8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 100-101-102

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 100-101-102 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 100-101-102

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 100

Aşağıdaki tabloda Sakarya Zaferi’nden sonra Mustafa Kemal’in önündeki seçenekleri görüyorsunuz. Seçenekleri ve bunların olumlu-olumsuz yönlerini inceleyerek Mustafa Kemal’in hangi yolu tercih etmiş olabileceğini gerekçeleri ile birlikte açıklayınız.

• Cevap:

Siz olsaydınız bu üç seçenekten hangisini tercih ederdiniz? Neden?

• Cevap: Ben olsam 2. seçeneği yani Yunan ordusuna karşı taarruz etmek ve onu kısa sürede bozguna uğratmak tercihini kullanırdım. Çünkü ya istiklal ya ölüm bizim parolamızdır.

Taarruz hazırlıklarının gizlilik içinde yürütülmesinin nedenleri neler olabilir?

• Cevap: Büyük Taarruz Başkomutanlık Meydan savaşının hazırlıklarının gizlilik içinde yürütülmesinin nedenleri Yunan ordusunun bu hazırlıkları fark etmemesini sağlamaktır. Böylece onların herhangi bir hazırlık yapmaları önlenmiş olacaktı. Yunan keşif uçakları Türk ordusunun taarruz hazırlıklarını görmemesi.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 101

Mustafa Kemal, ordunun yanı sıra kamuoyunu ve Meclisi de hazırlamaya önem verdi. Bu amaçla Hâkimiyet-i Millîye gazetesinde yazılar yazıp halka dağıtılmak üzere bildiriler kaleme aldı. Taarruzun bir an önce yapılmasını isteyen milletvekillerini de “Ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu erteliyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamlamak için biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirle yapılacak taarruz hiç taarruz etmemekten daha fenadır.”(1) sözleriyle yatıştırdı. TBMM de ona olan güvenini göstermek için başkomutanlık yetkisini süresiz uzattı.

Mustafa Kemal Paşa’nın taarruz planı, Yunan ordusunun en kuvvetli kısmını tek ve güçlü bir vuruşla dağıtmak esasına dayanıyordu. Planın başarısı hedeflenen bölgeye kuvvet kaydırılmasına bağlıydı. Bu nedenle Batı Cephesi’ndeki ordumuzun büyük bölümü düşmana belli etmeden gizlice Afyonkarahisar’ın güneyine nakledilmişti (Tablo 3.1).

Hazırlıkların tamamlanmasının ardından Mustafa Kemal Ankara’dan gizlice ayrılarak cephe karargâhının bulunduğu Akşehir’e geldi. 26 Ağustos 1922 sabah saatlerinde Kocatepe’den verdiği emirle de Büyük Taarruz’u başlattı. Türk birlikleri “Dört beş ayda aşılamaz.” denilen Yunan mevzilerini birkaç gün içinde aşarak Afyonkarahisar’ı aldılar. İzmir’e doğru kaçan Yunan birliklerini de Dumlupınar’da kuşattılar (Harita 3.6).

30 Ağustos günü Dumlupınar’da yapılan savaşı doğrudan doğruya Mustafa Kemal Paşa yönetti. Tarihe Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla geçen bu savaşta ordumuz Yunan ordusunu büyük bir bozguna uğrattı. Ardından da Mustafa Kemal Paşa’nın “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”1 (2) emriyle Ege ve Marmara kıyılarına doğru kaçan düşmanı takip etmeye başladı.

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 102

Türk birlikleri bu takip sırasında aralarında Yunan ordusu başkomutanı General Trikupis’in de bulunduğu çok sayıda Yunan askerini esir aldı. 9 Eylül’de de İzmir’e girdi (Görsel 3.17). Mustafa Kemal ise yanındaki komutanlarla birlikte 9 Eylül gecesini Kemalpaşa’da geçirdikten sonra ertesi gün İzmir’e vardı. Bu sırada Eskişehir yöresinde bulunan kuvvetlerimiz Bilecik, Bursa, Balıkesir ve Bandırma’ya girdiler. Böylece Batı Anadolu’daki Yunan işgaline tamamıyla son vererek Millî Mücadele’nin askerî safhasını sona erdirdiler.

Atatürk, ordularının başında Anadolu’yu istila eden düşman kuvvetlerini “vatanın hari- mi ismetinde” boğduktan sonra İzmir’e girmişti. Türk orduları İzmir’e girer girmez, İngiliz Parlamentosu fevkalade bir toplantı yaptı. Lordlar Kamarası üyeleri yerlerini aldılar… Büyükelçiler de bu tarihî oturuma katıldılar. Kürsüye, İşçi Partisi Lideri Mac Donald (Makdanıld) çıkarak: “Hükûmetter şunu sormak isterim. Hükümet, Anadolu’yu galip devletler arasında paylaşmak maksadıyla hazineden binlerce altın aldı. İstanbul ve Boğazlar Büyük Britanya’nın olacak; İzmir Yunanlara, Antalya ve Konya İtalyanlara, Adana ve yöresi Fransızlara verilecekti. Ne yazık ki bunların hiçbiri olmadı: Bu taksim projesini Mustafa Kemal’in süngüleri altüst etti. Bu hususta Hükümetten açıklama istiyoruz!…” dediği zaman, başbakan Lloyd George, ağır ağır kürsüye gelerek “İnsanlık tarihi birkaç asırda ancak bir dâhi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki beklenilen o dâhi, bugün Türkiye’de doğmuştur, elden ne gelebilirdi?” diyerek kürsüden indi. Bu cevaba bütün İngiliz milleti baş eğmek zorunda kaldı. Bundan sonra Lloyd George başbakanlıktan istifasını verdi.

Muzaffer ERENDİL, emekli asker, İlginç Olaylar ve Anekdotlarla Atatürk, s. 149.

Yukarıdaki metinde anlatılanlardan hareketle Millî Mücadele’nin sonucunda elde edilen zaferin Türk milleti için önemi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

• Cevap: Türk milleti yeniden yaşama hakkı kazanmış, bağımsız özgür bir şekilde vatan toprağını düşman işgalinden temizlemiş, gelecek nesillere şehitlerin gazilerin kahramanların sayesinde yaşanacak bir ülke bırakabilmiştir.

İngiltere başbakanı Lloyd George’un Mustafa Kemal’e “dâhi” demesinin nedenleri neler olabilir?

• Cevap: Çünkü Türk milletini içinde bulunduğu zor durumdan ancak bir dahi kurtarabilirdi. Mustafa Kemal ne mutlu ki bu topraklara nasip olan büyük bir kahramandır. Yoksa bu kadar düşmana nasıl karşı durabilecek onur ve şerefle bu vatanı yeniden diriltecekti?

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 100-101-102 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.