Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
8. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ada Matbaacılık

8. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Cevapları Ada Matbaacılık Sayfa 11

“8. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Cevapları Sayfa 11 Ada Matbaacılık” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Cevapları Ada Matbaacılık Sayfa 11

1. ÜNİTE: KUR’AN-I KERİM’İ TANIYALIM

Ünitemize Hazırlanalım

Kur’an-ı Kerim’de peygamber kıssaları niçin yer almıştır? Araştırınız.

  • Cevap: Kıssalar doğru ve ibret verici olayları tasvir etmesi açısından önem taşımaktadır. Amacı Allah’ın birliğini ispat ve insanlığın mutluluğunu temin etmektir. Kıssalarda iyi ve kötü toplumların durumu tasvir edilerek iyiler örnek gösterilmektedir.

İslam, tevhid, risalet, ahiret, takva ve sabır kavramlarının anlamlarını araştırınız.

  • Cevap:

Tevhit, “Birlemek” “ Allah’tan başka ilâh olmadığına inanmak.” “Lâ ilâhe illâllah sözünü tekrarlamak” manalarına gelir.

Risalet, Kelime olarak birisini bir vazife ile bir yere göndermek anlamına geliyor. Terim olarak ise peygamberlik, büyük kitapla gelen peygamber anlamına geliyor.

Ahiret, Arapçada ‘son, sonraki’ anlamına gelen ‘âhir’ kelimesinin müennesidir. Dünyadan sonra gidilecek son ve asıl mekânımız olan ebedi âlemin adıdır.

Takva, korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Muttaki, takva üzere yaşayan mü’min demek olur.

İslam, tek ve son din olarak Allah katındaki dindir. Hazret-i Âdem’den âhirzaman nebîsine kadar ilâhî teblîğ mahsûlü olan ve adına “dîn” denilen müessesede muhtevâ hep aynıdır ve o muhtevânın adı “İslâm”dır.

Sabır, yaşanması ya dayanılması güç olan bir şeyin üstesinden gelmeye çalışmak anlamına gelir. Sözlükte “engellemek, hapsetmek; güçlü ve dirençli olmak” anlamlarındaki sabr kelimesinin ahlâk terimi olarak “üzüntü, başa gelen sıkıntı ve belâlar karşısında direnç gösterme; olumsuzlukları olumlu kılmak için gösterilen metanet” gibi mânalara geldiği, karşıtının ceza‘ (telâş, kaygı, yakınma) olduğu belirtilmektedir.

Ahiret inancının insan davranışları üzerine etkileri nelerdir? Araştırınız.

  • Cevap:

1- Ahirete iman, insan hayatına bir hedef ve yön verir.
2- Ahirete inanan bir kişi dinî ve dünyevî görevlerini eksiksiz yerine getirir.
3- Milletler ve toplumlar arasındaki bağların ve ilişkilerin sağlam bir hale gelmesini kolaylaştıracak olan en büyük araç ahirete imandır.
4- Ahiret inancı insanların kalbine barış ve adalet duyguları kazandırır. Barış duygusu adaletin meyvesidir.
5- Ahiret inancı insanların ümitlerini taze tutar, acılarını hafifletir, zor durumlara katlanmasını sağlar.
6- Ahirete inanan kişi, yaşlandığında veya hastalandığında ölüm kendisine gelmek üzere iken, iyi bir kul olarak yaşamanın huzurunu duyar. Onun için ölüm, artık yeni ve sonsuz bir mutluluğun başlangıcıdır.
7- Ahiret inancı, insanların dünya nimetlerine karşı aşırı bağlılığı önler.

Kur’an-ı Kerim’den Hucurât suresini bularak mealini okuyunuz.

  • Cevap: Bu sûrede müminlere bazı görgü kuralları, Peygamber’e ve birbirlerine karşı nasıl davranacakları öğretilmektedir. Medine’de inmiştir. 18 (onsekiz) âyettir. Adını, dördüncü âyetteki “odalar” anlamına gelen “hucurât” kelimesinden alır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

1. Ey iman edenler! Allah’ın ve Resûlünün önüne geçmeyin. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.

2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.

3. Allah’ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah’ın kalplerini takvâ ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.

4. (Resûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.

5. Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

6. Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.

7. Hem bilin ki, içinizde Allah’ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.

8. Bu, Allah’tan bir lütuf ve nimettir. Allah alîmdir, hakîmdir.

9. Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, âdil davrananları sever.

10. Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.

11. Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fâsıklık ne

kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir.

12. Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.

13. Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.

14. Bedevîler “İnandık” dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama “Boyun eğdik” deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

15. Müminler ancak Allah’a ve Resûlüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.

16. De ki: Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

17. Onlar İslâm’a girdikleri için seni minnet altına sokuyorlar. De ki: Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın. Eğer doğru kimselerseniz bilesiniz ki, sizi imana erdirdiği için asıl Allah size lütufta bulunmuştur.

18. Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yaptıklarınızı görendir.

8. Sınıf Ada Matbaacılık Kur’an-ı Kerim Ders Kitabı Sayfa 11 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
3
unlike
1
clap
1
love
1
angry
0
happy
0
confused
0
sad

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!