Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 101

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 101 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 101

Günümüzün teknoloji çağında el emeğinin, el işçiliğinin hâlâ değerli olduğunu düşünüyor musunuz?

  • Cevap: Ben günümüzde daha değerli olduğunu düşünüyorum. Çünkü fabrika makine üretimi her eşya aslında aynısından üretilen herhangi bir farkı olmayan bir eşyadır. Oysa el emeği olan her eşya diğerinden farklıdır daha değerlidir.

Sizce bundan elli yıl sonra da el emeği ürünler değerini koruyabilecek mi? Düşüncelerinizi sınıfta tartışınız.

  • Cevap: Bence elli yıl sonra daha fazla değer kazanacak. Çünkü insanlar tek olma özelliği olan bir değeri olan eşyalara yönelecektir. Aynı türde üretilen hiç bir özelliği olamayan diğer eşyalar insanlar tarafından daha az tercih edilecektir.

Meddah ve halk hikâyeciliği ile ilgili video, belgesel gibi unsurları araştırınız. Bu unsurların Genel Ağ adreslerini sözlü iletişimde kullanmak üzere belirleyiniz.

  • Cevap: https://www.youtube.com/watch?v=illmeCXaRD8 Bu adrese tıklayarak Münir Özkul’un meddah geleneğinde yapmış olduğu kaydı izleyebilirsiniz.

Aşağıda birer parçası verilen hikâyelerden birini seçerek hikâyenin tamamını okuyunuz. “Sözlü lletişim”de kullanmak üzere seçtiğiniz hikâye ile ilgili bir değerlendirme konuşması hazırlayınız.

  • Cevap: Forsa Hakkında Bir Konuşma

Ey sevgili okur!

Bilir misin ki bu dünyada en değerli şey özgürlüktür. Çünkü bir forsa gibi esir olarak yaşarsan ne dünyanın güzelliğinden ne de insan olarak kendi özelliğinden değerliliğinden bir şey anlayasın. Bu yüzden özgürlüğüne sonuna kadar sahip çık. Bak ne güzel anlatmış yazar forsayı. Demiş ki insan bin yıl da zincire vurulsa elbet her anını özgürlük için kullanacaktır.

FORSA
Akdeniz’in esatir yuvası nihayetsiz ufuklarına bakan küçük tepe minimini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârıyla sarhoş olan martılar çılgın naralarla havayı çınlatıyorlardı. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik, ta vadiye kadar iniyordu. Bağın ortasındaki viran kulübenin kapısız methalinden bir ihtiyar çıktı. Saçı, sakalı bembeyazdı. Kamburunu düzeltmek istiyormuş gibi gerindi. Elleri, ayakları titriyordu. Gök kadar boş, gök kadar sakin duran denize baktı, baktı.

UZUN HİKÂYE
Babam beni aldı, birlikte vagon evimize geldik. Bohçayı açtık. İçinden annemin soluk pembe mantosu, başörtüsü, yıpranmış kunduraları, aynası ve tarağı, yüzüğü, küpeleri çıktı. Babam bir süre bunlara baktı. Parmaklarının ucuyla dokundu. Sonra kapadı bohçayı. Uzanıp elimden mızıkayı aldı. Beni kucaklayarak vagonun penceresinin önündeki sedire götürdü. Aşağıda ırmak sessiz sedasız akıyordu, kar taneleri ağır ağır dökülüyordu. Soğuktu vagonun içi. Babam bir kolu ile beni sardı. Başımı, saçlarımı öptü, kokladı. Sonra mızıkayla bir şeyler çalmaya başladı. Ne güzel, ne acıklı, ne tatlı çalıyordu. Birlikte ağladık. Babamı ilk kez ağlıyorken görmüştüm.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 101 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
2
angry
1
unlike
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!