yapılan gönüllü veya dinen zorunlu maddî yardımları, bu çerçevede verilen para ve eşyayı ifade eder. Kelime Türkçe’de daha çok dilencilere yapılan küçük para yardımını belirtmek üzere kullanılır. Sadaka vermeye tasadduk denilir.

İnfak, Allah’ın hoşnutluğunu kazanma niyetiyle harcamada bulunma. Sözlükte “tükenmek, tamamlanmak, son bulmak” mânasındaki nefk kökünden türetilen infâk “bitirmek, yok etmek; yoksul düşmek” gibi anlamlara gelirse de daha çok “para veya malı elden çıkarmak” mânasında kullanılmaktadır.

2. Zekât ve sadaka ile ilgili birer ayet meali bularak bunları defterinize yazınız.

• Cevap:

Zekat ayet meali

“Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin.” (el-Bakara, 43)
“Halkına namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.” (el-Meryem, 55)

Sadaka ayet meali

“Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.“ (Bakara Suresi 276)
“Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükafat da vardır.” (Hadîd Suresi 18)

3. İslam’ın yardımlaşma ve dayanışmaya verdiği önemi araştırınız.

• Cevap: Yardımlaşma insan için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. İnsan doğumundan ölümüne kadar hayatını yardımlaşma sayesinde sürdürebilir. Toplumda herkes bir diğerine muhtaçtır. İhtiyaçlarımızı ancak başkalarının yardımıyla karşılayabiliriz. Bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:” Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu düşman eline bırakmaz. Her kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir. Her kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Her kim dünyada, bir Müslümanın (ayıbını) örterse Allah da kıyamet günü onun (ayıbını) örter.” Doktoru, hastası; öğretmeni, öğrencisi; işvereni, işçisi; kadını, erkeği; zengini ve fakiriyle toplumda insanlar birbirlerini tamamlamaktadır.

4. Şuayb Peygamber’in (a.s.) hayatı hakkında; İslam ansiklopedisi, peygamberler tarihi, Genel Ağ gibi kaynaklardan bilgi edininiz.

• Cevap:

Hazreti Şuayb (a.s) hayatı 

Hz. Şuayb Kuranı Kerimde adı geçen peygamberlerden biridir. Medyen ve Eyke halkına peygamber olarak gönderilmiştir. Bu iki ülkede ayrı mücadelelerde bulunmuştur. Soyunun Hz. İbrahim’e dayandığı bilinir. Hz. Musa’nın kayınpederidir. Kuranı Kerimde 11 defa adı geçer. Peygamberlerin hatibi olarak bilinir ve kendisine Allah tarafından çok güzel bir konuşma yeteneği verilmiştir. Peygamber olarak gönderildiği halka iyiyi ve doğruyu öğretmeye çalışmış insanları doğru olana yönlendirmiştir. Hz. Musa Hz. Şuayb’ın kızı ile evlenmiştir.

Hz. Şuayb medyen halkına peygamber olarak gönderildi. Medyen halkı çok zengin bir halktı. Zenginliğini ise yaptıkları gapslar ile elde etmişlerdi. Yapılan kervanların yolu medyenden geçtiği zaman halk zorla kervanlarda ki mallara el koyarak ganimetleri ele geçirmekteydi. Halkta her türlü sapkınlık vardı. Putlara tapmak, hırsızlık yapmak, yalan söylemek, zina yapmak, içki içmek gibi pek çok alışkanlıkları vardı. Bu sapkın halka Allah-u Teala tarafından Hz. Şuayb peygamber elçi olarak gönderildi. Onlara doğru yolu göstermesi tebliğ edildi. Hz. Şuayb başta kendisine inanan bulamadı. Sürekli aşağılandı ve toplumdan uzaklaştırılmak istendi.

Hz. Şuayb az da olsa Medyen halkından kendine inanan kişi bulabildi. Kendisine inanan kişiler ile birlikte Medyen’i terk ettiler. Daha sonra inanmayan kişiler de Medyen’de çıkan zelzele ile helak olup gittiler. Hz. Musa Hz. Şuayb’ın kızı ile evlendi. Her peygamberin peygamberlikten önce ki bir mesleği bulunmaktaydı. Hazreti Şuayb çocukluğundan ölümüne kadar ziraatçılık ile uğraşmıştır.

5. Mâun suresinin anlamını bularak defterinize yazınız.

• Cevap: Mâûn suresi, Kur’an-ı Kerim’in 107. suresidir. Mekke Dönemi’nde indirilmiştir ve yedi ayetten oluşur. Sure, adını yedinci ayette geçen “Mâûn” kelimesinden alır. Bu kelime, yardım ve destek anlamlarına gelir. Mâûn suresi, ahiret gününü inkâr eden, yetimleri hor gören Mekkelilerin bu tutumlarını kınamaktadır. İnsanları, yaptıkları işlerde samimi olmaya çağırmaktadır. İbadetlerde gösterişten kaçınmaya yönlendirmektedir.

8. Sınıf Anka Yayınevi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 31 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.