8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 172-173

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Ders Kitabı Sayfa 172-173 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 172-173

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 172

A. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜ

1. Atatürk’ün Son Günleri ve Ölümü

Atatürk, kendini vatanına ve milletine adamış bir kahramandı. O, önce bir komutan olarak savaş meydanlarında, daha sonra da bir devlet adamı olarak siyasi hayatta büyük zaferler kazanmıştı. Kısa sayılabilecek bir zaman dilimine büyük başarılar sığdıran Atatürk, zorluklarla geçen hayatının sonunda hasta düşmüştü.

1937 yılı başlarında Atatürk’te hâlsizlik ve yorgunluğun yanı sıra burun kanamaları ve kaşıntı gibi rahatsızlıklar başladı. Bu ilk belirtilerin görülmesinden bir yıl sonra da kendisine siroz hastalığı tanısı konuldu. Atatürk hastalığına rağmen doktorunun dinlenme tavsiyesine aldırmayarak devlet görevlerini yerine getirmeye devam etti.

19 Mayıs 1938’de Ankara’daki Gençlik Bayramı törenine katılarak iç ve dış kamuoyuna devlet işlerini yürütecek durumda olduğu mesajını verdi. Hemen ardından Hatay konusuna verdiği önemi göstermek üzere güney illerimizi kapsayan bir yurt gezisine çıktı. Atatürk bu gezi sırasında Hatay sınırındaki askerî birliklerimizi denetledi (Görsel 7.1). Fransızlar onun bu kararlılığı karşısında Hatay’ın bağımsız bir devlet hâline gelmesini kabul etmek zorunda kaldılar. Ancak bu yorucu gezi Atatürk’ün sağlığının daha da bozulmasına neden oldu.

Atatürk, çıktığı yurt gezisinin ardından hastalığı ilerlemiş bir hâlde İstanbul’a Hatay sınırında askerî birliklerimizi döndü. Ancak burada da yabancı devlet adamlarıyla görüşmeler yapmaya ve devlet işleriyle ilgilenmeye devam etti. 9 Temmuz 1938’de Bakanlar Kurulu İstanbul’da Cumhurbaşkanı Atatürk’ün başkanlığında toplandı. Çeşitli iç ve dış sorunlarla ilgili önemli görüşmelerin yapıldığı üç buçuk saatlik bu toplantı, Atatürk’ün katıldığı son Bakanlar Kurulu oldu.

Atatürk’ün hastalığının ağırlaşması devlet yöneticilerini kaygılandırıyordu. Bir gün Başbakan Celal Bayar, dışarıdan yabancı doktorlar getirmeyi önerdi. Ancak Atatürk bu öneriyi reddetti. “Ortada Hatay meselesi var, hastalığım dışarıda duyulursa fena olur.”(1) diyerek ülkesinin çıkarlarını sağlığından daha önemli gördüğünü ve vatan sevgisi uğruna hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağını gösterdi.

Atatürk 5 Eylül 1938’de kendi el yazısı ile vasiyetini kaleme aldı. Onun son günlerindeki en büyük arzusu cumhuriyetin On Beşinci Yıl Dönümü Kutlamaları için Ankara’ya gidebilmekti. Ancak doktorları buna izin vermedi. 16 Ekim günü akşama doğru ağır bir komaya giren Atatürk, Cumhuriyet Bayramı törenlerine olduğu gibi TBMM’nin 1 Kasım 1938’deki yasama yılı açılışına da katılamadı. Bu nedenle Meclisin açılışında okumak üzere hazırladığı nutuk Başbakan Celal Bayar tarafından okundu.

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Çözümleri Sayfa 173

8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 173

Atatürk, 6 Kasım günü yatağından son kez kalkabildi. Ancak ayakta fazla duramadı ve ertesi gün derin bir komaya girdi. 10 Kasım 1938 günü saat 09.05’te de Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu.

Atatürk’ün vefatı bütün yurtta derin bir üzüntüyle karşılandı (Görsel 7.2). Gazeteler bu acı olayla ilgili haber ve yorumlara geniş yer verdi (Görsel 7.3).

“Türk’e ait her şeyin içinde o vardı: Onun gölgesi meydanları dolduruyor, onun karaltısı dağbaşlarını tutuyor, onun bakışı en uzak dalların ucuna, en geniş ovaların sonuna, içimiz kadar kapalı ve kuytu köşe bucaklara uzanıyordu. Her ev her gün, kendi aile reisinden haber bekler gibi ondan bir işaret almaya alışmıştı. Kara haberden sonra, hem de nasıl, her şey birden bire söndü, nasıl… Onsuz dağlar karardı, onsuz dallar kurudu. Şimdi bütün gözler yaşlı, benizler uçuk, dudaklar kilitli. Sanki her evden bir cenaze çıktı.”11 Peyami Safa, gazeteci-yazar, 11 Kasım 1938.

Sami Nabi ÖZERDİM, Bayraklaşan Atatürk, s. 19 (Düzenlenmiştir.).

Yukarıda verilen gazete haberleri, yorumlar ve fotoğrafla ilgili duygu ve düşünceleriniz nelerdir?

• Cevap: Halkımızın Ata’sına olan saygı ve sevgilerinin onun ölümünden duydukları üzüntünün görüntüleridir bunlar. Bu topraklara değil bütün Dünyaya gelmiş çok büyük bir liderdir çünkü. Yaşanılan üzüntünün fotolarıdır bunlar. Halkın gözyaşlarıdır.

8. Sınıf İnkılap Ders Kitabı Çözümleri Dersdestek Yayınları Sayfa 172-173 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.